Sâd Suresi

ص

    38:1

  • بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ صٓ ۚ وَٱلْقُرْءَانِ ذِى ٱلذِّكْرِ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Sâd. Bu zikirle dolu Kur'ân'a bak!

  • 38:2

  • بَلِ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ فِى عِزَّةٍۢ وَشِقَاقٍۢ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    O inkâr edenler bir gurur ve ayrılık içindedirler.

  • 38:3

  • كَمْ أَهْلَكْنَا مِن قَبْلِهِم مِّن قَرْنٍۢ فَنَادَوا۟ وَّلَاتَ حِينَ مَنَاصٍۢ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Kendilerinden önce nicelerini helak ettik. Onlar çağrıştılar. Ama artık kurtuluş vakti değildi.

  • 38:4

  • وَعَجِبُوٓا۟ أَن جَآءَهُم مُّنذِرٌۭ مِّنْهُمْ ۖ وَقَالَ ٱلْكَٰفِرُونَ هَٰذَا سَٰحِرٌۭ كَذَّابٌ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    İçlerinden kendilerine uyarıcı bir peygamber geldiğine şaştılar da kâfirler: "Bu bir sihirbazdır, yalancıdır" dediler.

  • 38:5

  • أَجَعَلَ ٱلْءَالِهَةَ إِلَٰهًۭا وَٰحِدًا ۖ إِنَّ هَٰذَا لَشَىْءٌ عُجَابٌۭ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    "İlâhları, bir tek ilâh mı kılmış? Bu gerçekten şaşılacak bir şey, çok tuhaf!"

  • 38:6

  • وَٱنطَلَقَ ٱلْمَلَأُ مِنْهُمْ أَنِ ٱمْشُوا۟ وَٱصْبِرُوا۟ عَلَىٰٓ ءَالِهَتِكُمْ ۖ إِنَّ هَٰذَا لَشَىْءٌۭ يُرَادُ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    İçlerinden ileri gelenler fırladılar ve dediler ki: "İlâhlarınız üzerinde sabır ve sebat edin. Bu, gerçekten arzu edilen bir murad!"

  • 38:7

  • مَا سَمِعْنَا بِهَٰذَا فِى ٱلْمِلَّةِ ٱلْءَاخِرَةِ إِنْ هَٰذَآ إِلَّا ٱخْتِلَٰقٌ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    "Biz bunu başka bir dinde işitmedik, bu mutlaka bir uydurmadır."

  • 38:8

  • أَءُنزِلَ عَلَيْهِ ٱلذِّكْرُ مِنۢ بَيْنِنَا ۚ بَلْ هُمْ فِى شَكٍّۢ مِّن ذِكْرِى ۖ بَل لَّمَّا يَذُوقُوا۟ عَذَابِ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    "Kur'ân aramızdan ona mı indirilmiş?" dediler. Doğrusu onlar benim Kur'ân'ımdan bir kuşku içindeler. Ve doğrusu onlar henüz azabımı tatmadılar.

  • 38:9

  • أَمْ عِندَهُمْ خَزَآئِنُ رَحْمَةِ رَبِّكَ ٱلْعَزِيزِ ٱلْوَهَّابِ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Yoksa sana o Kur'ân'ı veren çok güçlü ve ihsan sahibi Rabbinin hazineleri onların yanında mı?

  • 38:10

  • أَمْ لَهُم مُّلْكُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا ۖ فَلْيَرْتَقُوا۟ فِى ٱلْأَسْبَٰبِ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Yoksa bütün o göklerin, yerin ve aralarındakilerin mülkü onların mı? Öyle ise bütün imkanlarını seferber ederek yükselsinler de görelim!

  • 38:11

  • جُندٌۭ مَّا هُنَالِكَ مَهْزُومٌۭ مِّنَ ٱلْأَحْزَابِ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Onlar burada çeşitli partilerden (gruplardan) bozguna uğramış bir ordudur.

