Âl-i İmrân Suresi

آل عمران

    3:1

  • بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ الٓمٓ
  • Halis Aydemir Meali

    Eliflâmmîm.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Elif, Lâm Mîm,

  • 3:2

  • ٱللَّهُ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ ٱلْحَىُّ ٱلْقَيُّومُ
  • Halis Aydemir Meali

    Allâh; herhangi bir ilâh yok, O hariç, el-Hayy el-Kayyûm.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Allah, kendisinden başka tanrı olmayan, hayy ve kayyûmdur

  • 3:3

  • نَزَّلَ عَلَيْكَ ٱلْكِتَٰبَ بِٱلْحَقِّ مُصَدِّقًۭا لِّمَا بَيْنَ يَدَيْهِ وَأَنزَلَ ٱلتَّوْرَىٰةَ وَٱلْإِنجِيلَ
  • Halis Aydemir Meali

    Kitab’ı senin üzerine, iki eli arasındakileri tasdik edici olarak, Hak ile peyderpey indirdi; Tevrât’ı ve İncîl’i de indirdi.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    O, sana kendisinden öncekileri tasdik edip doğrulayan bu kitabı hak ile indirdi. Daha önce insanlara hidayet olarak Tevrat'ı ve İncil'i de yine O indirmişti.. Evet bu Furkan'ı da O indirdi. Gerçek şu ki, Allah'ın âyetlerini inkâr edenler için çetin bir azap vardır. Allah çok güçlüdür, intikamını alır.

  • 3:4

  • مِن قَبْلُ هُدًۭى لِّلنَّاسِ وَأَنزَلَ ٱلْفُرْقَانَ ۗ إِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ لَهُمْ عَذَابٌۭ شَدِيدٌۭ ۗ وَٱللَّهُ عَزِيزٌۭ ذُو ٱنتِقَامٍ
  • Halis Aydemir Meali

    Önceden insanlar için bir hidayet olarak Furkan’ı da indirdi. Muhakkak ki Allâh’ın ayetlerini yok sayanlar, onlar için şiddetli bir azap vardır; nitekim Allâh Azîz’dir, bir intikam sahibidir.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    O, sana kendisinden öncekileri tasdik edip doğrulayan bu kitabı hak ile indirdi. Daha önce insanlara hidayet olarak Tevrat'ı ve İncil'i de yine O indirmişti.. Evet bu Furkan'ı da O indirdi. Gerçek şu ki, Allah'ın âyetlerini inkâr edenler için çetin bir azap vardır. Allah çok güçlüdür, intikamını alır.

  • 3:5

  • إِنَّ ٱللَّهَ لَا يَخْفَىٰ عَلَيْهِ شَىْءٌۭ فِى ٱلْأَرْضِ وَلَا فِى ٱلسَّمَآءِ
  • Halis Aydemir Meali

    Muhakkak ki Allâh… Hiçbir şey O’na Yer’de ve ne de Gökte gizli kalmıyor.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Şu da kesindir ki, ne yerde, ne de gökte hiçbir şey Allah'a gizli kalmaz.

  • 3:6

  • هُوَ ٱلَّذِى يُصَوِّرُكُمْ فِى ٱلْأَرْحَامِ كَيْفَ يَشَآءُ ۚ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ ٱلْعَزِيزُ ٱلْحَكِيمُ
  • Halis Aydemir Meali

    O’dur ki sizi rahimlerde tasvir ediyor, nasıl diliyorsa. Herhangi bir ilah yok, O hariç; el-Azîz’dir, el-Hakîm’dir.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Sizi, rahimlerde dilediği gibi şekillendiren O'dur. Kendisinden başka tanrı olmayan, şan, şeref ve hikmet sahibi olan O'dur.

  • 3:7

  • هُوَ ٱلَّذِىٓ أَنزَلَ عَلَيْكَ ٱلْكِتَٰبَ مِنْهُ ءَايَٰتٌۭ مُّحْكَمَٰتٌ هُنَّ أُمُّ ٱلْكِتَٰبِ وَأُخَرُ مُتَشَٰبِهَٰتٌۭ ۖ فَأَمَّا ٱلَّذِينَ فِى قُلُوبِهِمْ زَيْغٌۭ فَيَتَّبِعُونَ مَا تَشَٰبَهَ مِنْهُ ٱبْتِغَآءَ ٱلْفِتْنَةِ وَٱبْتِغَآءَ تَأْوِيلِهِۦ ۗ وَمَا يَعْلَمُ تَأْوِيلَهُۥٓ إِلَّا ٱللَّهُ ۗ وَٱلرَّٰسِخُونَ فِى ٱلْعِلْمِ يَقُولُونَ ءَامَنَّا بِهِۦ كُلٌّۭ مِّنْ عِندِ رَبِّنَا ۗ وَمَا يَذَّكَّرُ إِلَّآ أُو۟لُوا۟ ٱلْأَلْبَٰبِ
  • Halis Aydemir Meali

    O’dur ki senin üzerine Kitab’ı indirdi. Ondan kimi ayetler muhkem’dir; onlar Kitab’ın anasıdır; diğerleri ise müteşabih’tir. Ancak kalplerinde bir kayma bulunanlar var ya, işte onlar fitneyi elde etmek için ve onun tevilini elde etmek için ondan müteşabih olanlara tabi oluyorlar; halbuki onun tevilini, Allâh hariç, kimse bilmiyor. İlimde kökleşenler ise diyorlar ki: ona iman ettik; tümü Rabbimizin katındandır. Yine de, ulu’l-elbab hariç, kimse hatırlatma kabul etmiyor.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Sana bu kitabı indiren O'dur. Bunun âyetlerinden bir kısmı muhkemdir ki, bu âyetler, kitabın anası (aslı) demektir. Diğer bir kısmı da müteşabih âyetlerdir. Kalblerinde kaypaklık olanlar, sırf fitne çıkarmak için, bir de kendi keyflerine göre te'vil yapmak için onun müteşabih olanlarının peşine düşerler. Halbuki onun te'vilini Allah'dan başka kimse bilmez. İlimde uzman olanlar, "Biz buna inandık, hepsi Rabbimiz katındandır." derler. Üstün akıllılardan başkası da derin düşünmez.

  • 3:8

  • رَبَّنَا لَا تُزِغْ قُلُوبَنَا بَعْدَ إِذْ هَدَيْتَنَا وَهَبْ لَنَا مِن لَّدُنكَ رَحْمَةً ۚ إِنَّكَ أَنتَ ٱلْوَهَّابُ
  • Halis Aydemir Meali

    Rabbimiz, bize hidayet ettikten sonra kalplerimizi kaydırma ve bizim için katından bir rahmet hibe et! Kuşkusuz ki sensin sen el-Vehhâb.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Ey Rabbimiz! Bize ihsan ettiğin hidayetten sonra kalblerimizi haktan saptırma, bize kendi katından rahmet ihsan eyle! Şüphesiz ki, Sen bol ihsan sahibisin.

  • 3:9

  • رَبَّنَآ إِنَّكَ جَامِعُ ٱلنَّاسِ لِيَوْمٍۢ لَّا رَيْبَ فِيهِ ۚ إِنَّ ٱللَّهَ لَا يُخْلِفُ ٱلْمِيعَادَ
  • Halis Aydemir Meali

    Rabbimiz, muhakkak ki sensin hakkında bir rayb bulunmayan bir gün için insanları toplayan; kuşkusuz ki Allâh mîâd’a muhalefet etmiyor.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Ey Rabbimiz! Muhakkak ki, Sen, geleceğinde hiç şüphe olmayan bir günde bütün insanları bir araya toplayacaksın. Muhakkak ki Allah, hiç sözünden caymaz.

  • 3:10

  • إِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ لَن تُغْنِىَ عَنْهُمْ أَمْوَٰلُهُمْ وَلَآ أَوْلَٰدُهُم مِّنَ ٱللَّهِ شَيْـًۭٔا ۖ وَأُو۟لَٰٓئِكَ هُمْ وَقُودُ ٱلنَّارِ
  • Halis Aydemir Meali

    Muhakkak ki yok saymış olanlar, onların malları ne de onların evlatları Allâh’tan onlara herhangi bir şey kazandırmayacaktır. Zira işte onlar onlardır Ateş’in yakıtı.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Gerçek şu ki, kâfirlere, Allah'tan gelecek bir zararı, ne malları, ne de evlatları engelleyemez. İşte onlar, o ateşin yakıtı olacaklar.

  • 3:11

  • كَدَأْبِ ءَالِ فِرْعَوْنَ وَٱلَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ ۚ كَذَّبُوا۟ بِـَٔايَٰتِنَا فَأَخَذَهُمُ ٱللَّهُ بِذُنُوبِهِمْ ۗ وَٱللَّهُ شَدِيدُ ٱلْعِقَابِ
  • Halis Aydemir Meali

    Tıpkı Firavun ailesinin ve onlardan öncekilerin durumu gibi; âyetlerimizi yalanlamışlardı da Allâh onları günahları dolayısıyla alıverdi. Nitekim Allâh cezalandırması şiddetli olandır.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Gidişatları, Firavun soyunun ve daha öncekilerin gidişatı gibidir. Onlar, âyetlerimizi yalan saymışlardı. Bunun üzerine Allah da onları işledikleri günahlar yüzünden yakalayıp alaşağı etti. Allah, cezası çetin olandır.

  • 3:12

  • قُل لِّلَّذِينَ كَفَرُوا۟ سَتُغْلَبُونَ وَتُحْشَرُونَ إِلَىٰ جَهَنَّمَ ۚ وَبِئْسَ ٱلْمِهَادُ
  • Halis Aydemir Meali

    Yok saymış olanlara de ki: mağlup olacaksınız ve Cehenneme doğru toplatılacaksınız; ve ne kötü beşiktir!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    O inkârcı kâfirlere de ki, siz mutlaka yenilgiye uğrayacak ve toplanıp cehenneme doldurulacaksınız. Orası ne fena bir döşektir.

  • 3:13

  • قَدْ كَانَ لَكُمْ ءَايَةٌۭ فِى فِئَتَيْنِ ٱلْتَقَتَا ۖ فِئَةٌۭ تُقَٰتِلُ فِى سَبِيلِ ٱللَّهِ وَأُخْرَىٰ كَافِرَةٌۭ يَرَوْنَهُم مِّثْلَيْهِمْ رَأْىَ ٱلْعَيْنِ ۚ وَٱللَّهُ يُؤَيِّدُ بِنَصْرِهِۦ مَن يَشَآءُ ۗ إِنَّ فِى ذَٰلِكَ لَعِبْرَةًۭ لِّأُو۟لِى ٱلْأَبْصَٰرِ
  • Halis Aydemir Meali

    Karşılaşan iki grupta, sizin için, kesinlikle bir ayet vardı. Bir grup Allâh yolunda savaşıyor diğeri ise bir yok sayıcı, onları göz görmesiyle onların iki misli görüyorlar. Hem Allâh kimi diliyorsa yardımıyla destekliyor. Kuşkusuz bunda basiretli olanlar için kesinlikle bir ibret vardır!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Hiç şüphesiz karşı karşıya gelen iki toplulukta size bir âyet, bir işaret ve ibret vardır. Onlardan biri Allah yolunda savaşıyordu, öbürü de kâfirdi ve karşılarındakini göz kararıyla kendilerinin iki katı görüyorlardı. Allah da gönderdiği yardımla dilediğini destekliyordu. Gören gözleri olanlar için elbette bunda apaçık bir ibret vardır.

  • 3:14

  • زُيِّنَ لِلنَّاسِ حُبُّ ٱلشَّهَوَٰتِ مِنَ ٱلنِّسَآءِ وَٱلْبَنِينَ وَٱلْقَنَٰطِيرِ ٱلْمُقَنطَرَةِ مِنَ ٱلذَّهَبِ وَٱلْفِضَّةِ وَٱلْخَيْلِ ٱلْمُسَوَّمَةِ وَٱلْأَنْعَٰمِ وَٱلْحَرْثِ ۗ ذَٰلِكَ مَتَٰعُ ٱلْحَيَوٰةِ ٱلدُّنْيَا ۖ وَٱللَّهُ عِندَهُۥ حُسْنُ ٱلْمَـَٔابِ
  • Halis Aydemir Meali

    Kadınlar, oğlanlar, altın ve gümüşten tartılmış yığınlar, işaretlenmiş atlar, hayvanlar ve ekinden yana şehvetlerin sevgisi insanlar için süsletildi. Bunlar dünya hayatının metaıdır. Oysa Allah, O’nun yanındadır varılacak yerin güzelliği!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    İnsanlara kadınlar, oğullar, yüklerle altın ve gümüş yığınları, salma atlar, davarlar, ekinler kabilinden aşırı sevgiyle bağlanılan şeyler çok süslü gösterilmiştir. Halbuki bunlar dünya hayatının geçici faydalarını sağlayan şeylerdir. Oysa varılacakyerin (ebedî hayatın) bütün güzellikleri Allah katındadır.

  • 3:15

  • ۞ قُلْ أَؤُنَبِّئُكُم بِخَيْرٍۢ مِّن ذَٰلِكُمْ ۚ لِلَّذِينَ ٱتَّقَوْا۟ عِندَ رَبِّهِمْ جَنَّٰتٌۭ تَجْرِى مِن تَحْتِهَا ٱلْأَنْهَٰرُ خَٰلِدِينَ فِيهَا وَأَزْوَٰجٌۭ مُّطَهَّرَةٌۭ وَرِضْوَٰنٌۭ مِّنَ ٱللَّهِ ۗ وَٱللَّهُ بَصِيرٌۢ بِٱلْعِبَادِ
  • Halis Aydemir Meali

    De ki: bunlardan daha hayırlısını size bildireyim mi? Sakınmış olanlar için, onların Rabbi katında cennetler vardır; altlarından nehirler akıyor; onların içinde sonsuzdurlar. Ayrıca arındırılmış eşler ve Allâh’tan bir rıza vardır. Nitekim Allâh kullar için Basîr’dir.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    De ki, size, o istediklerinizden daha hayırlısını haber vereyim mi? Korunan kullar için Rablerinin yanında cennetler var ki, altlarından ırmaklar akar, içlerinde ebedî kalmak üzere onlara, hem tertemiz eşler var, hem de Allah'dan bir rıza vardır. Allah, o kulları görür.

  • 3:16

  • ٱلَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَآ إِنَّنَآ ءَامَنَّا فَٱغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا وَقِنَا عَذَابَ ٱلنَّارِ
  • Halis Aydemir Meali

    Onlar ki: ‘Rabbimiz! Kuşkusuz ki bizler imân ettik, dolayısıyla günahlarımızı bizim için mağfiret eyle ve bizi Ateş’in azabından koru’ diyorlar.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Onlar ki, "Ey Rabbimiz! Biz inandık, iman getirdik, artık bizim suçlarımızı bağışla ve bizi ateş azabından koru!" derler.

  • 3:17

  • ٱلصَّٰبِرِينَ وَٱلصَّٰدِقِينَ وَٱلْقَٰنِتِينَ وَٱلْمُنفِقِينَ وَٱلْمُسْتَغْفِرِينَ بِٱلْأَسْحَارِ
  • Halis Aydemir Meali

    Sabredenler ve sadıklar ve kanitler ve infak edenler ve seherlerde istiğfar edenler.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    O sabredenleri, o doğruluktan şaşmayanları, o elpençe divan duranları, o nafaka verenleri ve seher vakitlerinde o istiğfar edip yalvaranları (görür).

  • 3:18

  • شَهِدَ ٱللَّهُ أَنَّهُۥ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ وَٱلْمَلَٰٓئِكَةُ وَأُو۟لُوا۟ ٱلْعِلْمِ قَآئِمًۢا بِٱلْقِسْطِ ۚ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ ٱلْعَزِيزُ ٱلْحَكِيمُ
  • Halis Aydemir Meali

    Allâh, kendisi hariç herhangi bir ilah olmadığına şahadet etti; melekler ve ilim sahipleri de; ölçü üzere durarak. O hariç herhangi bir ilâh yoktur; el-Azîz, el-Hakîm.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Allah şehadet eyledi şu gerçeğe ki, başka tanrı yok, ancak O vardır. Bütün melekler ve ilim uluları da dosdoğru olarak buna şahittir ki, başka tanrı yok, ancak O aziz, O hakîm vardır.

