Kamer Suresi

القمر

    54:1

  • بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ ٱقْتَرَبَتِ ٱلسَّاعَةُ وَٱنشَقَّ ٱلْقَمَرُ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Kıyamet saati yaklaştı, Ay yarıldı.

  • 54:2

  • وَإِن يَرَوْا۟ ءَايَةًۭ يُعْرِضُوا۟ وَيَقُولُوا۟ سِحْرٌۭ مُّسْتَمِرٌّۭ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Bir mucize görseler hemen yüz çevirirler ve "süregelen bir büyüdür" derler.

  • 54:3

  • وَكَذَّبُوا۟ وَٱتَّبَعُوٓا۟ أَهْوَآءَهُمْ ۚ وَكُلُّ أَمْرٍۢ مُّسْتَقِرٌّۭ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Yalanladılar, nefislerinin arzularına uydular. Halbuki her iş yerini bulacaktır.

  • 54:4

  • وَلَقَدْ جَآءَهُم مِّنَ ٱلْأَنۢبَآءِ مَا فِيهِ مُزْدَجَرٌ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Andolsun ki onlara (kötülükten) vazgeçirecek nice önemli haberler gelmiştir.

  • 54:5

  • حِكْمَةٌۢ بَٰلِغَةٌۭ ۖ فَمَا تُغْنِ ٱلنُّذُرُ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Bunlar üstün bir hikmettir fakat uyarılar fayda vermiyor.

  • 54:6

  • فَتَوَلَّ عَنْهُمْ ۘ يَوْمَ يَدْعُ ٱلدَّاعِ إِلَىٰ شَىْءٍۢ نُّكُرٍ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Sen de onlardan yüz çevir ki, o gün çağırıcı, görülmedik müthiş bir şeye çağırır.

  • 54:7

  • خُشَّعًا أَبْصَٰرُهُمْ يَخْرُجُونَ مِنَ ٱلْأَجْدَاثِ كَأَنَّهُمْ جَرَادٌۭ مُّنتَشِرٌۭ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Gözleri düşkün düşkün (zelil ve hakir) kabirlerinden çıkarlar, sanki yayılan çekirgeler gibidirler.

  • 54:8

  • مُّهْطِعِينَ إِلَى ٱلدَّاعِ ۖ يَقُولُ ٱلْكَٰفِرُونَ هَٰذَا يَوْمٌ عَسِرٌۭ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    O çağırana koşarak, kâfirler: "Bu çetin bir gündür." derler.

  • 54:9

  • ۞ كَذَّبَتْ قَبْلَهُمْ قَوْمُ نُوحٍۢ فَكَذَّبُوا۟ عَبْدَنَا وَقَالُوا۟ مَجْنُونٌۭ وَٱزْدُجِرَ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Onlardan önce Nuh'un kavmi de yalanlamıştı. Kulumuzu yalanladılar ve: "Cinlenmiştir." dediler. Ve (Nuh davetten vazgeçmeye) zorlandı.

  • 54:10

  • فَدَعَا رَبَّهُۥٓ أَنِّى مَغْلُوبٌۭ فَٱنتَصِرْ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Bunun üzerine Rabbine: "Ben yenik düştüm, bana yardım et!" diyerek yalvardı.

  • 54:11

  • فَفَتَحْنَآ أَبْوَٰبَ ٱلسَّمَآءِ بِمَآءٍۢ مُّنْهَمِرٍۢ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Biz de boşalan bir su ile göğün kapılarını açtık.

  • 54:12

  • وَفَجَّرْنَا ٱلْأَرْضَ عُيُونًۭا فَٱلْتَقَى ٱلْمَآءُ عَلَىٰٓ أَمْرٍۢ قَدْ قُدِرَ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Yeri de kaynaklar halinde fışkırttık, derken sular takdir edilmiş bir iş için birleşti.

  • 54:13

  • وَحَمَلْنَٰهُ عَلَىٰ ذَاتِ أَلْوَٰحٍۢ وَدُسُرٍۢ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Nuh'u da tahtalardan yapılmış, çivilerle (çakılmış gemi) üzerinde taşıdık.

  • 54:14

  • تَجْرِى بِأَعْيُنِنَا جَزَآءًۭ لِّمَن كَانَ كُفِرَ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Nankörlük edilen (kulumuz)e bir mükafat olmak üzere (gemi), gözlerimizin önünde akıp gidiyordu.

  • 54:15

  • وَلَقَد تَّرَكْنَٰهَآ ءَايَةًۭ فَهَلْ مِن مُّدَّكِرٍۢ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Bunu bir ibret olarak bıraktık, ibret alan yok mudur?

  • 54:16

  • فَكَيْفَ كَانَ عَذَابِى وَنُذُرِ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Benim azabım ve uyarılarım nasılmış (görsünler)

  • 54:17

  • وَلَقَدْ يَسَّرْنَا ٱلْقُرْءَانَ لِلذِّكْرِ فَهَلْ مِن مُّدَّكِرٍۢ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Andolsun biz Kur'ân'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?