  • 38:12

  • كَذَّبَتْ قَبْلَهُمْ قَوْمُ نُوحٍۢ وَعَادٌۭ وَفِرْعَوْنُ ذُو ٱلْأَوْتَادِ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Onlardan önce Nuh kavmi, Âd kavmi ve saltanat sahibi Firavun da yalanlamışlardı.

  • 38:13

  • وَثَمُودُ وَقَوْمُ لُوطٍۢ وَأَصْحَٰبُ لْـَٔيْكَةِ ۚ أُو۟لَٰٓئِكَ ٱلْأَحْزَابُ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Semûd kavmi, Lut kavmi ve Eykeliler (Şuayb kavmi) de yalanlamışlardı. İşte o çeşitli partiler bunlardır.

  • 38:14

  • إِن كُلٌّ إِلَّا كَذَّبَ ٱلرُّسُلَ فَحَقَّ عِقَابِ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Hepsi de gönderilen peygamberleri yalanladılar da azabım böyle hak oldu.

  • 38:15

  • وَمَا يَنظُرُ هَٰٓؤُلَآءِ إِلَّا صَيْحَةًۭ وَٰحِدَةًۭ مَّا لَهَا مِن فَوَاقٍۢ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Onlar da bir tek haykırışa bakıyorlar. Öyle ki onun gecikmesi de yoktur.

  • 38:16

  • وَقَالُوا۟ رَبَّنَا عَجِّل لَّنَا قِطَّنَا قَبْلَ يَوْمِ ٱلْحِسَابِ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Bir de: "Ey Rabbimiz! Hesap gününden önce bizim azabdan payımızı acele ver" dediler.

  • 38:17

  • ٱصْبِرْ عَلَىٰ مَا يَقُولُونَ وَٱذْكُرْ عَبْدَنَا دَاوُۥدَ ذَا ٱلْأَيْدِ ۖ إِنَّهُۥٓ أَوَّابٌ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Şimdi sen onların dediklerine sabret de kuvvetli kulumuz Davud'u hatırla. Çünkü o, zikir ve tesbih ile bize yönelmişti.

  • 38:18

  • إِنَّا سَخَّرْنَا ٱلْجِبَالَ مَعَهُۥ يُسَبِّحْنَ بِٱلْعَشِىِّ وَٱلْإِشْرَاقِ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Biz, dağları onun emrine vermiştik. Akşamsabah onunla birlikte tesbih ederlerdi.

  • 38:19

  • وَٱلطَّيْرَ مَحْشُورَةًۭ ۖ كُلٌّۭ لَّهُۥٓ أَوَّابٌۭ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Kuşları da toplu olarak onun emrine vermiştik. Hepsi de ona uyarak zikir ve tesbih ederlerdi.

  • 38:20

  • وَشَدَدْنَا مُلْكَهُۥ وَءَاتَيْنَٰهُ ٱلْحِكْمَةَ وَفَصْلَ ٱلْخِطَابِ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Biz onun mülkünü kuvvetlendirmiş ve kendisine hikmet ve hakkı batıldan ayırt etme kabiliyeti vermiştik.

  • 38:21

  • ۞ وَهَلْ أَتَىٰكَ نَبَؤُا۟ ٱلْخَصْمِ إِذْ تَسَوَّرُوا۟ ٱلْمِحْرَابَ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Bir de davacıların kıssası geldi mi sana? Hani surdan aşarak mihraba ulaşmışlardı.

  • 38:22

  • إِذْ دَخَلُوا۟ عَلَىٰ دَاوُۥدَ فَفَزِعَ مِنْهُمْ ۖ قَالُوا۟ لَا تَخَفْ ۖ خَصْمَانِ بَغَىٰ بَعْضُنَا عَلَىٰ بَعْضٍۢ فَٱحْكُم بَيْنَنَا بِٱلْحَقِّ وَلَا تُشْطِطْ وَٱهْدِنَآ إِلَىٰ سَوَآءِ ٱلصِّرَٰطِ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Davud'un yanına giriverdiler de onlardan telaşe düştü. Ona "Korkma!" dediler, biz iki davacıyız. Birimiz, birimize haksızlık etti. Şimdi sen aramızda hak ile hüküm ver ve aşırı gitme de bizi doğru yolun ortasına çıkar.