  • 3:19

  • إِنَّ ٱلدِّينَ عِندَ ٱللَّهِ ٱلْإِسْلَٰمُ ۗ وَمَا ٱخْتَلَفَ ٱلَّذِينَ أُوتُوا۟ ٱلْكِتَٰبَ إِلَّا مِنۢ بَعْدِ مَا جَآءَهُمُ ٱلْعِلْمُ بَغْيًۢا بَيْنَهُمْ ۗ وَمَن يَكْفُرْ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ فَإِنَّ ٱللَّهَ سَرِيعُ ٱلْحِسَابِ
  • Halis Aydemir Meali

    Muhakkak ki din Allâh’ın katında İslam’dır! Kendilerine Kitap verilmiş olanlar ise ihtilaf etmediler, ta ki ilim onlara geldikten sonra, aralarındaki çekememezlik dolayısıyla. Nitekim kim Allâh’ın âyetlerini yok sayarsa, o takdirde Allâh hesabı hızlı olandır.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Doğrusu Allah katında din, İslâm'dır; o kitap verilenlerin anlaşmazlıkları ise sırf kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki taşkınlık ve ihtirastan dolayıdır. Her kim Allah'ın âyetlerini inkâr ederse iyi bilsin ki, Allah hesabı çabuk görendir.

  • 3:20

  • فَإِنْ حَآجُّوكَ فَقُلْ أَسْلَمْتُ وَجْهِىَ لِلَّهِ وَمَنِ ٱتَّبَعَنِ ۗ وَقُل لِّلَّذِينَ أُوتُوا۟ ٱلْكِتَٰبَ وَٱلْأُمِّيِّۦنَ ءَأَسْلَمْتُمْ ۚ فَإِنْ أَسْلَمُوا۟ فَقَدِ ٱهْتَدَوا۟ ۖ وَّإِن تَوَلَّوْا۟ فَإِنَّمَا عَلَيْكَ ٱلْبَلَٰغُ ۗ وَٱللَّهُ بَصِيرٌۢ بِٱلْعِبَادِ
  • Halis Aydemir Meali

    Buna rağmen şayet seninle tartışırlar ise o takdirde de ki: yüzümü Allâh’a teslim ettim, bana tabi olanlar da. Kitap verilmiş olanlara ve ümmilere ayrıca de ki: teslim oldunuz mu? Böylece şayet teslim olmuşlar ise o takdirde kesinlikle hidayet olmuşlardır; ancak şayet yüz çevirmiş olurlar ise, bu durumda muhakkak ki senin üzerine tebliğ vardır. Zaten Allâh kullara Basîr’dir.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Buna karşı seninle münakayaşa kalkışırlarsa de ki: "Ben, bana uyanlarla birlikte kendi özümü Allah'a teslim etmişimdir". Kendilerine kitap verilenlere ve (kitap verilmeyen) ümmîlere de ki: "Siz de İslâm'ı kabul ettiniz mi?" Eğer İslâm'a girerlerse hidayete ermiş olurlar. Eğer yüz çevirirlerse, sana düşen şey ancak tebliğ etmektir. Allah kulları görendir.

  • 3:21

  • إِنَّ ٱلَّذِينَ يَكْفُرُونَ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ وَيَقْتُلُونَ ٱلنَّبِيِّۦنَ بِغَيْرِ حَقٍّۢ وَيَقْتُلُونَ ٱلَّذِينَ يَأْمُرُونَ بِٱلْقِسْطِ مِنَ ٱلنَّاسِ فَبَشِّرْهُم بِعَذَابٍ أَلِيمٍ
  • Halis Aydemir Meali

    Muhakkak ki ol kimseler: Allâh’ın âyetlerini yok sayıyorlar ve nebîleri haksızca katlediyorlar; insanlardan ölçüyü emredenleri de katlediyorlar; artık onları elîm bir azap ile müjdele!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Allah'ın âyetlerini inkâr edenler ve haksız yere peygamberleri öldürenler, insanlar içinde adaleti emredenlerin canına kıyanlar yok mu? Bunlarıacıklı bir azapla müjdele!

  • 3:22

  • أُو۟لَٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ حَبِطَتْ أَعْمَٰلُهُمْ فِى ٱلدُّنْيَا وَٱلْءَاخِرَةِ وَمَا لَهُم مِّن نَّٰصِرِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    İşte onlar, yaptıkları hem dünyada hem de ahirette boşa çıkmış olanlardır; onlar için herhangi bir yardımcı da yoktur.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    İşte bunlar öyle kimselerdir ki, dünyada da ahirette de bütün yaptıkları boşa gitmiştir. Onların hiçbir yardımcıları da olmayacaktır.

  • 3:23

  • أَلَمْ تَرَ إِلَى ٱلَّذِينَ أُوتُوا۟ نَصِيبًۭا مِّنَ ٱلْكِتَٰبِ يُدْعَوْنَ إِلَىٰ كِتَٰبِ ٱللَّهِ لِيَحْكُمَ بَيْنَهُمْ ثُمَّ يَتَوَلَّىٰ فَرِيقٌۭ مِّنْهُمْ وَهُم مُّعْرِضُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Bakmadın mı Kitap’tan kendilerine bir nasip verilmiş olanlara? Aralarında hüküm versin diye Allâh’ın kitabına çağırılıyorlar da onlardan bir grup karşı durur bir halde yüz çeviriyorlar!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Görmüyor musun, o kendilerine kitaptan bir nasip verilmiş olanlar, aralarında hüküm vermek için Allah'ın kitabına davet olunuyorlar da, sonra içlerinden bir kısmı yüz çevirerek dönüp gidiyorlar.

  • 3:24

  • ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمْ قَالُوا۟ لَن تَمَسَّنَا ٱلنَّارُ إِلَّآ أَيَّامًۭا مَّعْدُودَٰتٍۢ ۖ وَغَرَّهُمْ فِى دِينِهِم مَّا كَانُوا۟ يَفْتَرُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Bu, onların ‘Ateş bize sayılı günler dışında dokunmayacaktır’ demiş olmaları dolayısıyladır. Böylece iftira ededurdukları şeyler onları dinlerinde aldattı.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Bunun sebebi, onların "belli günlerden başka bize asla ateş azabı dokunmaz" demeleridir. Uydurageldikleri yalanlar dinlerinde kendilerini aldatmaktadır.

  • 3:25

  • فَكَيْفَ إِذَا جَمَعْنَٰهُمْ لِيَوْمٍۢ لَّا رَيْبَ فِيهِ وَوُفِّيَتْ كُلُّ نَفْسٍۢ مَّا كَسَبَتْ وَهُمْ لَا يُظْلَمُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Peki onları kendisinde bir kuşku olmayan bir gün için toplamış olduğumuzda nasıl olur? Ve her kişiye ne kazandıysa tastamam ödenmiştir; onlar zulme de uğratılmıyorlar.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    O geleceğinde hiç şüphe olmayan günde kendilerini bir araya topladığımız ve hiç kimseye haksızlık edilmeden herkese ne kazandıysa tamamen ödendiği vakit halleri nasıl olacaktır?

  • 3:26

  • قُلِ ٱللَّهُمَّ مَٰلِكَ ٱلْمُلْكِ تُؤْتِى ٱلْمُلْكَ مَن تَشَآءُ وَتَنزِعُ ٱلْمُلْكَ مِمَّن تَشَآءُ وَتُعِزُّ مَن تَشَآءُ وَتُذِلُّ مَن تَشَآءُ ۖ بِيَدِكَ ٱلْخَيْرُ ۖ إِنَّكَ عَلَىٰ كُلِّ شَىْءٍۢ قَدِيرٌۭ
  • Halis Aydemir Meali

    De ki: ‘Ey Mülk’ün sahibi Allâh! Mülk’ü kime diliyorsan ulaştırıyorsun; ve Mülk’ü kimden diliyorsan söküyorsun; ve kimi diliyorsan aziz ediyorsun; kimi de diliyorsan zelil ediyorsun. Senin elinledir hayır, muhakkak ki sen her şey üzerine Kadîr’sin.’

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    De ki: "Ey mülkün sahibi Allah'ım! Sen mülkü dilediğine verirsin, dilediğinden de onu çeker alırsın, dilediğini aziz edersin, dilediğini zelil edersin. Hayır Senin elindedir. Muhakkak ki, Sen her şeye kâdirsin.

  • 3:27

  • تُولِجُ ٱلَّيْلَ فِى ٱلنَّهَارِ وَتُولِجُ ٱلنَّهَارَ فِى ٱلَّيْلِ ۖ وَتُخْرِجُ ٱلْحَىَّ مِنَ ٱلْمَيِّتِ وَتُخْرِجُ ٱلْمَيِّتَ مِنَ ٱلْحَىِّ ۖ وَتَرْزُقُ مَن تَشَآءُ بِغَيْرِ حِسَابٍۢ
  • Halis Aydemir Meali

    Geceyi gündüzün içine geçiriyorsun, gündüzü de gecenin içine geçiriyorsun; ve canlıyı ölüden çıkarıyorsun, ölüyü de canlıdan çıkarıyorsun. Ve kimi diliyorsan bir hesap olmaksızın rızıklandırıyorsun.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Geceyi gündüzün içine sokarsın, gündüzü gecenin içine sokarsın; ölüden diri çıkarırsın, diriden ölü çıkarırsın. Dilediğine de hesapsız rızık verirsin.

  • 3:28

  • لَّا يَتَّخِذِ ٱلْمُؤْمِنُونَ ٱلْكَٰفِرِينَ أَوْلِيَآءَ مِن دُونِ ٱلْمُؤْمِنِينَ ۖ وَمَن يَفْعَلْ ذَٰلِكَ فَلَيْسَ مِنَ ٱللَّهِ فِى شَىْءٍ إِلَّآ أَن تَتَّقُوا۟ مِنْهُمْ تُقَىٰةًۭ ۗ وَيُحَذِّرُكُمُ ٱللَّهُ نَفْسَهُۥ ۗ وَإِلَى ٱللَّهِ ٱلْمَصِيرُ
  • Halis Aydemir Meali

    Müminler, kafirleri müminlerden gayrı veliler edinmesinler! Kim ki bunu yaparsa, artık Allâh’tan bir şeyde değildir; ancak onlardan bir sakınım olarak sakınmanız hariç! Nitekim Allâh sizi kendisinden sakındırıyor; zira varış Allâh’adır!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Müminler, müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmesin ve onu her kim yaparsa Allah'dan ilişiği kesilmiş olur, ancak onlardan bir korunma yapmanız başkadır. Bununla beraber Allah sizi kendisinden korunmanız hususunda uyarır. Nihâyet gidiş Allah'adır.

  • 3:29

  • قُلْ إِن تُخْفُوا۟ مَا فِى صُدُورِكُمْ أَوْ تُبْدُوهُ يَعْلَمْهُ ٱللَّهُ ۗ وَيَعْلَمُ مَا فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِى ٱلْأَرْضِ ۗ وَٱللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَىْءٍۢ قَدِيرٌۭ
  • Halis Aydemir Meali

    De ki: göğüslerinizde ne varsa, gizleseniz de yahut onu açığa vursanız da Allâh onu bilir. Göklerde ne varsa ve Yer’de ne varsa zaten biliyor. Nitekim Allâh her şey üzerine Kadîr’dir.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    De ki, göğüslerinizdekini gizleseniz de, açığa vursanız da Allah onu bilir. Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsini bilir. Hiç şüphesiz Allah, her şeye kadirdir.

  • 3:30

  • يَوْمَ تَجِدُ كُلُّ نَفْسٍۢ مَّا عَمِلَتْ مِنْ خَيْرٍۢ مُّحْضَرًۭا وَمَا عَمِلَتْ مِن سُوٓءٍۢ تَوَدُّ لَوْ أَنَّ بَيْنَهَا وَبَيْنَهُۥٓ أَمَدًۢا بَعِيدًۭا ۗ وَيُحَذِّرُكُمُ ٱللَّهُ نَفْسَهُۥ ۗ وَٱللَّهُ رَءُوفٌۢ بِٱلْعِبَادِ
  • Halis Aydemir Meali

    O gün her kişi hayırdan ne yaptıysa hazır edilmiş buluyor; kötülükten yana yaptıklarını ise, arzuluyor ki keşke kendisiyle onlar arasında uzak bir süreç bulunsun. Yine, Allâh sizi kendisinden sakındırıyor; ayrıca Allâh kullara Raûf’tur.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    O gün her nefis, ne hayır işlemişse, ne kötülük yapmışsa onları önünde hazır bulur. Yaptığı kötülüklerle kendi arasında uzak bir mesafe bulunsun ister. Allah, size asıl kendisinden çekinmenizi emreder. Şüphesiz ki Allah, kullarını çok esirger.

  • 3:31

  • قُلْ إِن كُنتُمْ تُحِبُّونَ ٱللَّهَ فَٱتَّبِعُونِى يُحْبِبْكُمُ ٱللَّهُ وَيَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ ۗ وَٱللَّهُ غَفُورٌۭ رَّحِيمٌۭ
  • Halis Aydemir Meali

    De ki: Şayet Allâh’ı seviyor idiyseniz o takdirde bana tabi olun ki Allâh sizi sevsin ve sizin için günahlarınızı mağfiret eylesin; nitekim Allâh Gafûr’dur, Rahîm’dir.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    De ki, siz gerçekten Allah'ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve suçlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah çok esirgeyici ve bağışlayıcıdır.

  • 3:32

  • قُلْ أَطِيعُوا۟ ٱللَّهَ وَٱلرَّسُولَ ۖ فَإِن تَوَلَّوْا۟ فَإِنَّ ٱللَّهَ لَا يُحِبُّ ٱلْكَٰفِرِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    De ki: Allâh’a ve Elçiye itaat edin! Fakat, yüz çevirdiler ise, o takdirde muhakkak ki Allâh yok sayanları sevmiyor!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    De ki, Allah'a ve Peygamber'e itaat edin! Eğer aksine giderlerse, şüphe yok ki Allah kâfirleri sevmez.

  • 3:33

  • ۞ إِنَّ ٱللَّهَ ٱصْطَفَىٰٓ ءَادَمَ وَنُوحًۭا وَءَالَ إِبْرَٰهِيمَ وَءَالَ عِمْرَٰنَ عَلَى ٱلْعَٰلَمِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Muhakkak ki Allâh, Adem’i ve Nûh’u ve İbrâhim’in ailesini ve İmran’ın ailesini alemler üzerine seçmiştir.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Gerçekten Allah, Adem'i, Nuh'u, İbrahim soyunu ve İmran soyunu âlemler üzerine seçkin kıldı.

  • 3:34

  • ذُرِّيَّةًۢ بَعْضُهَا مِنۢ بَعْضٍۢ ۗ وَٱللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ
  • Halis Aydemir Meali

    Bir zürriyet olarak; onun bazısı bazısındandır. Nitekim Allâh Semî‘dir, Alîm’dir.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Bir zürriyet olarak birbirinden gelmişlerdir. Allah her şeyi işitendir, bilendir.

  • 3:35

  • إِذْ قَالَتِ ٱمْرَأَتُ عِمْرَٰنَ رَبِّ إِنِّى نَذَرْتُ لَكَ مَا فِى بَطْنِى مُحَرَّرًۭا فَتَقَبَّلْ مِنِّىٓ ۖ إِنَّكَ أَنتَ ٱلسَّمِيعُ ٱلْعَلِيمُ
  • Halis Aydemir Meali

    Bir vakit İmran’ın kadını demişti: Rabbim, Muhakkak ki ben karnımda olanı özgürleştirilmiş olarak senin için nezrettim; dolayısıyla benden kabul et! Kuşkusuz ki sensin sen es-Semî‘, el-Alîm.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    İmran'ın karısı: "Rabbim, karnımdakini tam hür olarak sana adadım, benden kabul buyur, şüphesiz sen işitensin, bilensin." demişti.