  • 54:18

  • كَذَّبَتْ عَادٌۭ فَكَيْفَ كَانَ عَذَابِى وَنُذُرِ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Âd (kavmi) da yalanladı, azabım ve uyarılarım nasıl oldu?

  • 54:19

  • إِنَّآ أَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ رِيحًۭا صَرْصَرًۭا فِى يَوْمِ نَحْسٍۢ مُّسْتَمِرٍّۢ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Biz onların üstüne, uğursuzluğu devam eden bir günde dondurucu bir rüzgar gönderdik.

  • 54:20

  • تَنزِعُ ٱلنَّاسَ كَأَنَّهُمْ أَعْجَازُ نَخْلٍۢ مُّنقَعِرٍۢ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    (O rüzgar) insanları, sökülmüş hurma kütükleri gibi yere seriyordu.

  • 54:21

  • فَكَيْفَ كَانَ عَذَابِى وَنُذُرِ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Nasılmış benim azabım ve uyarım?

  • 54:22

  • وَلَقَدْ يَسَّرْنَا ٱلْقُرْءَانَ لِلذِّكْرِ فَهَلْ مِن مُّدَّكِرٍۢ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Andolsun biz Kur'ân'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?

  • 54:23

  • كَذَّبَتْ ثَمُودُ بِٱلنُّذُرِ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Semûd da o uyarıları yalanladılar.

  • 54:24

  • فَقَالُوٓا۟ أَبَشَرًۭا مِّنَّا وَٰحِدًۭا نَّتَّبِعُهُۥٓ إِنَّآ إِذًۭا لَّفِى ضَلَٰلٍۢ وَسُعُرٍ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    "Bizden bir insana mı uyacağız? O takdirde biz apaçık bir sapıklık ve çılgınlık içine düşmüş oluruz." dediler.

  • 54:25

  • أَءُلْقِىَ ٱلذِّكْرُ عَلَيْهِ مِنۢ بَيْنِنَا بَلْ هُوَ كَذَّابٌ أَشِرٌۭ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    "Zikir, aramızdan ona mı bırakıldı? Hayır o, yalancı, küstahın biridir" (dediler).

  • 54:26

  • سَيَعْلَمُونَ غَدًۭا مَّنِ ٱلْكَذَّابُ ٱلْأَشِرُ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Yarın onlar, yalancı, küstahın kim olduğunu bilecekler.

  • 54:27

  • إِنَّا مُرْسِلُوا۟ ٱلنَّاقَةِ فِتْنَةًۭ لَّهُمْ فَٱرْتَقِبْهُمْ وَٱصْطَبِرْ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Biz onlara, kendilerini imtihan etmek için dişi deveyi göndereceğiz. Onun için sen onları gözet ve sabırlı ol.

  • 54:28

  • وَنَبِّئْهُمْ أَنَّ ٱلْمَآءَ قِسْمَةٌۢ بَيْنَهُمْ ۖ كُلُّ شِرْبٍۢ مُّحْتَضَرٌۭ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Onlara suyun aralarında paylaştırılacağını haber ver; her içene düşen miktar, hazır kılınmıştır.

  • 54:29

  • فَنَادَوْا۟ صَاحِبَهُمْ فَتَعَاطَىٰ فَعَقَرَ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Bunun üzerine arkadaşlarına bağırdılar. O da (bıçağı) çekerek (deveyi) kesti.

  • 54:30

  • فَكَيْفَ كَانَ عَذَابِى وَنُذُرِ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Ama azabım ve uyarılarım nasıl oldu.

  • 54:31

  • إِنَّآ أَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ صَيْحَةًۭ وَٰحِدَةًۭ فَكَانُوا۟ كَهَشِيمِ ٱلْمُحْتَظِرِ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Biz onların üzerine tek sayha (korkunç bir ses) gönderdik; ağılcının topladığı çalı çırpı kırıntıları gibi kırılıp dökülüverdiler.

  • 54:32

  • وَلَقَدْ يَسَّرْنَا ٱلْقُرْءَانَ لِلذِّكْرِ فَهَلْ مِن مُّدَّكِرٍۢ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Andolsun biz Kur'ân'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?

  • 54:33

  • كَذَّبَتْ قَوْمُ لُوطٍۭ بِٱلنُّذُرِ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Lût kavmi de uyarıları yalanladı.

  • 54:34

  • إِنَّآ أَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ حَاصِبًا إِلَّآ ءَالَ لُوطٍۢ ۖ نَّجَّيْنَٰهُم بِسَحَرٍۢ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Biz de onların üzerlerine (taşlar savuran) bir fırtına gönderdik. Yalnız Lût ailesini seher vakti kurtardık,

  • 54:35

  • نِّعْمَةًۭ مِّنْ عِندِنَا ۚ كَذَٰلِكَ نَجْزِى مَن شَكَرَ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Katımızdan bir nimet olarak. Biz şükredeni böyle mükafatlandırırız.