  • 38:23

  • إِنَّ هَٰذَآ أَخِى لَهُۥ تِسْعٌۭ وَتِسْعُونَ نَعْجَةًۭ وَلِىَ نَعْجَةٌۭ وَٰحِدَةٌۭ فَقَالَ أَكْفِلْنِيهَا وَعَزَّنِى فِى ٱلْخِطَابِ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Biri: "İşte bu benim kardeşim. Onun doksan dokuz dişi koyunu var, benim ise bir tek dişi koyunum var. Böyle iken: Onu da bana ver, dedi ve tartışmada beni yendi" diye anlattı.

  • 38:24

  • قَالَ لَقَدْ ظَلَمَكَ بِسُؤَالِ نَعْجَتِكَ إِلَىٰ نِعَاجِهِۦ ۖ وَإِنَّ كَثِيرًۭا مِّنَ ٱلْخُلَطَآءِ لَيَبْغِى بَعْضُهُمْ عَلَىٰ بَعْضٍ إِلَّا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ وَقَلِيلٌۭ مَّا هُمْ ۗ وَظَنَّ دَاوُۥدُ أَنَّمَا فَتَنَّٰهُ فَٱسْتَغْفَرَ رَبَّهُۥ وَخَرَّ رَاكِعًۭا وَأَنَابَ ۩
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Davud dedi ki: "Doğrusu senin bir koyununu kendi koyunlarına katmak istemesiyle sana zulmetmiştir. Gerçekten bir cemiyette yaşayanların çoğu mutlaka birbirlerine haksızlık ediyorlar. Ancak iman edip de salih amel işleyenler başka. Ama onlar da pek az." Davud, bizim kendisini imtihan ettiğimizi sanmıştı. Hemen Rabbinden mağfiret diledi, rüku ederek yere kapandı, tevbe ile Allah'a yöneldi.

  • 38:25

  • فَغَفَرْنَا لَهُۥ ذَٰلِكَ ۖ وَإِنَّ لَهُۥ عِندَنَا لَزُلْفَىٰ وَحُسْنَ مَـَٔابٍۢ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Biz de o zannettiği şeyi kendisine bağışladık. Şüphesiz yanımızda onun bir yakınlığı ve güzel bir dönüş yeri vardır.

  • 38:26

  • يَٰدَاوُۥدُ إِنَّا جَعَلْنَٰكَ خَلِيفَةًۭ فِى ٱلْأَرْضِ فَٱحْكُم بَيْنَ ٱلنَّاسِ بِٱلْحَقِّ وَلَا تَتَّبِعِ ٱلْهَوَىٰ فَيُضِلَّكَ عَن سَبِيلِ ٱللَّهِ ۚ إِنَّ ٱلَّذِينَ يَضِلُّونَ عَن سَبِيلِ ٱللَّهِ لَهُمْ عَذَابٌۭ شَدِيدٌۢ بِمَا نَسُوا۟ يَوْمَ ٱلْحِسَابِ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Ey Davud! Gerçekten biz seni yeryüzünde bir halife yaptık. Artık insanlar arasında hak ile hüküm ver. Keyfe, arzuya uyma ki, seni Allah yolundan saptırmasın. Çünkü Allah yolundan sapanlar, hesap gününü unuttukları için kendilerine çok şiddetli bir azab vardır.