  • 3:36

  • فَلَمَّا وَضَعَتْهَا قَالَتْ رَبِّ إِنِّى وَضَعْتُهَآ أُنثَىٰ وَٱللَّهُ أَعْلَمُ بِمَا وَضَعَتْ وَلَيْسَ ٱلذَّكَرُ كَٱلْأُنثَىٰ ۖ وَإِنِّى سَمَّيْتُهَا مَرْيَمَ وَإِنِّىٓ أُعِيذُهَا بِكَ وَذُرِّيَّتَهَا مِنَ ٱلشَّيْطَٰنِ ٱلرَّجِيمِ
  • Halis Aydemir Meali

    Derken onu vaz‘ edince dedi ki: Rabbim, gerçek şu ki ben onu dişi olarak vaz‘ ettim. Halbuki Allâh onun ne vaz ettiğini daha iyi bilendir. Erkek ise dişi gibi değildir. Hem ben onu Meryem olarak isimlendirdim. Ayrıca ben onu taşlanmış şeytandan sana sığındırıyorum, zürriyetini de.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Onu doğuruncaAllah onun ne doğurduğunu bilip dururkenşöyle dedi: "Rabbim, onu kız doğurdum; erkek, kız gibi değildir. Ona Meryem adını verdim. Onu ve soyunu koğulmuş şeytanın şerrinden sana ısmarlıyorum".

  • 3:37

  • فَتَقَبَّلَهَا رَبُّهَا بِقَبُولٍ حَسَنٍۢ وَأَنۢبَتَهَا نَبَاتًا حَسَنًۭا وَكَفَّلَهَا زَكَرِيَّا ۖ كُلَّمَا دَخَلَ عَلَيْهَا زَكَرِيَّا ٱلْمِحْرَابَ وَجَدَ عِندَهَا رِزْقًۭا ۖ قَالَ يَٰمَرْيَمُ أَنَّىٰ لَكِ هَٰذَا ۖ قَالَتْ هُوَ مِنْ عِندِ ٱللَّهِ ۖ إِنَّ ٱللَّهَ يَرْزُقُ مَن يَشَآءُ بِغَيْرِ حِسَابٍ
  • Halis Aydemir Meali

    Bunun üzerine onun Rabbi onu güzel bir kabul ile kabul etti ve onu güzel bir yetiştirmeyle yetiştirdi ve ona Zekeriya’yı mükellef kıldı. Zekeriya, onun yanına, Mihraba her girdiğinde onun katında bir rızk buldu. Dedi ki: Ey Meryem, neredendir sana bu? Dedi ki: o Allâh’ın indindendir; muhakkak ki Allâh kimi diliyorsa bir hesap olmaksızın rızıklandırıyor!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Bunun üzerine Rabbi onu güzel bir şekilde kabul buyurdu ve onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi ve Zekeriyya'nın himayesine verdi. Zekeriyya ne zaman kızın bulunduğu mihraba girse, onun yanında yeni bir yiyecek bulurdu. "Meryem! Bu sana nereden geldi?" deyince, o da: "Bu, Allah katındandır." derdi. Şüphesiz Allah, dilediğine hesapsız rızık verir.

  • 3:38

  • هُنَالِكَ دَعَا زَكَرِيَّا رَبَّهُۥ ۖ قَالَ رَبِّ هَبْ لِى مِن لَّدُنكَ ذُرِّيَّةًۭ طَيِّبَةً ۖ إِنَّكَ سَمِيعُ ٱلدُّعَآءِ
  • Halis Aydemir Meali

    Oracıkta Zekeriyya Rabbini çağırdı; dedi ki: Rabbim, katından benim için hoş bir zürriyet hibe et! Muhakkak ki sen çağırıya Semî‘sin.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Orada Zekeriyya, Rabbine dua etti: "Rabbim! Bana katından hayırlı bir nesil ver. Şüphesiz sen, duayı hakkıyle işitensin" dedi.

  • 3:39

  • فَنَادَتْهُ ٱلْمَلَٰٓئِكَةُ وَهُوَ قَآئِمٌۭ يُصَلِّى فِى ٱلْمِحْرَابِ أَنَّ ٱللَّهَ يُبَشِّرُكَ بِيَحْيَىٰ مُصَدِّقًۢا بِكَلِمَةٍۢ مِّنَ ٱللَّهِ وَسَيِّدًۭا وَحَصُورًۭا وَنَبِيًّۭا مِّنَ ٱلصَّٰلِحِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Peşi sıra o, Mihrapta ayakta namaz kılıyorken melekler ona nida etti: ‘muhakkak ki Allâh seni Yahya ile müjdeliyor, Allâh’tan bir kelimeyi doğrulayan, bir seyyid, bir hasuur ve salihlerden bir nebi olmak üzere.’

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Zekeriyya mabedde namaz kılarken melekler ona: "Allah sana, Allah'dan bir kelimeyi doğrulayıcı, efendi, nefsine hakim ve iyilerden bir peygamber olarak Yahya'yı müjdeler." diye ünlediler.

  • 3:40

  • قَالَ رَبِّ أَنَّىٰ يَكُونُ لِى غُلَٰمٌۭ وَقَدْ بَلَغَنِىَ ٱلْكِبَرُ وَٱمْرَأَتِى عَاقِرٌۭ ۖ قَالَ كَذَٰلِكَ ٱللَّهُ يَفْعَلُ مَا يَشَآءُ
  • Halis Aydemir Meali

    Dedi ki: Rabbim, benim için bir oğul nerden oluyor? Halbuki kesinlikle bana yaşlılık erişmiş, karım ise bir kısırdır. Dedi ki: işte böyle, Allâh ne diliyorsa yapıyor!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Zekeriyya: "Ey Rabbim, benim nasıl oğlum olabilir? Bana ihtiyarlık gelip çattı, karım ise kısırdır." dedi. Allah: "Öyledir, fakat Allah dilediğini yapar." buyurdu.

  • 3:41

  • قَالَ رَبِّ ٱجْعَل لِّىٓ ءَايَةًۭ ۖ قَالَ ءَايَتُكَ أَلَّا تُكَلِّمَ ٱلنَّاسَ ثَلَٰثَةَ أَيَّامٍ إِلَّا رَمْزًۭا ۗ وَٱذْكُر رَّبَّكَ كَثِيرًۭا وَسَبِّحْ بِٱلْعَشِىِّ وَٱلْإِبْكَٰرِ
  • Halis Aydemir Meali

    Dedi ki: Rabbim, benim için bir âyet kıl! Dedi ki: Senin âyetin, remz hariç, insanlarla üç gün konuşmamandır. Ayrıca Rabbini çokça an; hem akşam hem sabah tesbih et!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Zekeriyya: "Rabbim! (oğlum olacağına dair) bana bir alâmet ver" dedi. Allah da buyurdu ki: "Senin için alâmet, insanlara üç gün, işaretten başka söz söyleyememendir. Ayrıca Rabbini çok an, sabah akşam tesbih et".

  • 3:42

  • وَإِذْ قَالَتِ ٱلْمَلَٰٓئِكَةُ يَٰمَرْيَمُ إِنَّ ٱللَّهَ ٱصْطَفَىٰكِ وَطَهَّرَكِ وَٱصْطَفَىٰكِ عَلَىٰ نِسَآءِ ٱلْعَٰلَمِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Ve bir vakit melekler dedi: ey Meryem, muhakkak ki Allâh seni seçti; ve seni arındırdı; ve seni alemlerin kadınları üzerine seçti!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Hani melekler: "Ey Meryem! Allah seni seçti, seni tertemiz yarattı ve seni dünya kadınlarına üstün kıldı.

  • 3:43

  • يَٰمَرْيَمُ ٱقْنُتِى لِرَبِّكِ وَٱسْجُدِى وَٱرْكَعِى مَعَ ٱلرَّٰكِعِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Ey Meryem, Rabbin için kunut et, ve secde et, ve rüku edenlerle rüku eyle!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Ey Meryem! Rabbine divan dur ve secdeye kapan ve rüku' edenlerle beraber rüku' et" demişlerdi.

  • 3:44

  • ذَٰلِكَ مِنْ أَنۢبَآءِ ٱلْغَيْبِ نُوحِيهِ إِلَيْكَ ۚ وَمَا كُنتَ لَدَيْهِمْ إِذْ يُلْقُونَ أَقْلَٰمَهُمْ أَيُّهُمْ يَكْفُلُ مَرْيَمَ وَمَا كُنتَ لَدَيْهِمْ إِذْ يَخْتَصِمُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Bu, gaybın haberlerindendir; onu sana vahyediyoruz. Zaten sen, Meryem’i onların hangisi üstlensin diye kalemlerini bıraktıklarında, onların yanında değildin! Yine sen, çekişe dururlarken, onların yanında değildin!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    İşte bu, sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. (Yoksa) "Meryem'i kim himayesine alıp koruyacak?" diye kalemlerini (kur'a için) atarlarken sen yanlarında değildin. (Bu hususta) Tartışırlarken de yanlarında bulunmadın.

  • 3:45

  • إِذْ قَالَتِ ٱلْمَلَٰٓئِكَةُ يَٰمَرْيَمُ إِنَّ ٱللَّهَ يُبَشِّرُكِ بِكَلِمَةٍۢ مِّنْهُ ٱسْمُهُ ٱلْمَسِيحُ عِيسَى ٱبْنُ مَرْيَمَ وَجِيهًۭا فِى ٱلدُّنْيَا وَٱلْءَاخِرَةِ وَمِنَ ٱلْمُقَرَّبِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Bir vakit melekler dedi ki: Ey Meryem, Allâh seni Kendisinden bir kelimeyle müjdeliyor; onun ismi Mesih’tir: Meryem oğlu Îsâ; hem dünyada hem de ahirette saygındır; ayrıca yakınlaştırılmışlardandır.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Melekler şöyle demişti: "Ey Meryem! Allah sana kendisinden bir kelimeyi müjdeliyor ki, adı Meryem oğlu İsa Mesih'dir; dünyada da ahirette de itibarlı, aynı zamanda Allah'a çok yakınlardandır.

  • 3:46

  • وَيُكَلِّمُ ٱلنَّاسَ فِى ٱلْمَهْدِ وَكَهْلًۭا وَمِنَ ٱلصَّٰلِحِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Ve insanlarla konuşuyor hem beşikte hem de olgunken; ayrıca salihlerdendir.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Beşikte de, yetişkin çağında da insanlarla konuşacak ve iyilerden olacaktır.

  • 3:47

  • قَالَتْ رَبِّ أَنَّىٰ يَكُونُ لِى وَلَدٌۭ وَلَمْ يَمْسَسْنِى بَشَرٌۭ ۖ قَالَ كَذَٰلِكِ ٱللَّهُ يَخْلُقُ مَا يَشَآءُ ۚ إِذَا قَضَىٰٓ أَمْرًۭا فَإِنَّمَا يَقُولُ لَهُۥ كُن فَيَكُونُ
  • Halis Aydemir Meali

    Dedi ki: Rabbim, benim için bir çocuk nerden oluyor? Halbuki bana bir beşer değmemiştir! Dedi ki: işte böyle, Allâh ne diliyorsa yaratıyor! Bir işi kararlaştırdığında, o durumda ona sadece ‘ol’ diyor; derhal oluyor!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    (Meryem): "Ey Rabbim, bana bir beşer dokunmamışken benim nasıl çocuğum olur?" dedi. Allah: "Öyle ama, Allah dilediğini yaratır, bir şeyin olmasını dilediğinde ona sadece 'ol!' der, o da hemen oluverir." dedi.

  • 3:48

  • وَيُعَلِّمُهُ ٱلْكِتَٰبَ وَٱلْحِكْمَةَ وَٱلتَّوْرَىٰةَ وَٱلْإِنجِيلَ
  • Halis Aydemir Meali

    Ve ona Kitap’ı ve hikmeti ve Tevrat’ı ve İncîl’i öğretiyor.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Allah ona kitab (okuma ve yazmay)ı, hikmeti ve Tevrat ile İncil'i öğretir.

  • 3:49

  • وَرَسُولًا إِلَىٰ بَنِىٓ إِسْرَٰٓءِيلَ أَنِّى قَدْ جِئْتُكُم بِـَٔايَةٍۢ مِّن رَّبِّكُمْ ۖ أَنِّىٓ أَخْلُقُ لَكُم مِّنَ ٱلطِّينِ كَهَيْـَٔةِ ٱلطَّيْرِ فَأَنفُخُ فِيهِ فَيَكُونُ طَيْرًۢا بِإِذْنِ ٱللَّهِ ۖ وَأُبْرِئُ ٱلْأَكْمَهَ وَٱلْأَبْرَصَ وَأُحْىِ ٱلْمَوْتَىٰ بِإِذْنِ ٱللَّهِ ۖ وَأُنَبِّئُكُم بِمَا تَأْكُلُونَ وَمَا تَدَّخِرُونَ فِى بُيُوتِكُمْ ۚ إِنَّ فِى ذَٰلِكَ لَءَايَةًۭ لَّكُمْ إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Ve İsrâil oğullarına bir elçi olarak: kuşkusuz ki ben size Rabbinizden bir âyetle geldim! Muhakkak ki ben sizin için çamurdan kuş gibi bir şekil yaratıyorum, sonra onun içine üflüyorum da Allâh’ın izniyle bir kuş oluveriyor! Ayrıca doğuştan körü ve abrası iyileştiriyorum ve ölüleri diriltiyorum Allâh’ın izniyle. Yine, evlerinizde ne yiyorsanız ve ne biriktiriyorsanız size haber veriyorum! Muhakkak ki bunlarda sizin için kesinlikle bir âyet vardır; eğer imân ediciler idiyseniz!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Allah onu İsrailoğullarına (şöyle diyecek) bir peygamber olarak gönderir: "Şüphesiz ki ben size Rabbinizden bir âyet (mucize, belge) getirdim: Size, kuş biçiminde çamurdan birşey yaparım da içine üflerim, Allah'ın izniyle o, kuş olur; anadan doğma körü ve alacalıyı iyileştiririm ve Allah'ın izniyle ölüleri diriltirim. Evlerinizde ne yiyor ve neleri biriktiriyorsanız size haber veririm".

  • 3:50

  • وَمُصَدِّقًۭا لِّمَا بَيْنَ يَدَىَّ مِنَ ٱلتَّوْرَىٰةِ وَلِأُحِلَّ لَكُم بَعْضَ ٱلَّذِى حُرِّمَ عَلَيْكُمْ ۚ وَجِئْتُكُم بِـَٔايَةٍۢ مِّن رَّبِّكُمْ فَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ وَأَطِيعُونِ
  • Halis Aydemir Meali

    Hem Tevrat’tan iki elimin arasındakini tasdik edici olarak; ve üzerinize haram kılınmış olanların bazısını sizin için helal kılayım diye; ayrıca size Rabbinizden bir âyetle geldim, dolayısıyla Allâh’tan sakının ve bana itaat edin!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    "Önümdeki Tevrat'ı doğrulayıcı olarak ve size haram kılınan bazı şeyleri helal kılmak için (geldim) ve Rabbiniz tarafından size bir mucize getirdim. Artık Allah'tan korkun da bana uyun".

  • 3:51

  • إِنَّ ٱللَّهَ رَبِّى وَرَبُّكُمْ فَٱعْبُدُوهُ ۗ هَٰذَا صِرَٰطٌۭ مُّسْتَقِيمٌۭ
  • Halis Aydemir Meali

    Muhakkak ki Allâh benim Rabbim’dir; sizin de Rabbiniz’dir; dolayısıyla O’na ibadet edin! Bu dosdoğru bir yoldur!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    "Şüphesiz Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. Onun için hep O'na kulluk edin! İşte bu, doğru yoldur".