  • 54:36

  • وَلَقَدْ أَنذَرَهُم بَطْشَتَنَا فَتَمَارَوْا۟ بِٱلنُّذُرِ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    (Lût), onları bizim yakalamamıza karşı uyarmıştı. Fakat ikazlara karşı kuşku duydular,

  • 54:37

  • وَلَقَدْ رَٰوَدُوهُ عَن ضَيْفِهِۦ فَطَمَسْنَآ أَعْيُنَهُمْ فَذُوقُوا۟ عَذَابِى وَنُذُرِ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Onun konuklarından murad almaya kalkıştılar. Biz de gözlerini siliverdik. "Haydi azabımı ve uyarılarımı tadın!" (dedik).

  • 54:38

  • وَلَقَدْ صَبَّحَهُم بُكْرَةً عَذَابٌۭ مُّسْتَقِرٌّۭ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Sabah erken, onları kararlı bir azab yakaladı.

  • 54:39

  • فَذُوقُوا۟ عَذَابِى وَنُذُرِ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    "Azabımı ve uyarılarımı tadın!" (dedik).

  • 54:40

  • وَلَقَدْ يَسَّرْنَا ٱلْقُرْءَانَ لِلذِّكْرِ فَهَلْ مِن مُّدَّكِرٍۢ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Andolsun biz Kur'ân'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?

  • 54:41

  • وَلَقَدْ جَآءَ ءَالَ فِرْعَوْنَ ٱلنُّذُرُ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Şüphesiz Firavun ailesine de uyarıcı peygamberler geldi.

  • 54:42

  • كَذَّبُوا۟ بِـَٔايَٰتِنَا كُلِّهَا فَأَخَذْنَٰهُمْ أَخْذَ عَزِيزٍۢ مُّقْتَدِرٍ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Lakin onlar bütün âyetlerimizi yalanladılar. Biz de onları çok kuvvetli ve kudretli bir yakalayışla yakaladık. Bu kıssalardan hisseye gelince;

  • 54:43

  • أَكُفَّارُكُمْ خَيْرٌۭ مِّنْ أُو۟لَٰٓئِكُمْ أَمْ لَكُم بَرَآءَةٌۭ فِى ٱلزُّبُرِ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Şimdi sizin kâfirleriniz, onlardan hayırlı mı? Yoksa kitaplarda sizin için bir beraet mi var?

  • 54:44

  • أَمْ يَقُولُونَ نَحْنُ جَمِيعٌۭ مُّنتَصِرٌۭ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Yoksa "Biz birbirimize yardım eden bir topluluğuz." mu diyorlar?

  • 54:45

  • سَيُهْزَمُ ٱلْجَمْعُ وَيُوَلُّونَ ٱلدُّبُرَ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Her halde o topluluk bozulacak ve geriye dönüp kaçacaklardır.

  • 54:46

  • بَلِ ٱلسَّاعَةُ مَوْعِدُهُمْ وَٱلسَّاعَةُ أَدْهَىٰ وَأَمَرُّ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Bilakis kıyamet onlara vaad edilen asıl saattir. Saat cidden çok feci ve acıdır.

  • 54:47

  • إِنَّ ٱلْمُجْرِمِينَ فِى ضَلَٰلٍۢ وَسُعُرٍۢ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Muhakkak ki suçlular sapıklık ve çılgınlık içindedirler.

  • 54:48

  • يَوْمَ يُسْحَبُونَ فِى ٱلنَّارِ عَلَىٰ وُجُوهِهِمْ ذُوقُوا۟ مَسَّ سَقَرَ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    O gün yüzleri üstü ateşte sürüklenecekler, "Cehennemin dokunuşunu tadın!" (denilecek).

  • 54:49

  • إِنَّا كُلَّ شَىْءٍ خَلَقْنَٰهُ بِقَدَرٍۢ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Haberiniz olsun ki, biz her şeyi bir kadere göre yarattık.

  • 54:50

  • وَمَآ أَمْرُنَآ إِلَّا وَٰحِدَةٌۭ كَلَمْحٍۭ بِٱلْبَصَرِ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Buyruğumuz yalnız bir tekdir, göz açıp yumma gibidir.

  • 54:51

  • وَلَقَدْ أَهْلَكْنَآ أَشْيَاعَكُمْ فَهَلْ مِن مُّدَّكِرٍۢ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Andolsun biz, sizin benzerlerinizi hep helak ettik. Öğüt alan yok mudur?

  • 54:52

  • وَكُلُّ شَىْءٍۢ فَعَلُوهُ فِى ٱلزُّبُرِ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    İşledikleri her şey, kitaplarda mevcuttur.

  • 54:53

  • وَكُلُّ صَغِيرٍۢ وَكَبِيرٍۢ مُّسْتَطَرٌ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Küçük, büyük hepsi satır satır yazılmıştır.

  • 54:54

  • إِنَّ ٱلْمُتَّقِينَ فِى جَنَّٰتٍۢ وَنَهَرٍۢ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Takva sahipleri cennetlerde, nur içindedirler.

  • 54:55

  • فِى مَقْعَدِ صِدْقٍ عِندَ مَلِيكٍۢ مُّقْتَدِرٍۭ
  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Güçlü padişahın huzurunda doğruluk koltuklarındadırlar.

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55