  • 38:27

  • وَمَا خَلَقْنَا ٱلسَّمَآءَ وَٱلْأَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا بَٰطِلًۭا ۚ ذَٰلِكَ ظَنُّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ ۚ فَوَيْلٌۭ لِّلَّذِينَ كَفَرُوا۟ مِنَ ٱلنَّارِ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Hem o göğü, yeri ve aralarındakileri biz boşuna yaratmadık. O, kâfirlerin zannıdır. Onun için vay ateşe girecek olan kâfirlerin haline!

  • 38:28

  • أَمْ نَجْعَلُ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ كَٱلْمُفْسِدِينَ فِى ٱلْأَرْضِ أَمْ نَجْعَلُ ٱلْمُتَّقِينَ كَٱلْفُجَّارِ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Yoksa, iman edip de salih amel işleyenleri biz, o yeryüzündeki bozguncular gibi yapar mıyız? Yoksa o takva sahiplerini azgın günahkarlar gibi yapar mıyız?

  • 38:29

  • كِتَٰبٌ أَنزَلْنَٰهُ إِلَيْكَ مُبَٰرَكٌۭ لِّيَدَّبَّرُوٓا۟ ءَايَٰتِهِۦ وَلِيَتَذَكَّرَ أُو۟لُوا۟ ٱلْأَلْبَٰبِ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Bu, sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır ki, insanlar onun âyetlerini düşünsünler ve temiz akıl sahipleri ibret alsınlar.

  • 38:30

  • وَوَهَبْنَا لِدَاوُۥدَ سُلَيْمَٰنَ ۚ نِعْمَ ٱلْعَبْدُ ۖ إِنَّهُۥٓ أَوَّابٌ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Bir de Davud'a Süleyman'ı bahşettik. Süleyman ne güzel kuldu. Çünkü o seslice tesbih edip Allah'a yönelirdi.

  • 38:31

  • إِذْ عُرِضَ عَلَيْهِ بِٱلْعَشِىِّ ٱلصَّٰفِنَٰتُ ٱلْجِيَادُ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Hani kendisine bir zaman akşam üstü iyi cins ve rahvan atlar gösterilmişti.

  • 38:32

  • فَقَالَ إِنِّىٓ أَحْبَبْتُ حُبَّ ٱلْخَيْرِ عَن ذِكْرِ رَبِّى حَتَّىٰ تَوَارَتْ بِٱلْحِجَابِ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    "Ben, dedi, at sevgisini, Rabbimi anmaktan ötürü tercih ettim." Nihayet atlar perdenin arkasına gizlendi.

  • 38:33

  • رُدُّوهَا عَلَىَّ ۖ فَطَفِقَ مَسْحًۢا بِٱلسُّوقِ وَٱلْأَعْنَاقِ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    "Geri getirin onları bana!" dedi ve artık onların bacaklarını, boyunlarını silmeye başladı.

  • 38:34

  • وَلَقَدْ فَتَنَّا سُلَيْمَٰنَ وَأَلْقَيْنَا عَلَىٰ كُرْسِيِّهِۦ جَسَدًۭا ثُمَّ أَنَابَ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Andolsun ki Süleyman'ı imtihan da ettik ve tahtının üzerine bir ceset bıraktık. Sonra tekrar tevbe ile önceki haline döndü.

  • 38:35

  • قَالَ رَبِّ ٱغْفِرْ لِى وَهَبْ لِى مُلْكًۭا لَّا يَنۢبَغِى لِأَحَدٍۢ مِّنۢ بَعْدِىٓ ۖ إِنَّكَ أَنتَ ٱلْوَهَّابُ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Süleyman: "Ey Rabbim! Beni bağışla ve bana öyle bir mülk ihsan et ki, ardımdan hiç kimseye yaraşmasın. Şüphesiz, bütün dilekleri veren sensin." dedi.

  • 38:36

  • فَسَخَّرْنَا لَهُ ٱلرِّيحَ تَجْرِى بِأَمْرِهِۦ رُخَآءً حَيْثُ أَصَابَ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Bunun üzerine biz rüzgarı onun emrine verdik. Onun emriyle istediği yere yumuşacık akardı.