  • 3:52

  • ۞ فَلَمَّآ أَحَسَّ عِيسَىٰ مِنْهُمُ ٱلْكُفْرَ قَالَ مَنْ أَنصَارِىٓ إِلَى ٱللَّهِ ۖ قَالَ ٱلْحَوَارِيُّونَ نَحْنُ أَنصَارُ ٱللَّهِ ءَامَنَّا بِٱللَّهِ وَٱشْهَدْ بِأَنَّا مُسْلِمُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Bunun üzerine İsâ onlardan küfrü hissedince, dedi ki: Allâh’a doğru kimdir benim yardımcılarım? Havarîler dedi ki: biziz Allâh’ın yardımcıları; Allâh’a imân ettik; hem şahit ol ki, kuşkusuz bizler teslim olanlarız!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    İsa onların inkârlarını hissedince: "Allah yolunda yardımcılarım kim?" dedi. Havariler: "Allah yolunda yardımcılar biziz. Allah'a iman ettik. Şahit ol ki, biz muhakkak müslümanlarız." dediler.

  • 3:53

  • رَبَّنَآ ءَامَنَّا بِمَآ أَنزَلْتَ وَٱتَّبَعْنَا ٱلرَّسُولَ فَٱكْتُبْنَا مَعَ ٱلشَّٰهِدِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Rabbimiz! Ne indirdiysen imân ettik; ve Elçiye tabi olduk; dolayısıyla, bizi şâhitlerle birlikte yaz!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Ey Rabbimiz, senin indirdiğine iman ettik, o peygambere de uyduk. Artık bizi şahidlerle beraber yaz.

  • 3:54

  • وَمَكَرُوا۟ وَمَكَرَ ٱللَّهُ ۖ وَٱللَّهُ خَيْرُ ٱلْمَٰكِرِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Ve plan kurdular; Allâh da plan kurdu; hem Allâh plan kurucuların en hayırlısıdır!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Onlar hileye başvurdular, Allah da onların tuzağını boşa çıkardı. Allah hileleri boşa çıkaranların en hayırlısıdır.

  • 3:55

  • إِذْ قَالَ ٱللَّهُ يَٰعِيسَىٰٓ إِنِّى مُتَوَفِّيكَ وَرَافِعُكَ إِلَىَّ وَمُطَهِّرُكَ مِنَ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ وَجَاعِلُ ٱلَّذِينَ ٱتَّبَعُوكَ فَوْقَ ٱلَّذِينَ كَفَرُوٓا۟ إِلَىٰ يَوْمِ ٱلْقِيَٰمَةِ ۖ ثُمَّ إِلَىَّ مَرْجِعُكُمْ فَأَحْكُمُ بَيْنَكُمْ فِيمَا كُنتُمْ فِيهِ تَخْتَلِفُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Bir vakit Allâh dedi ki: Ey Îsâ, muhakkak ki Ben seni vefat ettiriciyim; ve seni kendime yükselticiyim; ve seni, yok sayanlardan arındırıcıyım; ve sana tabi olmuş olanları, kıyamet gününe kadar, yok saymış olanların üstünde tutucuyum! Sonra banadır sizin dönüşünüz; böylece kendisinde ihtilaf ededurduğunuz şeylerde aranızda hüküm veriyorum.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    O zaman Allah şöyle dedi: "Ey İsa, şüphesiz ki seni öldüreceğim, seni kendime yükselteceğim ve seni inkârcılardan temizleyeceğim. Hem sana uyanları, kıyamete kadar o küfredenlerin üstünde tutacağım. Sonra dönüşünüz banadır, ayrılığa düştüğünüz hususlarda aranızda hükmedeceğim".

  • 3:56

  • فَأَمَّا ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ فَأُعَذِّبُهُمْ عَذَابًۭا شَدِيدًۭا فِى ٱلدُّنْيَا وَٱلْءَاخِرَةِ وَمَا لَهُم مِّن نَّٰصِرِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Yok saymış olanlar var ya, bu durumda onlara dünyada ve âhirette şiddetli bir azap ile azap ediyorum; üstelik onlar için yardımcılardan hiç kimse yoktur!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    "İnkâr edenlere gelince, onlara dünyada da, ahirette de şiddetli bir şekilde azab edeceğim, onların hiçbir yardımcıları da olmayacaktır".

  • 3:57

  • وَأَمَّا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ فَيُوَفِّيهِمْ أُجُورَهُمْ ۗ وَٱللَّهُ لَا يُحِبُّ ٱلظَّٰلِمِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    İmân etmiş ve sâlih amelleri işlemiş olanlara gelince, bu durumda onlara ecirlerini tastamam veriyor; nitekim Allâh zâlimleri sevmiyor!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    "İman edip iyi işler yapanlara gelince, Allah onların mükafatlarını tastamam verecektir. Allah zalimleri sevmez".

  • 3:58

  • ذَٰلِكَ نَتْلُوهُ عَلَيْكَ مِنَ ٱلْءَايَٰتِ وَٱلذِّكْرِ ٱلْحَكِيمِ
  • Halis Aydemir Meali

    İşte bu, sana âyetlerden ve Hakîm Zikir’den tilâvet ettiğimizdir.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    İşte bu sana okuduğumuz, âyetlerden ve hikmetli Kur'ân'dandır.

  • 3:59

  • إِنَّ مَثَلَ عِيسَىٰ عِندَ ٱللَّهِ كَمَثَلِ ءَادَمَ ۖ خَلَقَهُۥ مِن تُرَابٍۢ ثُمَّ قَالَ لَهُۥ كُن فَيَكُونُ
  • Halis Aydemir Meali

    Muhakkak ki Îsâ’nın meseli Allâh’ın katında Âdem’in meseli gibidir; onu topraktan yarattı sonra ona dedi ki: ol! O da oluyor.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Doğrusu Allah katında İsa'nın (yaratılışındaki) durumu, Âdem'in durumu gibidir; onu topraktan yarattı, sonra ona "ol!" dedi, o da oluverdi.

  • 3:60

  • ٱلْحَقُّ مِن رَّبِّكَ فَلَا تَكُن مِّنَ ٱلْمُمْتَرِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Hak senin Rabbindendir; dolayısıyla, mümterîn’den olma!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Bu hak (gerçek) senin rabbindendir, o halde şüphecilerden olma.

  • 3:61

  • فَمَنْ حَآجَّكَ فِيهِ مِنۢ بَعْدِ مَا جَآءَكَ مِنَ ٱلْعِلْمِ فَقُلْ تَعَالَوْا۟ نَدْعُ أَبْنَآءَنَا وَأَبْنَآءَكُمْ وَنِسَآءَنَا وَنِسَآءَكُمْ وَأَنفُسَنَا وَأَنفُسَكُمْ ثُمَّ نَبْتَهِلْ فَنَجْعَل لَّعْنَتَ ٱللَّهِ عَلَى ٱلْكَٰذِبِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Artık kim seninle, sana gelen bunca ilimden sonra, onun hakkında tartıştıysa bu durumda de ki: geliniz, oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, kendimizi ve kendinizi çağıralım, sonra lanetleşelim; böylelikle Allâh’ın lânetini yalancıların üzerine kılalım!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Sana (gerekli) bilgi geldikten sonra artık kim bu konuda seninle tartışacak olursa, de ki: "Gelin, oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, kendimizi ve kendinizi çağıralım, sonra da lanetleşelim; Allah'ın lanetinin yalancılara olmasını dileyelim".

  • 3:62

  • إِنَّ هَٰذَا لَهُوَ ٱلْقَصَصُ ٱلْحَقُّ ۚ وَمَا مِنْ إِلَٰهٍ إِلَّا ٱللَّهُ ۚ وَإِنَّ ٱللَّهَ لَهُوَ ٱلْعَزِيزُ ٱلْحَكِيمُ
  • Halis Aydemir Meali

    Muhakkak ki bu, kesinlikle odur Hak kıssa! Yoksa herhangi bir ilâh yoktur, Allâh hariç! Hem kuşkusuz ki Allâh, kesinlikle O’dur El-Azîz, El-Hakîm.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    İşte (İsa hakkında söylenen) gerçek kıssa budur. Allah'tan başka hiçbir tanrı yoktur. Muhakkak ki Allah çok güçlüdür ve hikmet sahibidir.

  • 3:63

  • فَإِن تَوَلَّوْا۟ فَإِنَّ ٱللَّهَ عَلِيمٌۢ بِٱلْمُفْسِدِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Yine de yüz çevirdilerse o takdirde muhakkak ki Allâh fesatçıları Alîm’dir.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Eğer (haktan) yüz çevirirlerse, şüphesiz ki Allah bozguncuları çok iyi bilendir.

  • 3:64

  • قُلْ يَٰٓأَهْلَ ٱلْكِتَٰبِ تَعَالَوْا۟ إِلَىٰ كَلِمَةٍۢ سَوَآءٍۭ بَيْنَنَا وَبَيْنَكُمْ أَلَّا نَعْبُدَ إِلَّا ٱللَّهَ وَلَا نُشْرِكَ بِهِۦ شَيْـًۭٔا وَلَا يَتَّخِذَ بَعْضُنَا بَعْضًا أَرْبَابًۭا مِّن دُونِ ٱللَّهِ ۚ فَإِن تَوَلَّوْا۟ فَقُولُوا۟ ٱشْهَدُوا۟ بِأَنَّا مُسْلِمُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    De ki: Ey Kitap Ehli, bizim aramızda ve sizin aranızda seva olan bir kelimeye gelin: Allâh’tan gayrisine ibâdet etmeyelim ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayalım; ayrıca bazımız bazımızı Allâh’tan beride rabler edinmesin! Yine de yüz çevirdilerse, o takdirde deyin ki: tanık olun ki bizler teslim olanlarız.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    De ki: Ey kitap ehli! Sizinle bizim aramızda ortak olan bir söze geliniz. Allah'tan başkasına kulluk etmeyelim, O'na hiçbir şeyi eş tutmayalım ve Allah'ı bırakıp da kimimiz kimimizi ilâhlaştırmasın. Eğer onlar yine yüz çevirirlerse, deyin ki: "Şahit olun biz müslümanlarız".

  • 3:65

  • يَٰٓأَهْلَ ٱلْكِتَٰبِ لِمَ تُحَآجُّونَ فِىٓ إِبْرَٰهِيمَ وَمَآ أُنزِلَتِ ٱلتَّوْرَىٰةُ وَٱلْإِنجِيلُ إِلَّا مِنۢ بَعْدِهِۦٓ ۚ أَفَلَا تَعْقِلُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Ey Kitap Ehli, niçin İbrâhim hakkında tartışıyorsunuz? Halbuki Tevrat ve İncil indirilmemiştir, ancak ondan sonra! Hala akletmiyor musunuz?

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Ey Kitap ehli! İbrahim hakkında niçin tartışıyorsunuz? Oysa Tevrat da, İncil de ondan sonra indirilmiştir. Siz hiç düşünmüyor musunuz?

  • 3:66

  • هَٰٓأَنتُمْ هَٰٓؤُلَآءِ حَٰجَجْتُمْ فِيمَا لَكُم بِهِۦ عِلْمٌۭ فَلِمَ تُحَآجُّونَ فِيمَا لَيْسَ لَكُم بِهِۦ عِلْمٌۭ ۚ وَٱللَّهُ يَعْلَمُ وَأَنتُمْ لَا تَعْلَمُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    İşte siz şol kimselersiniz, hakkında bir ilim sahibi olduğunuz şeylerde tartıştınız; peki niçin hakkında herhangi bir ilim sahibi olmadığınız şeylerde tartışıyorsunuz? Nitekim Allâh biliyor halbuki siz bilmiyorsunuz!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    İşte siz böylesiniz. Haydi biraz bilginiz olan şey hakkında tartıştınız, ya hiç bilginiz olmayan şey hakkında niçin tartışıyorsunuz? Allah bilir, siz bilmezsiniz.

  • 3:67

  • مَا كَانَ إِبْرَٰهِيمُ يَهُودِيًّۭا وَلَا نَصْرَانِيًّۭا وَلَٰكِن كَانَ حَنِيفًۭا مُّسْلِمًۭا وَمَا كَانَ مِنَ ٱلْمُشْرِكِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    İbrâhim bir Yahûdî değildi; bir Hıristiyan da değildi; ancak o Müslim bir Hanîf idi; müşriklerden de değildi!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    İbrahim, ne yahudi, ne de hıristiyandı; fakat o, Allah'ı bir tanıyan dosdoğru bir müslümandı, müşriklerden de değildi.

  • 3:68

  • إِنَّ أَوْلَى ٱلنَّاسِ بِإِبْرَٰهِيمَ لَلَّذِينَ ٱتَّبَعُوهُ وَهَٰذَا ٱلنَّبِىُّ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ ۗ وَٱللَّهُ وَلِىُّ ٱلْمُؤْمِنِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Muhakkak ki insanların İbrâhim’e en yakın olanı elbette ona tabi olmuş olanlar ve bu Nebi ve imân etmiş olanlardır; nitekim Allâh müminlerin yakınıdır.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Doğrusu onların İbrahim'e en yakın olanı, ona uyanlar, şu Peygamber ve iman edenlerdir. Allah da müminlerin dostudur.

  • 3:69

  • وَدَّت طَّآئِفَةٌۭ مِّنْ أَهْلِ ٱلْكِتَٰبِ لَوْ يُضِلُّونَكُمْ وَمَا يُضِلُّونَ إِلَّآ أَنفُسَهُمْ وَمَا يَشْعُرُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Ehli Kitaptan bir taife, sizi bir saptırsalar diye arzuladı; oysa kendilerinden gayrisini saptırmıyorlar! Şuur etmiyorlar da!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Kitap ehlinden bir grup sizi saptırmak istediler, halbuki sırf kendilerini saptırıyorlar da farkına varmıyorlar.

  • 3:70

  • يَٰٓأَهْلَ ٱلْكِتَٰبِ لِمَ تَكْفُرُونَ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ وَأَنتُمْ تَشْهَدُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Ey Ehli Kitap! Niçin Allâh’ın âyetlerini yok sayıyorsunuz, tanık ola durduğunuz halde!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Ey kitap ehli! (gerçeği) gördüğünüz halde, niçin Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorsunuz?

  • 3:71

  • يَٰٓأَهْلَ ٱلْكِتَٰبِ لِمَ تَلْبِسُونَ ٱلْحَقَّ بِٱلْبَٰطِلِ وَتَكْتُمُونَ ٱلْحَقَّ وَأَنتُمْ تَعْلَمُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Ey Ehli Kitap! Niçin hakkı batıl ile giydiriyorsunuz ve hakkı ketmediyorsunuz? Halbuki siz ilim yapıyorsunuz!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Ey kitap ehli! Niçin hakkı batıla karıştırıyor ve bile bile gerçeği gizliyorsunuz?

  • 3:72

  • وَقَالَت طَّآئِفَةٌۭ مِّنْ أَهْلِ ٱلْكِتَٰبِ ءَامِنُوا۟ بِٱلَّذِىٓ أُنزِلَ عَلَى ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَجْهَ ٱلنَّهَارِ وَٱكْفُرُوٓا۟ ءَاخِرَهُۥ لَعَلَّهُمْ يَرْجِعُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Ehli Kitap’tan bir taife de dedi ki: imân etmiş olanlara indirilene, günün yüzünde imân edin; sonunda ise yok sayın! Ola ki döneler!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Kitap ehlinden bir grup: "Müminlere indirilene günün başlangıcında inanın, sonunda da inkâr edin, belki onlar da dönerler." dedi.

  • 3:73

  • وَلَا تُؤْمِنُوٓا۟ إِلَّا لِمَن تَبِعَ دِينَكُمْ قُلْ إِنَّ ٱلْهُدَىٰ هُدَى ٱللَّهِ أَن يُؤْتَىٰٓ أَحَدٌۭ مِّثْلَ مَآ أُوتِيتُمْ أَوْ يُحَآجُّوكُمْ عِندَ رَبِّكُمْ ۗ قُلْ إِنَّ ٱلْفَضْلَ بِيَدِ ٱللَّهِ يُؤْتِيهِ مَن يَشَآءُ ۗ وَٱللَّهُ وَٰسِعٌ عَلِيمٌۭ
  • Halis Aydemir Meali

    Ve dininize tabi olmuş olandan gayrisine inanmayın –De ki: Hidâyet Allâh’ın hidâyetidir!– ki size verilenin bir benzeri birine verilir yahut sizinle Rabbinizin katında tartışırlar! De ki: muhakkak ki Fazl Allâh’ın elindedir; onu dilediğine ulaştırıyor! Nitekim Allâh Vâsi‘dir, Alîm’dir.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    "Ve kendi dininize uyanlardan başkasına inanmayın" (dediler). De ki: "Şüphesiz doğru yol, Allah'ın yoludur". (Onlar kendi aralarında): "Size verilenin benzerinin hiçbir kimseye verilmiş olduğuna, yahut Rabbinizin huzurunda sizin aleyhinize deliller getireceklerine" (de inanmayın dediler). De ki: "Lütuf Allah'ın elindedir, onu dilediğine verir. Allah, rahmeti bol olan, her şeyi hakkıyla bilendir".

  • 3:74

  • يَخْتَصُّ بِرَحْمَتِهِۦ مَن يَشَآءُ ۗ وَٱللَّهُ ذُو ٱلْفَضْلِ ٱلْعَظِيمِ
  • Halis Aydemir Meali

    Rahmetiyle, kimi diliyorsa ayrıcalıklı kılıyor; daha Allah çok büyük fazlın sahibidir!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Rahmetini dilediğine tahsis eder. Allah, büyük lütuf ve kerem sahibidir.

  • 3:75

  • ۞ وَمِنْ أَهْلِ ٱلْكِتَٰبِ مَنْ إِن تَأْمَنْهُ بِقِنطَارٍۢ يُؤَدِّهِۦٓ إِلَيْكَ وَمِنْهُم مَّنْ إِن تَأْمَنْهُ بِدِينَارٍۢ لَّا يُؤَدِّهِۦٓ إِلَيْكَ إِلَّا مَا دُمْتَ عَلَيْهِ قَآئِمًۭا ۗ ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمْ قَالُوا۟ لَيْسَ عَلَيْنَا فِى ٱلْأُمِّيِّۦنَ سَبِيلٌۭ وَيَقُولُونَ عَلَى ٱللَّهِ ٱلْكَذِبَ وَهُمْ يَعْلَمُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Ve Ehli Kitaptan öylesi var ki, ona bir kıntar emânet etsen, onu sana eda eder; yine onlardan öylesi var ki, ona bir dinar emanet etsen, onun üzerine dikilip durmadıkça onu sana eda etmez! Bu onların şöyle demiş olmaları dolayısıyladır: ‘ümmiler hakkında bizim üzerimize bir yol yoktur.’ Nitekim ilim yapıp durdukları halde Allâh hakkında yalan söylüyorlar!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Kitap ehlinden öylesi vardır ki, ona yüklerle mal emanet etsen, onu sana eksiksiz iade eder. Fakat öylesi de vardır ki, ona bir dinar emanet etsen, tepesine dikilip durmadıkça onu sana iade etmez. Bu da onların, "Ümmîlere karşı yaptıklarımızdan bize vebal yoktur." demelerinden dolayıdır. Ve onlar, bile bile Allah'a karşı yalan söylerler.

  • 3:76

  • بَلَىٰ مَنْ أَوْفَىٰ بِعَهْدِهِۦ وَٱتَّقَىٰ فَإِنَّ ٱللَّهَ يُحِبُّ ٱلْمُتَّقِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Hayır öyle değil! Kim ahdine vefa gösterirse ve sakınırsa, bu durumda muhakkak ki Allâh sakınanları seviyor.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Hayır, kim sözünü yerine getirir ve kötülüklerden korunursa, şüphesiz Allah da korunanları sever.

  • 3:77

  • إِنَّ ٱلَّذِينَ يَشْتَرُونَ بِعَهْدِ ٱللَّهِ وَأَيْمَٰنِهِمْ ثَمَنًۭا قَلِيلًا أُو۟لَٰٓئِكَ لَا خَلَٰقَ لَهُمْ فِى ٱلْءَاخِرَةِ وَلَا يُكَلِّمُهُمُ ٱللَّهُ وَلَا يَنظُرُ إِلَيْهِمْ يَوْمَ ٱلْقِيَٰمَةِ وَلَا يُزَكِّيهِمْ وَلَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌۭ
  • Halis Aydemir Meali

    Muhakkak ki, Allâh’ın ahdiyle ve kendi yeminleriyle az bir pahayı satın alıyor olanlar, işte onlar, onlar için Âhirette bir pay yoktur; ve Allâh onlara konuşmuyor, hem de onlara bakmıyor Kıyamet Günü; onları arındırmıyor da! Ayrıca onlar için elîm bir azap vardır.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Allah'a verdikleri sözü ve yeminlerini az bir paraya satanlar var ya, işte onların ahirette bir payı yoktur; Allah kıyamet günü onlarla hiç konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları temizlemeyecektir. Onlar için acı bir azab vardır.

  • 3:78

  • وَإِنَّ مِنْهُمْ لَفَرِيقًۭا يَلْوُۥنَ أَلْسِنَتَهُم بِٱلْكِتَٰبِ لِتَحْسَبُوهُ مِنَ ٱلْكِتَٰبِ وَمَا هُوَ مِنَ ٱلْكِتَٰبِ وَيَقُولُونَ هُوَ مِنْ عِندِ ٱللَّهِ وَمَا هُوَ مِنْ عِندِ ٱللَّهِ وَيَقُولُونَ عَلَى ٱللَّهِ ٱلْكَذِبَ وَهُمْ يَعْلَمُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Yine muhakkak ki onlardan kesinlikle öyle bir fırka var ki, Kitap’la dillerini eğip-büküyorlar, onu Kitap’tan sanasınız diye! Halbuki o Kitap’tan değildir; yine diyorlar ki: o Allâh’ın katındandır! Oysa o Allâh’ın katından değildir. Nitekim ilim yapıp durdukları halde Allah hakkında yalan söylüyorlar!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Kitap ehlinden öyle bir güruh da vardır ki, siz onu kitaptan sanasınız diye, dillerini kitaba doğru eğip bükerler. Halbuki o, kitaptan değildir. "Bu, Allah katındandır." derler; oysa o, Allah katından değildir. Allah'a karşı, kendileri bilip dururken, yalan söylerler.

  • 3:79

  • مَا كَانَ لِبَشَرٍ أَن يُؤْتِيَهُ ٱللَّهُ ٱلْكِتَٰبَ وَٱلْحُكْمَ وَٱلنُّبُوَّةَ ثُمَّ يَقُولَ لِلنَّاسِ كُونُوا۟ عِبَادًۭا لِّى مِن دُونِ ٱللَّهِ وَلَٰكِن كُونُوا۟ رَبَّٰنِيِّۦنَ بِمَا كُنتُمْ تُعَلِّمُونَ ٱلْكِتَٰبَ وَبِمَا كُنتُمْ تَدْرُسُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Allâh’ın kendisine Kitab’ı ve Hükmü ve Nübüvveti ulaştırdığı bir beşerin insanlara: ‘Allâh’tan beride bana kullar olun’ demesi olmaz! Fakat: ‘Rabbânîler olun; Kitab’ı öğretedurmanız ve ders yapadurmanız dolayısıyla!’

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    İnsanlardan hiçbir kimseye, Allah kendisine kitap, hüküm ve peygamberlik verdikten sonra, kalkıp insanlara: "Allah'ı bırakıp bana kul olun." demesi yakışmaz. Fakat onun: "Öğrettiğiniz ve okuduğunuz kitap gereğince Rabb'e halis kullar olun" (demesi uygundur).

  • 3:80

  • وَلَا يَأْمُرَكُمْ أَن تَتَّخِذُوا۟ ٱلْمَلَٰٓئِكَةَ وَٱلنَّبِيِّۦنَ أَرْبَابًا ۗ أَيَأْمُرُكُم بِٱلْكُفْرِ بَعْدَ إِذْ أَنتُم مُّسْلِمُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Melekleri ve nebîleri rabler edinmenizi de size emretmez; siz teslim olanlar olduktan sonra size küfrü emreder mi!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Ve O size: "Melekleri ve peygamberleri tanrılar edinin." diye de emretmez. Siz müslüman olduktan sonra, size hiç inkârı emreder mi?

  • 3:81

  • وَإِذْ أَخَذَ ٱللَّهُ مِيثَٰقَ ٱلنَّبِيِّۦنَ لَمَآ ءَاتَيْتُكُم مِّن كِتَٰبٍۢ وَحِكْمَةٍۢ ثُمَّ جَآءَكُمْ رَسُولٌۭ مُّصَدِّقٌۭ لِّمَا مَعَكُمْ لَتُؤْمِنُنَّ بِهِۦ وَلَتَنصُرُنَّهُۥ ۚ قَالَ ءَأَقْرَرْتُمْ وَأَخَذْتُمْ عَلَىٰ ذَٰلِكُمْ إِصْرِى ۖ قَالُوٓا۟ أَقْرَرْنَا ۚ قَالَ فَٱشْهَدُوا۟ وَأَنَا۠ مَعَكُم مِّنَ ٱلشَّٰهِدِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Ve bir vakit Allâh nebîlerin misakını almıştı: Kitap’tan ve Hikmet’ten size ulaştırmış olduklarım için, sonrasında sizdekileri tasdik edici bir peygamber size geldiğinde, kesinlikle ona imân edeceksiniz ve ona kesinlikle yardım edeceksiniz! Dedi ki: ikrar ettiniz ve buna dair Isr’ımı aldınız mı? Dediler ki: ikrar ettik. Dedi ki: o takdirde şahit olun; ben de sizinle birlikte şâhitlik edenlerdenim.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Allah peygamberlerden şöyle söz almıştı: "Andolsun ki size kitab ve hikmet verdim, sonra yanınızda bulunan (kitaplar)ı doğrulayıcı bir peygamber geldiğinde ona muhakkak inanacak ve ona yardım edeceksiniz! Bunu kabul ettiniz mi? Ve bu hususta ağır ahdimi üzerinize aldınız mı?" demişti. Onlar: "Kabul ettik" dediler. (Allah da) dedi ki: "Öyleyse şahit olun, ben de sizinle beraber şahit olanlardanım".

  • 3:82

  • فَمَن تَوَلَّىٰ بَعْدَ ذَٰلِكَ فَأُو۟لَٰٓئِكَ هُمُ ٱلْفَٰسِقُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Artık bundan sonra kim yüz çevirmiş olursa, bu durumda işte onlardır fâsıklar!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Artık bundan sonra her kim dönerse, işte onlar yoldan çıkmışların ta kendileridir.

  • 3:83

  • أَفَغَيْرَ دِينِ ٱللَّهِ يَبْغُونَ وَلَهُۥٓ أَسْلَمَ مَن فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ طَوْعًۭا وَكَرْهًۭا وَإِلَيْهِ يُرْجَعُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Yoksa Allâh’ın dininin gayrisini mi arzuluyorlar? Halbuki göklerde ve yerde kim var ise, gönüllü ve gönülsüz, O’na teslim olmuşlardır; ve O’na döndürülüyorlar!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Onlar, Allah'ın dininden başkasını mı arıyorlar? Halbuki göklerde ve yerde ne varsa hepsi, ister istemez O'na boyun eğmiştir ve O'na döndürülüp götürüleceklerdir.

  • 3:84

  • قُلْ ءَامَنَّا بِٱللَّهِ وَمَآ أُنزِلَ عَلَيْنَا وَمَآ أُنزِلَ عَلَىٰٓ إِبْرَٰهِيمَ وَإِسْمَٰعِيلَ وَإِسْحَٰقَ وَيَعْقُوبَ وَٱلْأَسْبَاطِ وَمَآ أُوتِىَ مُوسَىٰ وَعِيسَىٰ وَٱلنَّبِيُّونَ مِن رَّبِّهِمْ لَا نُفَرِّقُ بَيْنَ أَحَدٍۢ مِّنْهُمْ وَنَحْنُ لَهُۥ مُسْلِمُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    De ki: Allâh’a imân ettik, üzerimize indirilmiş olana da, İbrâhim’in, İsmâîl’in, İshâk’ın, Yakûb’un ve Esbât’ın üzerine indirilmiş olanlara da; Mûsâ’ya, Îsâ’ya ve nebîlere Rab’lerinden ulaştırılmış olanlara da. Onlardan herhangi birinin arasını ayırmıyoruz. Hem bizler O’na teslim olanlarız!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    De ki: "Allah'a, bize indirilen (Kur'ân)e, İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a ve torunlarına indirilene, Musa'ya, İsa'ya ve peygamberlere Rablerinden verilenlere inandık. Onların arasında hiçbir fark gözetmeyiz, biz O'na teslim olmuşlarız".

  • 3:85

  • وَمَن يَبْتَغِ غَيْرَ ٱلْإِسْلَٰمِ دِينًۭا فَلَن يُقْبَلَ مِنْهُ وَهُوَ فِى ٱلْءَاخِرَةِ مِنَ ٱلْخَٰسِرِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Zira kim teslim olmaktan gayrı bir din arzular ise, o takdirde ondan kabul edilmeyecektir; hem o Âhirette ziyankârlardandır.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Kim İslâm'dan başka bir din ararsa ondan asla kabul edilmeyecek ve o ahirette de zarar edenlerden olacaktır.

  • 3:86

  • كَيْفَ يَهْدِى ٱللَّهُ قَوْمًۭا كَفَرُوا۟ بَعْدَ إِيمَٰنِهِمْ وَشَهِدُوٓا۟ أَنَّ ٱلرَّسُولَ حَقٌّۭ وَجَآءَهُمُ ٱلْبَيِّنَٰتُ ۚ وَٱللَّهُ لَا يَهْدِى ٱلْقَوْمَ ٱلظَّٰلِمِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Elçinin hak olduğuna tanık oldukları ve kendilerine beyyineler gelmiş olduğu halde imânlarından sonra yok saymış bir kavme Allâh nasıl hidayet etsin? Nitekim Allâh zalim kavme hidayet etmiyor!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    İnandıktan, Peygamber'in hak olduğuna şehadet ettikten ve kendilerine açık deliller geldikten sonra, inkâra sapan bir milleti Allah nasıl doğru yola eriştirir? Allah zalimler güruhunu doğru yola iletmez.

  • 3:87

  • أُو۟لَٰٓئِكَ جَزَآؤُهُمْ أَنَّ عَلَيْهِمْ لَعْنَةَ ٱللَّهِ وَٱلْمَلَٰٓئِكَةِ وَٱلنَّاسِ أَجْمَعِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    İşte onlar.. onların cezası, Allâh’ın ve meleklerin ve insanların lânetinin topluca, onların üzerine olmasıdır.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    İşte onların cezaları, Allah'ın, meleklerin, insanların hepsinin laneti onların üzerlerindedir.

  • 3:88

  • خَٰلِدِينَ فِيهَا لَا يُخَفَّفُ عَنْهُمُ ٱلْعَذَابُ وَلَا هُمْ يُنظَرُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Sonsuzdurlar onun içinde! Azap onlara hafifletilmiyor; onlara mühlet de verilmiyor!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Onlar bu (lanetin) içinde ebedî kalacaklardır. Kendilerinden ne bu azab hafifletilir, ne de yüzlerine bakılır.