  • 38:37

  • وَٱلشَّيَٰطِينَ كُلَّ بَنَّآءٍۢ وَغَوَّاصٍۢ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Dalgıç ve yapı ustası şeytanları da.

  • 38:38

  • وَءَاخَرِينَ مُقَرَّنِينَ فِى ٱلْأَصْفَادِ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Ve daha diğerlerini de zincirlerde bağlı olarak (Onun emrine verdik).

  • 38:39

  • هَٰذَا عَطَآؤُنَا فَٱمْنُنْ أَوْ أَمْسِكْ بِغَيْرِ حِسَابٍۢ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    "İşte bu, bizim ihsanımızdır. Artık sen dilersen başkalarına ver veya verme. Bundan hesaba çekilmeyeceksin" dedik.

  • 38:40

  • وَإِنَّ لَهُۥ عِندَنَا لَزُلْفَىٰ وَحُسْنَ مَـَٔابٍۢ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Şüphesiz ki ona huzurumuzda bir yakınlık ve güzel bir makam vardır.

  • 38:41

  • وَٱذْكُرْ عَبْدَنَآ أَيُّوبَ إِذْ نَادَىٰ رَبَّهُۥٓ أَنِّى مَسَّنِىَ ٱلشَّيْطَٰنُ بِنُصْبٍۢ وَعَذَابٍ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Kulumuz Eyyub'u da an. Bir zaman o, Rabbine şöyle nida etmişti: "Meşakkat ve acı ile bana şeytan dokundu."

  • 38:42

  • ٱرْكُضْ بِرِجْلِكَ ۖ هَٰذَا مُغْتَسَلٌۢ بَارِدٌۭ وَشَرَابٌۭ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    (Biz ona): "Ayağını yere vur! İşte sana yıkanılacak ve içilecek soğuk bir su" dedik.

  • 38:43

  • وَوَهَبْنَا لَهُۥٓ أَهْلَهُۥ وَمِثْلَهُم مَّعَهُمْ رَحْمَةًۭ مِّنَّا وَذِكْرَىٰ لِأُو۟لِى ٱلْأَلْبَٰبِ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Ve ona, bütün ailesini ve beraberlerinde bir mislini daha tarafımızdan bir rahmet olarak bahşettik ki, akıl sahipleri için bir ibret olsun.

  • 38:44

  • وَخُذْ بِيَدِكَ ضِغْثًۭا فَٱضْرِب بِّهِۦ وَلَا تَحْنَثْ ۗ إِنَّا وَجَدْنَٰهُ صَابِرًۭا ۚ نِّعْمَ ٱلْعَبْدُ ۖ إِنَّهُۥٓ أَوَّابٌۭ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    (Bir de dedik ki): "Eline bir demet al da onunla (eşine) vur; yemininde durmamazlık etme." Doğrusu biz onu sabırlı bulduk. O ne güzel kul! O hakikaten daima Allah'a yönelmektedir.

  • 38:45

  • وَٱذْكُرْ عِبَٰدَنَآ إِبْرَٰهِيمَ وَإِسْحَٰقَ وَيَعْقُوبَ أُو۟لِى ٱلْأَيْدِى وَٱلْأَبْصَٰرِ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Kullarımız İbrahim'i, İshak'ı ve Yakub'u da an. Onlar eller ve gözler sahipleri idiler.

  • 38:46

  • إِنَّآ أَخْلَصْنَٰهُم بِخَالِصَةٍۢ ذِكْرَى ٱلدَّارِ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Çünkü biz onları temiz bir hasletle, hâlis yurt (ahiret) düşüncesine ermiş has kullarımızdan kılmışızdır.

  • 38:47

  • وَإِنَّهُمْ عِندَنَا لَمِنَ ٱلْمُصْطَفَيْنَ ٱلْأَخْيَارِ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Çünkü onlar, nezdimizde seçilmiş en hayırlı kimselerdendir.

  • 38:48

  • وَٱذْكُرْ إِسْمَٰعِيلَ وَٱلْيَسَعَ وَذَا ٱلْكِفْلِ ۖ وَكُلٌّۭ مِّنَ ٱلْأَخْيَارِ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    İsmail'i, Elyasa'yı, Zü'lKifl'i de an. Hepsi de en hayırlı kimselerdendir.

  • 38:49

  • هَٰذَا ذِكْرٌۭ ۚ وَإِنَّ لِلْمُتَّقِينَ لَحُسْنَ مَـَٔابٍۢ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    İşte bu bir öğüttür. Şüphesiz korunan müttakiler için herhalde güzel bir istikbal (güzel bir dönüş yeri) vardır.

  • 38:50

  • جَنَّٰتِ عَدْنٍۢ مُّفَتَّحَةًۭ لَّهُمُ ٱلْأَبْوَٰبُ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Bütün kapıları kendilerine açılmış olan Adn cennetleri vardır.

  • 38:51

  • مُتَّكِـِٔينَ فِيهَا يَدْعُونَ فِيهَا بِفَٰكِهَةٍۢ كَثِيرَةٍۢ وَشَرَابٍۢ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    İçlerine kurularak orada birçok yemişle, bambaşka bir içki isteyeceklerdir.

  • 38:52

  • ۞ وَعِندَهُمْ قَٰصِرَٰتُ ٱلطَّرْفِ أَتْرَابٌ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Yanlarında da bakışları yalnız kocalarına dönük hep aynı yaşta dilberler vardır.

  • 38:53

  • هَٰذَا مَا تُوعَدُونَ لِيَوْمِ ٱلْحِسَابِ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    O hesap günü için size vaad edilen işte budur.

  • 38:54

  • إِنَّ هَٰذَا لَرِزْقُنَا مَا لَهُۥ مِن نَّفَادٍ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    İşte bu, bizim rızkımız; muhakkak ki ona hiç tükenmek yoktur.

  • 38:55

  • هَٰذَا ۚ وَإِنَّ لِلطَّٰغِينَ لَشَرَّ مَـَٔابٍۢ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Bu, böyledir. Şüphesiz azgınlar için de fena bir gelecek vardır.

  • 38:56

  • جَهَنَّمَ يَصْلَوْنَهَا فَبِئْسَ ٱلْمِهَادُ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Cehennem! Ona yaslanacaklar, fakat o ne çirkin döşektir.

  • 38:57

  • هَٰذَا فَلْيَذُوقُوهُ حَمِيمٌۭ وَغَسَّاقٌۭ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    İşte artık tatsınlar onu ki, o kaynar su ve irindir.

  • 38:58

  • وَءَاخَرُ مِن شَكْلِهِۦٓ أَزْوَٰجٌ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Ve o şekilden çifter çifter tadacakları diğer acılar da vardır.

  • 38:59

  • هَٰذَا فَوْجٌۭ مُّقْتَحِمٌۭ مَّعَكُمْ ۖ لَا مَرْحَبًۢا بِهِمْ ۚ إِنَّهُمْ صَالُوا۟ ٱلنَّارِ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    İşte şunlar da sizin peşinize düşenlerdir. Onlara merhaba yok. Çünkü onlar cehenneme salınıyorlar.

  • 38:60

  • قَالُوا۟ بَلْ أَنتُمْ لَا مَرْحَبًۢا بِكُمْ ۖ أَنتُمْ قَدَّمْتُمُوهُ لَنَا ۖ فَبِئْسَ ٱلْقَرَارُ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    (Arkadan gelenler öncekilere:) Derler ki: "Hayır, asıl size merhaba yok. Çünkü cehennemi bize siz takdim ettiniz. Bakın o ne kötü yatak!"