  • 3:89

  • إِلَّا ٱلَّذِينَ تَابُوا۟ مِنۢ بَعْدِ ذَٰلِكَ وَأَصْلَحُوا۟ فَإِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٌۭ رَّحِيمٌ
  • Halis Aydemir Meali

    Ondan sonra tevbe etmiş ve ıslah etmiş olanlar hariç! O takdirde, muhakkak ki Allâh Gafûr’dur; Rahîm’dir.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Ancak bundan sonra tevbe edip kendini düzeltenler başka. Şüphesiz ki Allah, çok bağışlayan ve çok esirgeyendir.

  • 3:90

  • إِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ بَعْدَ إِيمَٰنِهِمْ ثُمَّ ٱزْدَادُوا۟ كُفْرًۭا لَّن تُقْبَلَ تَوْبَتُهُمْ وَأُو۟لَٰٓئِكَ هُمُ ٱلضَّآلُّونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Muhakkak ki imânlarından sonra yok saymış olanlar sonra da yok sayma bakımından artışta bulunanlar, onların tevbesi kabul olunmayacaktır; ve işte onlar, onlardır sapkın olanlar!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Şüphesiz imanlarının arkasından küfreden, sonra da küfrünü artırmış olanların tevbeleri asla kabul olunmaz. İşte onlar sapıkların ta kendileridir.

  • 3:91

  • إِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ وَمَاتُوا۟ وَهُمْ كُفَّارٌۭ فَلَن يُقْبَلَ مِنْ أَحَدِهِم مِّلْءُ ٱلْأَرْضِ ذَهَبًۭا وَلَوِ ٱفْتَدَىٰ بِهِۦٓ ۗ أُو۟لَٰٓئِكَ لَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌۭ وَمَا لَهُم مِّن نَّٰصِرِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Muhakkak ki yok saymış olanlar ve yok sayar bir halde ölmüş olanlar, bu durumda onların herhangi birinden yer dolusu altın –onu fidye olarak verse dahi– kabul edilmeyecektir! İşte onlar için elîm bir azap vardır; onlar için herhangi bir yardımcı da yoktur!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Muhakkak ki inkâr edenler ve kâfir oldukları halde de ölenler, yeryüzü dolusu altın fidye verseler bile hiç birisinden asla kabul edilmeyecektir. İşte dayanılmaz azab onlar içindir. Onların hiçbir yardımcıları da yoktur.

  • 3:92

  • لَن تَنَالُوا۟ ٱلْبِرَّ حَتَّىٰ تُنفِقُوا۟ مِمَّا تُحِبُّونَ ۚ وَمَا تُنفِقُوا۟ مِن شَىْءٍۢ فَإِنَّ ٱللَّهَ بِهِۦ عَلِيمٌۭ
  • Halis Aydemir Meali

    Sevdiklerinizden infâk etmedikçe Birr’e ulaşamayacaksınız! Bununla birlikte her ne şeyden infak ederseniz, o takdirde kuşkusuz ki Allâh onu Alîm’dir.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) harcamadıkça, gerçek iyiliğe asla erişemezsiniz. Her ne harcarsanız Allah onu hakkıyla bilir.

  • 3:93

  • ۞ كُلُّ ٱلطَّعَامِ كَانَ حِلًّۭا لِّبَنِىٓ إِسْرَٰٓءِيلَ إِلَّا مَا حَرَّمَ إِسْرَٰٓءِيلُ عَلَىٰ نَفْسِهِۦ مِن قَبْلِ أَن تُنَزَّلَ ٱلتَّوْرَىٰةُ ۗ قُلْ فَأْتُوا۟ بِٱلتَّوْرَىٰةِ فَٱتْلُوهَآ إِن كُنتُمْ صَٰدِقِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    İsrâîl’in kendisine haram kıldıkları hariç, Tevrât indirilmeden önce, yiyeceklerin tümü İsrâîl oğullarına helâl idi. De ki: o takdirde Tevrât’la gelin de onu tilâvet edin; şayet doğru kimseler iseniz!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Tevrat indirilmeden önce, İsrail (Yakub)in kendisine haram kıldığı dışında, yiyeceklerin hepsi İsrailoğullarına helal idi. De ki: "Eğer doğrulardan iseniz, haydi Tevrat'ı getirip okuyun".

  • 3:94

  • فَمَنِ ٱفْتَرَىٰ عَلَى ٱللَّهِ ٱلْكَذِبَ مِنۢ بَعْدِ ذَٰلِكَ فَأُو۟لَٰٓئِكَ هُمُ ٱلظَّٰلِمُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Artık bundan sonra kim Allâh’ın üzerine yalan iftira ederse bu durumda işte onlar, onlardır zalim olanlar!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Kim bundan sonra Allah'a karşı yalan uydurursa, işte onlar zalimlerin ta kendileridir.

  • 3:95

  • قُلْ صَدَقَ ٱللَّهُ ۗ فَٱتَّبِعُوا۟ مِلَّةَ إِبْرَٰهِيمَ حَنِيفًۭا وَمَا كَانَ مِنَ ٱلْمُشْرِكِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    De ki: Sadakallah; dolayısıyla bir hanif olan İbrâhim’in milletine tabi olun, nitekim o müşriklerden değildi.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    De ki: "Allah doğru söylemiştir. Öyle ise dosdoğru, Allah'ı birleyici olarak İbrahim'in dinine uyun. O, müşriklerden değildi".

  • 3:96

  • إِنَّ أَوَّلَ بَيْتٍۢ وُضِعَ لِلنَّاسِ لَلَّذِى بِبَكَّةَ مُبَارَكًۭا وَهُدًۭى لِّلْعَٰلَمِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Muhakkak ki insanlar için konulan ilk ev kesinlikle Bekke’de olandır: Alemler için bereketli kılınmış ve hidayet kaynağı olarak.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Şüphesiz insanlar için kurulan ilk mabed, Mekke'deki çok mübarek ve bütün âlemlere hidayet kaynağı olan Beyt (Kabe)dir.

  • 3:97

  • فِيهِ ءَايَٰتٌۢ بَيِّنَٰتٌۭ مَّقَامُ إِبْرَٰهِيمَ ۖ وَمَن دَخَلَهُۥ كَانَ ءَامِنًۭا ۗ وَلِلَّهِ عَلَى ٱلنَّاسِ حِجُّ ٱلْبَيْتِ مَنِ ٱسْتَطَاعَ إِلَيْهِ سَبِيلًۭا ۚ وَمَن كَفَرَ فَإِنَّ ٱللَّهَ غَنِىٌّ عَنِ ٱلْعَٰلَمِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Onda apaçık âyetler, İbrâhim’in makamı vardır. Ve kim ona girdiyse emniyette olur. Nitekim Allâh için, insanlar üzerinde, onun yoluna güç yetirmiş bir kimsenin Ev’i haccetmesi vardır. Kim de yok saydıysa o takdirde, muhakkak ki Allâh âlemlerden Ganî’dir.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Onda apaçık deliller, İbrahim'in makamı vardır. Oraya giren güvene erer. Ona bir yol bulabilenlerin Beyt'i haccetmesi Allah'ın insanlar üzerinde bir hakkıdır. Kim inkâr ederse, şüphesiz Allah bütün âlemlerden müstağni (kimseye muhtaç değil, her şey ona muhtaç)dir.

  • 3:98

  • قُلْ يَٰٓأَهْلَ ٱلْكِتَٰبِ لِمَ تَكْفُرُونَ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ وَٱللَّهُ شَهِيدٌ عَلَىٰ مَا تَعْمَلُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    De ki: Ey Ehli Kitap, niçin Allâh’ın âyetlerini yok sayıyorsunuz; halbuki Allâh yapıp durduklarınıza tanıktır!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    De ki: "Ey kitap ehli! Allah yaptıklarınızı görüp dururken niçin Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorsunuz?"

  • 3:99

  • قُلْ يَٰٓأَهْلَ ٱلْكِتَٰبِ لِمَ تَصُدُّونَ عَن سَبِيلِ ٱللَّهِ مَنْ ءَامَنَ تَبْغُونَهَا عِوَجًۭا وَأَنتُمْ شُهَدَآءُ ۗ وَمَا ٱللَّهُ بِغَٰفِلٍ عَمَّا تَعْمَلُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    De ki: Ey Ehli Kitap, imân etmiş bir kimseyi niçin Allâh’ın yolundan çeviriyorsunuz; istiyorsunuz ki o eğri olsun; oysaki sizler tanıklarsınız! Hem Allâh yapıp durduklarınızdan gafil değildir!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    De ki: "Ey kitap ehli! Gerçeği görüp bildiğiniz hâlde niçin Allah'ın yolunu eğri göstermeye yeltenerek müminleri Allah'ın yolundan çevirmeye kalkışıyorsunuz? Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir".

  • 3:100

  • يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓا۟ إِن تُطِيعُوا۟ فَرِيقًۭا مِّنَ ٱلَّذِينَ أُوتُوا۟ ٱلْكِتَٰبَ يَرُدُّوكُم بَعْدَ إِيمَٰنِكُمْ كَٰفِرِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Ey imân etmiş olanlar, kendilerine kitap verilmiş olanlardan bir gruba itaat ederseniz, imânınızdan sonra sizi kafirler olarak geri çevirirler!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Ey iman edenler! Kendilerine kitap verilenlerden herhangi bir gruba uyarsanız, imanınızdan sonra sizi döndürüp kâfir yaparlar.

  • 3:101

  • وَكَيْفَ تَكْفُرُونَ وَأَنتُمْ تُتْلَىٰ عَلَيْكُمْ ءَايَٰتُ ٱللَّهِ وَفِيكُمْ رَسُولُهُۥ ۗ وَمَن يَعْتَصِم بِٱللَّهِ فَقَدْ هُدِىَ إِلَىٰ صِرَٰطٍۢ مُّسْتَقِيمٍۢ
  • Halis Aydemir Meali

    Hem nasıl yok sayarsınız ki! Halbuki üzerinize Allâh’ın âyetleri tilâvet olunuyor ve içinizde onun elçisi var! Nitekim kim Allâh’a bağlanırsa, artık kesinlikle dosdoğru bir yola hidayet olunmuştur!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Size Allah'ın âyetleri okunup dururken ve Allah'ın elçisi de aranızda iken nasıl inkâra saparsınız? Kim Allah'a sımsıkı bağlanırsa, kesinlikle doğru yola iletilmiştir.

  • 3:102

  • يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ ٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ حَقَّ تُقَاتِهِۦ وَلَا تَمُوتُنَّ إِلَّا وَأَنتُم مُّسْلِمُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Ey imân etmiş olanlar! Allâh’tan sakının: O’ndan sakınılması gerektiği gibi! Ve asla ölmeyin, ancak teslim olanlar olarak!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Ey iman edenler! Allah'tan, O'na yaraşır şekilde korkun ve ancak müslümanlar olarak can verin.

  • 3:103

  • وَٱعْتَصِمُوا۟ بِحَبْلِ ٱللَّهِ جَمِيعًۭا وَلَا تَفَرَّقُوا۟ ۚ وَٱذْكُرُوا۟ نِعْمَتَ ٱللَّهِ عَلَيْكُمْ إِذْ كُنتُمْ أَعْدَآءًۭ فَأَلَّفَ بَيْنَ قُلُوبِكُمْ فَأَصْبَحْتُم بِنِعْمَتِهِۦٓ إِخْوَٰنًۭا وَكُنتُمْ عَلَىٰ شَفَا حُفْرَةٍۢ مِّنَ ٱلنَّارِ فَأَنقَذَكُم مِّنْهَا ۗ كَذَٰلِكَ يُبَيِّنُ ٱللَّهُ لَكُمْ ءَايَٰتِهِۦ لَعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Ve topluca Allâh’ın ipine bağlanın ve fırkalaşmayın; ayrıca üzerinizdeki Allâh’ın nimetini anın! Nitekim düşmanlar idiniz de kalplerinizin arasını telif etti. Böylelikle O’nun nimeti sayesinde kardeşler olarak sabahladınız. Yine sizler Ateş’ten bir çukurun kenarında idiniz de sizi ondan kurtardı. İşte böyle, Allâh sizin için âyetlerini apaçık ediyor, sizler hidayet olasınız diye!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Hep birlikte Allah'ın ipine (kitabına, dinine) sımsıkı sarılın. Parçalanıp ayrılmayın. Allah'ın üzerinizdeki nimetini düşünün. Hani siz birbirinize düşmanlar idiniz de, O, kalplerinizi birleştirmişti. İşte O'nun (bu) nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle apaçık bildiriyor ki, doğru yola eresiniz.

  • 3:104

  • وَلْتَكُن مِّنكُمْ أُمَّةٌۭ يَدْعُونَ إِلَى ٱلْخَيْرِ وَيَأْمُرُونَ بِٱلْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ ٱلْمُنكَرِ ۚ وَأُو۟لَٰٓئِكَ هُمُ ٱلْمُفْلِحُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Sizden; hayra çağıran, marufu emreden ve münkerden sakındıran bir ümmet oluversin. Nitekim işte onlar, onlardır felaha erenler!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa eren onlardır.

  • 3:105

  • وَلَا تَكُونُوا۟ كَٱلَّذِينَ تَفَرَّقُوا۟ وَٱخْتَلَفُوا۟ مِنۢ بَعْدِ مَا جَآءَهُمُ ٱلْبَيِّنَٰتُ ۚ وَأُو۟لَٰٓئِكَ لَهُمْ عَذَابٌ عَظِيمٌۭ
  • Halis Aydemir Meali

    Ve beyyinelerin kendilerine gelmesinden sonra parça parça ayrışıp farklılaşanlar gibi olmayınız! Nitekim işte onlar, onlar için çok büyük bir azap vardır!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte bunlar için büyük bir azap vardır.

  • 3:106

  • يَوْمَ تَبْيَضُّ وُجُوهٌۭ وَتَسْوَدُّ وُجُوهٌۭ ۚ فَأَمَّا ٱلَّذِينَ ٱسْوَدَّتْ وُجُوهُهُمْ أَكَفَرْتُم بَعْدَ إِيمَٰنِكُمْ فَذُوقُوا۟ ٱلْعَذَابَ بِمَا كُنتُمْ تَكْفُرُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Kimi yüzlerin ağaracağı kimi yüzlerin de kararacağı gün.. Yüzleri kararanlara gelince: imanınızdan sonra yok mu saydınız? O takdirde yok saya durmuş olmanız dolayısıyla tadın azabı!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    O gün bazı yüzler ağarır, bazı yüzler kararır. Yüzleri kararanlara: "İmanınızdan sonra küfrettiniz ha? Öyle ise inkâr etmenize karşılık azabı tadın" (denecektir).

  • 3:107

  • وَأَمَّا ٱلَّذِينَ ٱبْيَضَّتْ وُجُوهُهُمْ فَفِى رَحْمَةِ ٱللَّهِ هُمْ فِيهَا خَٰلِدُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Yüzleri ağarmış olanlara da gelince, artık Allâh’ın rahmetindedirler; onlar onda ebedîdirler.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Yüzleri ağaranlara gelince, (onlar) Allah'ın rahmeti içindedirler. Onlar orada ebedî kalacaklardır.

  • 3:108

  • تِلْكَ ءَايَٰتُ ٱللَّهِ نَتْلُوهَا عَلَيْكَ بِٱلْحَقِّ ۗ وَمَا ٱللَّهُ يُرِيدُ ظُلْمًۭا لِّلْعَٰلَمِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Bunlar Allâh’ın âyetleridir; onları sana Hak ile tilâvet ediyoruz; zaten Allâh alemlere zulüm isteyen değildir!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Bunlar Allah'ın, sana gerçek olarak okuyageldiğimiz, âyetleridir. Allah âlemlere hiçbir haksızlık etmek istemez.

  • 3:109

  • وَلِلَّهِ مَا فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِى ٱلْأَرْضِ ۚ وَإِلَى ٱللَّهِ تُرْجَعُ ٱلْأُمُورُ
  • Halis Aydemir Meali

    Hem Allâh’ındır; göklerde ne var, yerde ne var ise! Nitekim Allâh’a döndürülmektedir konular!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Göklerde ve yerde olanların hepsi Allah'ındır. Bütün işler Allah'a döndürülür.

  • 3:110

  • كُنتُمْ خَيْرَ أُمَّةٍ أُخْرِجَتْ لِلنَّاسِ تَأْمُرُونَ بِٱلْمَعْرُوفِ وَتَنْهَوْنَ عَنِ ٱلْمُنكَرِ وَتُؤْمِنُونَ بِٱللَّهِ ۗ وَلَوْ ءَامَنَ أَهْلُ ٱلْكِتَٰبِ لَكَانَ خَيْرًۭا لَّهُم ۚ مِّنْهُمُ ٱلْمُؤْمِنُونَ وَأَكْثَرُهُمُ ٱلْفَٰسِقُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    İnsanlar için çıkarılmış hayırlı bir ümmet oluverdiniz: Marufu emrediyorsunuz ve Münker’den sakındırıyorsunuz ve Allâh’a imân ediyorsunuz. Şayet Ehli kitap da imân etseydi, onlar için elbette hayırlı olurdu; onlardan mümin olanlar vardır, fakat onların çoğu fâsıklardır.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Siz insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten vazgeçirmeğe çalışır ve Allah'a inanırsınız. Kitap ehli de inansaydı kendileri için elbette daha hayırlı olurdu. İçlerinden iman edenler de var, ama pek çoğu yoldan çıkmışlardır.

  • 3:111

  • لَن يَضُرُّوكُمْ إِلَّآ أَذًۭى ۖ وَإِن يُقَٰتِلُوكُمْ يُوَلُّوكُمُ ٱلْأَدْبَارَ ثُمَّ لَا يُنصَرُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Size zarar veremeyecekler, bir eziyetten başka! Ve eğer sizinle savaşırlarsa, arkaları size dönerler; sonra yardım olunmazlar.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Onlar size eziyetten başka bir zarar veremezler. Eğer sizinle savaşmaya kalkışsalar, size arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra kendilerine yardım da edilmez.

  • 3:112

  • ضُرِبَتْ عَلَيْهِمُ ٱلذِّلَّةُ أَيْنَ مَا ثُقِفُوٓا۟ إِلَّا بِحَبْلٍۢ مِّنَ ٱللَّهِ وَحَبْلٍۢ مِّنَ ٱلنَّاسِ وَبَآءُو بِغَضَبٍۢ مِّنَ ٱللَّهِ وَضُرِبَتْ عَلَيْهِمُ ٱلْمَسْكَنَةُ ۚ ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمْ كَانُوا۟ يَكْفُرُونَ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ وَيَقْتُلُونَ ٱلْأَنۢبِيَآءَ بِغَيْرِ حَقٍّۢ ۚ ذَٰلِكَ بِمَا عَصَوا۟ وَّكَانُوا۟ يَعْتَدُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Nerede olurlarsa olsunlar, zillet onların üzerine vuruldu, Allâh’tan bir iple ve insanlardan bir iple olması durumu hariç; ve Allâh’tan bir gazap ile döndüler. Onların üzerine miskinlik de vuruldu! Bunlar, Allâh’ın âyetlerini yok sayaduruyor olmaları ve haksız yere peygamberleri öldüreduruyor olmaları sebebiyledir. Bunlar, asi olmuş olmaları ve haddi aşaduruyor olmaları sebebiyledir.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Onlar nerede bulunurlarsa bulunsunlar, üzerlerine alçaklık damgası vurulmuştur. Meğer ki Allah'ın ipine ve insanlar (müminler)ın ahdine sığınmış olsunlar. Onlar Allah'ın hışmına uğradılar ve üzerlerine de miskinlik damgası vuruldu. Bunun sebebi, onların Allah'ın âyetlerini inkâr etmiş olmaları ve haksız yere peygamberleri öldürmeleridir. Ayrıca isyan etmiş ve haddi de aşmışlardı.

  • 3:113

  • ۞ لَيْسُوا۟ سَوَآءًۭ ۗ مِّنْ أَهْلِ ٱلْكِتَٰبِ أُمَّةٌۭ قَآئِمَةٌۭ يَتْلُونَ ءَايَٰتِ ٱللَّهِ ءَانَآءَ ٱلَّيْلِ وَهُمْ يَسْجُدُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Onlar aynı değiller! Kitap ehlinden kıyamda bir topluluk var, Allâh’ın âyetlerini gecenin vakitlerinde tilâvet ediyorlar ve secde ediyorlar!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Hepsi bir değildirler. Kitap ehli içinde doğruluk üzere bulunan bir ümmet (topluluk) vardır ki, gecenin saatlerinde onlar secdeye kapanarak Allah'ın âyetlerini okurlar.

  • 3:114

  • يُؤْمِنُونَ بِٱللَّهِ وَٱلْيَوْمِ ٱلْءَاخِرِ وَيَأْمُرُونَ بِٱلْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ ٱلْمُنكَرِ وَيُسَٰرِعُونَ فِى ٱلْخَيْرَٰتِ وَأُو۟لَٰٓئِكَ مِنَ ٱلصَّٰلِحِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Allâh’a ve ahiret gününe imân ediyorlar; ayrıca marufu emrediyor ve münkerden sakındırıyorlar; yanı sıra hayırlarda koşuşuyorlar; bunlar da salihlerdendir.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Allah'a ve ahiret gününe inanırlar, iyiliği emrederler, kötülükten vazgeçirmeye çalışırlar, hayır işlerinde de birbirleriyle yarışırlar. İşte onlar iyi insanlardandır.

  • 3:115

  • وَمَا يَفْعَلُوا۟ مِنْ خَيْرٍۢ فَلَن يُكْفَرُوهُ ۗ وَٱللَّهُ عَلِيمٌۢ بِٱلْمُتَّقِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Ve hayırdan ne yaparlarsa bu takdirde ondan yok sayılmayacaklar; nitekim Allâh sakınanları Alîm’dir.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Onlar ne hayır işlerlerse karşılıksız bırakılmayacaklardır. Allah kendisinden gereği gibi sakınanları bilir.

  • 3:116

  • إِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ لَن تُغْنِىَ عَنْهُمْ أَمْوَٰلُهُمْ وَلَآ أَوْلَٰدُهُم مِّنَ ٱللَّهِ شَيْـًۭٔا ۖ وَأُو۟لَٰٓئِكَ أَصْحَٰبُ ٱلنَّارِ ۚ هُمْ فِيهَا خَٰلِدُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Muhakkak ki yok saymış olanlar, onlara malları ve ne de evlatları Allâh’tan bir şey sağlamayacak! Nitekim onlardır Ateş’in halkı! Onlar onda sonsuzdurlar!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    O inkâr edenler (var ya), onların ne malları, ne de evlatları, onlara Allah'a karşı hiçbir fayda sağlamayacaktır. Onlar, ateş halkıdır; orada ebedi kalacaklardır.

  • 3:117

  • مَثَلُ مَا يُنفِقُونَ فِى هَٰذِهِ ٱلْحَيَوٰةِ ٱلدُّنْيَا كَمَثَلِ رِيحٍۢ فِيهَا صِرٌّ أَصَابَتْ حَرْثَ قَوْمٍۢ ظَلَمُوٓا۟ أَنفُسَهُمْ فَأَهْلَكَتْهُ ۚ وَمَا ظَلَمَهُمُ ٱللَّهُ وَلَٰكِنْ أَنفُسَهُمْ يَظْلِمُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Bu dünya hayatında onların harcamalarının misali, içinde ayaz olan, bir rüzgarın misali gibidir; kendilerine zulmetmiş bir topluluğun ekinine isabet etti de onu helak etti! Hem Allâh onlara zulmetmedi velakin onlar kendi canlarına zulmediyorlar!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Onların bu dünya hayatında harcadıklarının durumu, kendilerine zulmeden bir topluluğun ekinlerini vurup da mahveden kavurucu ve soğuk bir rüzgarın hali gibidir. Allah onlara zulmetmedi. Fakat kendileri, kendilerine zulmediyorlar.

  • 3:118

  • يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ لَا تَتَّخِذُوا۟ بِطَانَةًۭ مِّن دُونِكُمْ لَا يَأْلُونَكُمْ خَبَالًۭا وَدُّوا۟ مَا عَنِتُّمْ قَدْ بَدَتِ ٱلْبَغْضَآءُ مِنْ أَفْوَٰهِهِمْ وَمَا تُخْفِى صُدُورُهُمْ أَكْبَرُ ۚ قَدْ بَيَّنَّا لَكُمُ ٱلْءَايَٰتِ ۖ إِن كُنتُمْ تَعْقِلُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Ey imân etmiş olanlar, sizin aşağınızdakilerden herhangi bir bitaneh edinmeyin! Sizi bozmaktan geri durmuyorlar; zorlandıklarınızı arzu ettiler; buğz onların ağızlarından zaten belli olmuştur; göğüslerinin sakladığı ise daha büyüktür! Sizin için âyetleri kesinlikle apaçık eyledik; şayet aklediyor idiyseniz!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Ey iman edenler! Kendi dışınızdakilerden sırdaş edinmeyin. Çünkü onlar size fenalık etmekten asla geri kalmazlar, hep sıkıntıya düşmenizi isterler. Kin ve düşmanlıkları ağızlarından taşmaktadır. Kalplerinde gizledikleri ise daha büyüktür. Düşünürseniz, biz size âyetleri açıkladık.

  • 3:119

  • هَٰٓأَنتُمْ أُو۟لَآءِ تُحِبُّونَهُمْ وَلَا يُحِبُّونَكُمْ وَتُؤْمِنُونَ بِٱلْكِتَٰبِ كُلِّهِۦ وَإِذَا لَقُوكُمْ قَالُوٓا۟ ءَامَنَّا وَإِذَا خَلَوْا۟ عَضُّوا۟ عَلَيْكُمُ ٱلْأَنَامِلَ مِنَ ٱلْغَيْظِ ۚ قُلْ مُوتُوا۟ بِغَيْظِكُمْ ۗ إِنَّ ٱللَّهَ عَلِيمٌۢ بِذَاتِ ٱلصُّدُورِ
  • Halis Aydemir Meali

    Aha İşte sizler! Onları seviyorsunuz; halbuki onlar sizi sevmiyorlar; ve siz Kitab’a, onun tümüne, imân ediyorsunuz! Onlar ise sizinle karşılaştıklarında imân ettik dediler; ancak tenhaya çekildiklerinde öfkelerinden aleyhinizde parmak uçlarını ısırdılar! De ki: öfkenizden ölün! Muhakkak ki Allâh göğüslerin özünü Alîm’dir.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    İşte siz öyle kimselersiniz ki, onları seversiniz, halbuki onlar sizi sevmezler, siz kitap(lar)ın hepsine inanırsınız, onlarsa sizinle buluştukları zaman "inandık" derler. Başbaşa kaldıkları zaman da kinlerinden dolayı parmaklarının uçlarını ısırırlar. De ki: "kininizle geberin!". Şüphesiz ki Allah göğüslerin (gönüllerin) özünü bilir.

  • 3:120

  • إِن تَمْسَسْكُمْ حَسَنَةٌۭ تَسُؤْهُمْ وَإِن تُصِبْكُمْ سَيِّئَةٌۭ يَفْرَحُوا۟ بِهَا ۖ وَإِن تَصْبِرُوا۟ وَتَتَّقُوا۟ لَا يَضُرُّكُمْ كَيْدُهُمْ شَيْـًٔا ۗ إِنَّ ٱللَّهَ بِمَا يَعْمَلُونَ مُحِيطٌۭ
  • Halis Aydemir Meali

    Şayet size bir iyilik dokunsa onları rahatsız eder; ve eğer size bir kötülük isabet ederse onunla sevinirler. Nitekim, şayet sabreder ve sakınırsanız, onların tuzağı size bir şey zarar vermez. Muhakkak ki Allâh onların yaptıklarını kuşatıcıdır.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Size bir iyilik dokunsa fenalarına gider, başınıza bir kötülük gelse onunla sevinirler. Eğer sabreder ve Allah'dan gereğince korkarsanız, onların hileleri size hiçbir zarar vermez; çünkü Allah onları kendi amelleriyle kuşatmıştır.

  • 3:121

  • وَإِذْ غَدَوْتَ مِنْ أَهْلِكَ تُبَوِّئُ ٱلْمُؤْمِنِينَ مَقَٰعِدَ لِلْقِتَالِ ۗ وَٱللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ
  • Halis Aydemir Meali

    Ve bir vakit erkenden ehlinden ayrılmıştın; müminleri, savaşmak için, oturma yerlerine yerleştiriyordun. Nitekim Allâh Semî’dir; Alîm’dir.fh

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Hani sen sabah erkenden müminleri savaş mevzilerine yerleştirmek için ailenden ayrılmıştın. Allah, hakkıyla işiten ve bilendir.

  • 3:122

  • إِذْ هَمَّت طَّآئِفَتَانِ مِنكُمْ أَن تَفْشَلَا وَٱللَّهُ وَلِيُّهُمَا ۗ وَعَلَى ٱللَّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ ٱلْمُؤْمِنُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Hani sizden iki taife caymaya yeltenmişti; ancak Allâh onların velîsidir; nitekim Allâh’a artık tevekkül etsin müminler!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    O zaman içinizden iki takım bozulmaya yüz tutmuştu. Halbuki Allah onların yardımcısı idi. İnananlar, yalnız Allah'a dayanıp güvensinler.

  • 3:123

  • وَلَقَدْ نَصَرَكُمُ ٱللَّهُ بِبَدْرٍۢ وَأَنتُمْ أَذِلَّةٌۭ ۖ فَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Nitekim Allâh size Bedir’de kesinlikle yardım etmişti, hem de siz zelil olduğunuz halde! Dolayısıyla Allâh’tan sakının, ta ki şükredesiniz!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Andolsun, sizler güçsüz olduğunuz halde Allah size Bedir'de yardım etmişti. Allah'tan sakının ki, O'na şükretmiş olasınız.

  • 3:124

  • إِذْ تَقُولُ لِلْمُؤْمِنِينَ أَلَن يَكْفِيَكُمْ أَن يُمِدَّكُمْ رَبُّكُم بِثَلَٰثَةِ ءَالَٰفٍۢ مِّنَ ٱلْمَلَٰٓئِكَةِ مُنزَلِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Hani müminlere diyordun: Rabbinizin indirilen meleklerden üç biniyle size imdat etmesi size kafi gelmeyecek mi?

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    O zaman sen müminlere: "Rabbinizin size, indirilmiş üç bin melek ile yardım etmesi size yetmez mi?" diyordun.

  • 3:125

  • بَلَىٰٓ ۚ إِن تَصْبِرُوا۟ وَتَتَّقُوا۟ وَيَأْتُوكُم مِّن فَوْرِهِمْ هَٰذَا يُمْدِدْكُمْ رَبُّكُم بِخَمْسَةِ ءَالَٰفٍۢ مِّنَ ٱلْمَلَٰٓئِكَةِ مُسَوِّمِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Hayır öyle değil, şayet sabrederseniz ve sakınırsanız ve çabukluklarıyla şimdi size gelseler, Rabbiniz müsevvimîn meleklerden beş biniyle size imdat eder!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Evet, sabreder ve (Allah'tan) korkarsanız, onlar ansızın üzerinize gelseler, Rabbiniz size nişanlı nişanlı beş bin melekle yardım eder.

  • 3:126

  • وَمَا جَعَلَهُ ٱللَّهُ إِلَّا بُشْرَىٰ لَكُمْ وَلِتَطْمَئِنَّ قُلُوبُكُم بِهِۦ ۗ وَمَا ٱلنَّصْرُ إِلَّا مِنْ عِندِ ٱللَّهِ ٱلْعَزِيزِ ٱلْحَكِيمِ
  • Halis Aydemir Meali

    Nitekim Allâh onu eylemedi, ancak sizin için bir müjde olsun ve kalpleriniz onunla tatmin olsun diye! Halbuki yardım yoktur, el-Azîz ve el-Hakîm olan Allah katından başka!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Allah, bunu size sırf bir müjde olsun ve kalpleriniz bununla yatışsın diye yaptı. Yardım, yalnız daima galip ve hikmet sahibi olan Allah katındandır.