  • 38:61

  • قَالُوا۟ رَبَّنَا مَن قَدَّمَ لَنَا هَٰذَا فَزِدْهُ عَذَابًۭا ضِعْفًۭا فِى ٱلنَّارِ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    "Ey Rabbimiz! Bize bunu takdim edenin ateşteki azabını kat kat artır" derler.

  • 38:62

  • وَقَالُوا۟ مَا لَنَا لَا نَرَىٰ رِجَالًۭا كُنَّا نَعُدُّهُم مِّنَ ٱلْأَشْرَارِ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Bir de derler ki: "Kötülerden saydığımız birtakım adamları (fakir müminleri) niye göremiyoruz?"

  • 38:63

  • أَتَّخَذْنَٰهُمْ سِخْرِيًّا أَمْ زَاغَتْ عَنْهُمُ ٱلْأَبْصَٰرُ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    "Onları eğlence yerine tutmuştuk ha! Yoksa bu gözler onlardan kaydı mı?"

  • 38:64

  • إِنَّ ذَٰلِكَ لَحَقٌّۭ تَخَاصُمُ أَهْلِ ٱلنَّارِ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Şüphesiz ki bu haktır. Ateş ehlinin birbiriyle tartışması muhakkak olacaktır.

  • 38:65

  • قُلْ إِنَّمَآ أَنَا۠ مُنذِرٌۭ ۖ وَمَا مِنْ إِلَٰهٍ إِلَّا ٱللَّهُ ٱلْوَٰحِدُ ٱلْقَهَّارُ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    De ki: "Ben ancak korkuyu haber veren bir peygamberim. O tek ve kahredici olan Allah'tan başka tanrı da yoktur."

  • 38:66

  • رَبُّ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا ٱلْعَزِيزُ ٱلْغَفَّٰرُ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    "O, göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin Rabbidir. O çok güçlüdür, çok bağışlayıcıdır."

  • 38:67

  • قُلْ هُوَ نَبَؤٌا۟ عَظِيمٌ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    De ki: "Bu, bir büyük haberdir."

  • 38:68

  • أَنتُمْ عَنْهُ مُعْرِضُونَ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    "Siz ondan yüz çeviriyorsunuz."

  • 38:69

  • مَا كَانَ لِىَ مِنْ عِلْمٍۭ بِٱلْمَلَإِ ٱلْأَعْلَىٰٓ إِذْ يَخْتَصِمُونَ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    "Münakaşa ederlerken, benim melekler yüksek topluluğuna ait ne bilgim olabilirdi?"

  • 38:70

  • إِن يُوحَىٰٓ إِلَىَّ إِلَّآ أَنَّمَآ أَنَا۠ نَذِيرٌۭ مُّبِينٌ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    "Ancak ben açıktan açığa korkutmakla görevli olduğum için o bilgi bana vahyediliyor."

  • 38:71

  • إِذْ قَالَ رَبُّكَ لِلْمَلَٰٓئِكَةِ إِنِّى خَٰلِقٌۢ بَشَرًۭا مِّن طِينٍۢ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Hani Rabbin meleklere demişti ki: "Ben çamurdan bir insan yaratmaktayım."

  • 38:72

  • فَإِذَا سَوَّيْتُهُۥ وَنَفَخْتُ فِيهِ مِن رُّوحِى فَقَعُوا۟ لَهُۥ سَٰجِدِينَ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    "Onu tesviye edip, düzeltip de ruhumdan ona üfledim mi derhal ona secdeye kapanın."

  • 38:73

  • فَسَجَدَ ٱلْمَلَٰٓئِكَةُ كُلُّهُمْ أَجْمَعُونَ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Bunun üzerine meleklerin hepsi toptan secde ettiler.

  • 38:74

  • إِلَّآ إِبْلِيسَ ٱسْتَكْبَرَ وَكَانَ مِنَ ٱلْكَٰفِرِينَ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Yalnız İblis etmedi, büyüklük tasladı ve kâfirlerden oldu.

  • 38:75

  • قَالَ يَٰٓإِبْلِيسُ مَا مَنَعَكَ أَن تَسْجُدَ لِمَا خَلَقْتُ بِيَدَىَّ ۖ أَسْتَكْبَرْتَ أَمْ كُنتَ مِنَ ٱلْعَالِينَ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Allah: "Ey İblis! O benim kudretimle yarattığıma secde etmene ne engel oldu? Kibirlenmek mi istedin? Yoksa yüksek derecelerde bulunanlardan mı oldun?" dedi.

  • 38:76

  • قَالَ أَنَا۠ خَيْرٌۭ مِّنْهُ ۖ خَلَقْتَنِى مِن نَّارٍۢ وَخَلَقْتَهُۥ مِن طِينٍۢ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    İblis dedi ki: "Ben ondan hayırlıyım. Beni ateşten yarattın, onu ise çamurdan yarattın."

  • 38:77

  • قَالَ فَٱخْرُجْ مِنْهَا فَإِنَّكَ رَجِيمٌۭ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Allah: "Hemen çık oradan, artık sen kovuldun."

  • 38:78

  • وَإِنَّ عَلَيْكَ لَعْنَتِىٓ إِلَىٰ يَوْمِ ٱلدِّينِ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    "Ve elbette lanetim ceza gününe kadar senin üzerindedir." buyurdu.

  • 38:79

  • قَالَ رَبِّ فَأَنظِرْنِىٓ إِلَىٰ يَوْمِ يُبْعَثُونَ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    İblis: "Ya Rab! O halde insanların diriltilecekleri güne kadar bana mühlet ver." dedi.

  • 38:80

  • قَالَ فَإِنَّكَ مِنَ ٱلْمُنظَرِينَ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Allah: "Haydi belirli bir vakte kadar mühlet verilenlerdensin" buyurdu.

  • 38:81

  • إِلَىٰ يَوْمِ ٱلْوَقْتِ ٱلْمَعْلُومِ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Allah: "Haydi belirli bir vakte kadar mühlet verilenlerdensin" buyurdu.

  • 38:82

  • قَالَ فَبِعِزَّتِكَ لَأُغْوِيَنَّهُمْ أَجْمَعِينَ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    İblis: "Öyle ise izzet ve şerefine yemin ederim ki, ben onların hepsini mutlaka aldatır, saptırırım."

  • 38:83

  • إِلَّا عِبَادَكَ مِنْهُمُ ٱلْمُخْلَصِينَ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    "Ancak içlerinden ihlas ile seçilmiş has kulların müstesna" dedi.

  • 38:84

  • قَالَ فَٱلْحَقُّ وَٱلْحَقَّ أَقُولُ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Allah buyurdu ki: "O doğru, ben hep doğruyu söylerim."

  • 38:85

  • لَأَمْلَأَنَّ جَهَنَّمَ مِنكَ وَمِمَّن تَبِعَكَ مِنْهُمْ أَجْمَعِينَ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    "Andolsun ki, cehennemi mutlaka senden ve onların sana uyanlarından, topunuzdan tıka basa dolduracağım."

  • 38:86

  • قُلْ مَآ أَسْـَٔلُكُمْ عَلَيْهِ مِنْ أَجْرٍۢ وَمَآ أَنَا۠ مِنَ ٱلْمُتَكَلِّفِينَ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Ey Muhammed! De ki: "Ben o Kur'ân'a karşı sizden bir ücret istemiyorum. Ve ben kendiliğimden bir şey de teklif etmiyorum."

  • 38:87

  • إِنْ هُوَ إِلَّا ذِكْرٌۭ لِّلْعَٰلَمِينَ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    "O Kur'ân, bütün âlemler için bir zikir, bir öğüttür. "

  • 38:88

  • وَلَتَعْلَمُنَّ نَبَأَهُۥ بَعْدَ حِينٍۭ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    "Herhalde onun haberini bir zaman sonra bileceksiniz."

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88