  • 3:127

  • لِيَقْطَعَ طَرَفًۭا مِّنَ ٱلَّذِينَ كَفَرُوٓا۟ أَوْ يَكْبِتَهُمْ فَيَنقَلِبُوا۟ خَآئِبِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Yok saymış olanlardan bir tarafı koparsın diye, yahut onları ezsin de yıkılmış bir halde devrilsinler!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    (Allah bu yardımı) inkâr edenlerden bir kısmını kessin veya perişan etsin de umutsuz olarak dönüp gitsinler (diye yaptı).

  • 3:128

  • لَيْسَ لَكَ مِنَ ٱلْأَمْرِ شَىْءٌ أَوْ يَتُوبَ عَلَيْهِمْ أَوْ يُعَذِّبَهُمْ فَإِنَّهُمْ ظَٰلِمُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Emirden sana herhangi bir şey yoktur! Ya onların üzerine döner, yahut onlara azap eder, zaten muhakkak ki onlar zalimdirler.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Bu işten sana hiçbir şey düşmez. (Allah), ya onların tevbesini kabul eder, yahut onlara, zalim olduklarından dolayı azab eder.

  • 3:129

  • وَلِلَّهِ مَا فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِى ٱلْأَرْضِ ۚ يَغْفِرُ لِمَن يَشَآءُ وَيُعَذِّبُ مَن يَشَآءُ ۚ وَٱللَّهُ غَفُورٌۭ رَّحِيمٌۭ
  • Halis Aydemir Meali

    Hem Allâh’ındır, göklerde ne var ve Yer’de ne varsa! Dilediği kimse için mağfiret ediyor, ve dilediği kimseyi azap ediyor; ve Allâh Gafûr’dur; Rahîm’dir.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Göklerde ve yerde olanların hepsi Allah'ındır. Dilediğini bağışlar, dilediğine azab eder. Allah, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.

  • 3:130

  • يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ لَا تَأْكُلُوا۟ ٱلرِّبَوٰٓا۟ أَضْعَٰفًۭا مُّضَٰعَفَةًۭ ۖ وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Ey imân etmiş olanlar, faizi kat kat katlanmış olarak yemeyin! Ve Allâh’tan sakının, tâ ki sizler felaha eresiniz!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Ey iman edenler! Kat kat artırılmış olarak faiz yemeyin. Allah'tan sakının ki kurtuluşa eresiniz.

  • 3:131

  • وَٱتَّقُوا۟ ٱلنَّارَ ٱلَّتِىٓ أُعِدَّتْ لِلْكَٰفِرِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Ateş’ten de sakının! Ki o yok sayanlar için hazırlanmıştır.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Kâfirler için hazırlanmış olan ateşten sakının.

  • 3:132

  • وَأَطِيعُوا۟ ٱللَّهَ وَٱلرَّسُولَ لَعَلَّكُمْ تُرْحَمُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Allâh’a ve Elçiye itaat de edin, tâ ki sizler merhamet olunasınız!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Allah ve Peygambere itaat edin ki, size de merhamet edilsin.

  • 3:133

  • ۞ وَسَارِعُوٓا۟ إِلَىٰ مَغْفِرَةٍۢ مِّن رَّبِّكُمْ وَجَنَّةٍ عَرْضُهَا ٱلسَّمَٰوَٰتُ وَٱلْأَرْضُ أُعِدَّتْ لِلْمُتَّقِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Ve koşuşun, Rabbinizden bir mağfirete ve genişliği göklerle Yer olan bir cennete! O korunanlar için hazırlanmıştır.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Rabbinizin bağışına ve genişliği göklerle yer arası kadar olan, Allah'tan gereği gibi korkanlar için hazırlanmış bulunan cennete koşun!

  • 3:134

  • ٱلَّذِينَ يُنفِقُونَ فِى ٱلسَّرَّآءِ وَٱلضَّرَّآءِ وَٱلْكَٰظِمِينَ ٱلْغَيْظَ وَٱلْعَافِينَ عَنِ ٱلنَّاسِ ۗ وَٱللَّهُ يُحِبُّ ٱلْمُحْسِنِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Onlar ki rahatlıkta ve sıkıntıda infak ediyorlar ve gayzı yutkunanlar ve insanları affedenlerdir. Nitekim Allâh Muhsinleri seviyor!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    O (Allah'tan hakkıyla korka)nlar, bollukta ve darlıkta Allah için harcarlar, öfkelerini yutarlar, insanları affederler. Allah iyilik edenleri sever.

  • 3:135

  • وَٱلَّذِينَ إِذَا فَعَلُوا۟ فَٰحِشَةً أَوْ ظَلَمُوٓا۟ أَنفُسَهُمْ ذَكَرُوا۟ ٱللَّهَ فَٱسْتَغْفَرُوا۟ لِذُنُوبِهِمْ وَمَن يَغْفِرُ ٱلذُّنُوبَ إِلَّا ٱللَّهُ وَلَمْ يُصِرُّوا۟ عَلَىٰ مَا فَعَلُوا۟ وَهُمْ يَعْلَمُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Yine onlar ki bir fuhuş işlediklerinde yahut kendilerine zulmettiklerinde Allâh’ı andılar da günahları için mağfiret dilediler -zaten günahları kim bağışlıyor ki? Allâh hariç- Ve yaptıkları üzerine ısrar etmediler, bilip durdukları halde.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Ve onlar çirkin bir günah işledikleri, yahut nefislerine zulmettikleri zaman Allah'ı hatırlayarak hemen günahlarının bağışlanmasını dilerler. Allah'tan başka günahları kim bağışlayabilir? Bir de onlar, bile bile, işledikleri (günah) üzerinde ısrar etmezler.

  • 3:136

  • أُو۟لَٰٓئِكَ جَزَآؤُهُم مَّغْفِرَةٌۭ مِّن رَّبِّهِمْ وَجَنَّٰتٌۭ تَجْرِى مِن تَحْتِهَا ٱلْأَنْهَٰرُ خَٰلِدِينَ فِيهَا ۚ وَنِعْمَ أَجْرُ ٱلْعَٰمِلِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    İşte onlar; onların karşılığı Rab’lerinden bir mağfirettir ve altlarından nehirler akan cennetlerdir, sonsuzdurlar onda, nitekim amel edenlerin ecri ne iyidir?

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    İşte onların mükafatı (ödülleri) Rableri tarafından bağışlanma ve altından ırmaklar akan, ebedî kalacakları cennetlerdir. Çalışanların mükafatı ne güzeldir!

  • 3:137

  • قَدْ خَلَتْ مِن قَبْلِكُمْ سُنَنٌۭ فَسِيرُوا۟ فِى ٱلْأَرْضِ فَٱنظُرُوا۟ كَيْفَ كَانَ عَٰقِبَةُ ٱلْمُكَذِّبِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Kuşkusuz sizden önce sünnetler gelip geçmiştir, dolayısıyla yerde dolaşın da bakın yalanlayanların akibeti nasıl olmuş?

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Muhakkak ki sizden önce birçok olaylar, şeriatler gelip geçmiştir. Yeryüzünde gezin, dolaşın da yalancıların sonunun nasıl olduğunu bir görün.

  • 3:138

  • هَٰذَا بَيَانٌۭ لِّلنَّاسِ وَهُدًۭى وَمَوْعِظَةٌۭ لِّلْمُتَّقِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Bu, insanlar için bir beyan ve sakınanlar için bir hidayet ve bir öğüttür!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Bu (Kur'ân) insanlar için bir açıklama, Allah'dan gereğince korkanlar için doğru yolu gösterme ve bir öğüttür.

  • 3:139

  • وَلَا تَهِنُوا۟ وَلَا تَحْزَنُوا۟ وَأَنتُمُ ٱلْأَعْلَوْنَ إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Ve gevşemeyin, hüzünlenmeyin de, halbuki siz en üstün olanlarsınız, şayet müminler idiyseniz!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Gevşemeyin, üzülmeyin, eğer hakikaten inanıyorsanız, muhakkak üstün olan sizsinizdir.

  • 3:140

  • إِن يَمْسَسْكُمْ قَرْحٌۭ فَقَدْ مَسَّ ٱلْقَوْمَ قَرْحٌۭ مِّثْلُهُۥ ۚ وَتِلْكَ ٱلْأَيَّامُ نُدَاوِلُهَا بَيْنَ ٱلنَّاسِ وَلِيَعْلَمَ ٱللَّهُ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَيَتَّخِذَ مِنكُمْ شُهَدَآءَ ۗ وَٱللَّهُ لَا يُحِبُّ ٱلظَّٰلِمِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Şayet size bir yara dokunuyorsa, nitekim onun benzeri bir yara kavme zaten dokunmuştur! Ve şu günler.. onları insanlar arasında döndürüyoruz; ve Allâh imân etmiş olanları bilsin ve sizden şehitler edinsin diye! Zaten Allâh zalimleri sevmiyor!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Eğer size (Uhud savaşında) bir yara değmişse, (Bedir harbinde) o topluma da benzeri bir yara dokunmuştu. O günler ki, biz onları insanlar arasında döndürür dururuz. (Bu da) Allah'ın sizden iman edenleri ayırt etmesi ve sizden şahitler edinmesi içindir. Allah zalimleri sevmez.

  • 3:141

  • وَلِيُمَحِّصَ ٱللَّهُ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَيَمْحَقَ ٱلْكَٰفِرِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Ve Allâh imân etmiş olanları saflaştırsın ve kafirleri mahk etsin diye!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Bir de bu, Allah'ın iman edenleri tertemiz seçip, kâfirleri yok etmesi içindir.

  • 3:142

  • أَمْ حَسِبْتُمْ أَن تَدْخُلُوا۟ ٱلْجَنَّةَ وَلَمَّا يَعْلَمِ ٱللَّهُ ٱلَّذِينَ جَٰهَدُوا۟ مِنكُمْ وَيَعْلَمَ ٱلصَّٰبِرِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Yoksa Cennet’e gireceğinizi mi sandınız?! Allâh içinizden cihâd etmiş olanları henüz bilmeden ve sabredenleri henüz bilmeden!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Yoksa siz, Allah içinizden cihad edenleri belli etmeden, sabredenleri ortaya çıkarmadan cennete girivereceğinizi mi sandınız?

  • 3:143

  • وَلَقَدْ كُنتُمْ تَمَنَّوْنَ ٱلْمَوْتَ مِن قَبْلِ أَن تَلْقَوْهُ فَقَدْ رَأَيْتُمُوهُ وَأَنتُمْ تَنظُرُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Andolsun ki kesinlikle ölümü temenni ediyordunuz, onunla buluşmadan önce! Artık kesinlikle onu gördünüz, ama siz bakıyorsunuz!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Andolsun ki siz ölümle karşılaşmadan önce onu arzuluyordunuz. İşte onu gördünüz, ama bakıp duruyorsunuz.

  • 3:144

  • وَمَا مُحَمَّدٌ إِلَّا رَسُولٌۭ قَدْ خَلَتْ مِن قَبْلِهِ ٱلرُّسُلُ ۚ أَفَإِي۟ن مَّاتَ أَوْ قُتِلَ ٱنقَلَبْتُمْ عَلَىٰٓ أَعْقَٰبِكُمْ ۚ وَمَن يَنقَلِبْ عَلَىٰ عَقِبَيْهِ فَلَن يَضُرَّ ٱللَّهَ شَيْـًۭٔا ۗ وَسَيَجْزِى ٱللَّهُ ٱلشَّٰكِرِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Zaten Muhammed bir resulden başkası değildir! Kuşkusuz ondan önce resuller gelip geçmiştir! Dolayısıyla, şayet ölmüş olsa, yahut katledilmiş olsa, topuklarınız üzere devrilmiş mi olacaksınız? Nitekim kim iki topuğu üzere devrilirse, o takdirde asla Allâh’a bir zarar vermez! Halbuki Allâh şükredenlere karşılık verecektir!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim (böyle) geri dönerse, Allah'a hiçbir şekilde zarar veremez. Allah şükredenleri mükafatlandıracaktır.

  • 3:145

  • وَمَا كَانَ لِنَفْسٍ أَن تَمُوتَ إِلَّا بِإِذْنِ ٱللَّهِ كِتَٰبًۭا مُّؤَجَّلًۭا ۗ وَمَن يُرِدْ ثَوَابَ ٱلدُّنْيَا نُؤْتِهِۦ مِنْهَا وَمَن يُرِدْ ثَوَابَ ٱلْءَاخِرَةِ نُؤْتِهِۦ مِنْهَا ۚ وَسَنَجْزِى ٱلشَّٰكِرِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Zaten herhangi bir kimseye Allâh’ın izni olmadıkça ölmesi olası değildi; tecil olunmuş bir kitap üzere! Nitekim kim Dünyanın sevabını murat ederse, ona ondan ulaştırırız; kim Âhiret’in sevabını murat ederse, ona da ondan ulaştırırız. Ve şükredenlere karşılık vereceğiz.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Allah'ın izni olmadıkça hiçbir kimseye ölmek yoktur. (Ölüm) belirli bir süreye göre yazılmıştır. Kim dünya menfaatini dilerse, kendisine ondan veririz. Kim de ahiret sevabını isterse ona da ondan veririz. Biz şükredenleri mükafatlandıracağız.

  • 3:146

  • وَكَأَيِّن مِّن نَّبِىٍّۢ قَٰتَلَ مَعَهُۥ رِبِّيُّونَ كَثِيرٌۭ فَمَا وَهَنُوا۟ لِمَآ أَصَابَهُمْ فِى سَبِيلِ ٱللَّهِ وَمَا ضَعُفُوا۟ وَمَا ٱسْتَكَانُوا۟ ۗ وَٱللَّهُ يُحِبُّ ٱلصَّٰبِرِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Ve nice nebî var ki, onunla birlikte çok ribbiyyûn savaştı; Ancak onlar Allâh yolunda kendilerine isabet eden şeylerden ötürü gevşemediler, zayıflık da göstermediler, boyun da eğmediler! Zaten Allâh sabredenleri seviyor!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Nice peygamberler vardı ki, kendileriyle beraber birçok Allah dostları çarpıştılar; Allah yolunda başlarına gelenlerden yılgınlık göstermediler, zaafa düşmediler, boyun eğmediler. Allah sabredenleri sever.

  • 3:147

  • وَمَا كَانَ قَوْلَهُمْ إِلَّآ أَن قَالُوا۟ رَبَّنَا ٱغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا وَإِسْرَافَنَا فِىٓ أَمْرِنَا وَثَبِّتْ أَقْدَامَنَا وَٱنصُرْنَا عَلَى ٱلْقَوْمِ ٱلْكَٰفِرِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Onların bir sözü de olmadı, sadece dediler ki: Rabbimiz, bizim için günahlarımızı ve işimizdeki israfımızı mağfiret eyle; ayrıca ayaklarımızı sabitle ve kafirler topluluğuna karşı bize yardım et!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Onların sözleri ancak: "Rabbimiz! Bizim günahlarımızı ve işlerimizdeki taşkınlıklarımızı bağışla ve (yolunda) ayaklarımızı diret, Kâfirler güruhuna karşı da bize yardım et!" demekten ibaretti.

  • 3:148

  • فَـَٔاتَىٰهُمُ ٱللَّهُ ثَوَابَ ٱلدُّنْيَا وَحُسْنَ ثَوَابِ ٱلْءَاخِرَةِ ۗ وَٱللَّهُ يُحِبُّ ٱلْمُحْسِنِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Böylece Allâh onlara Dünya’nın sevabını ve Âhiret’in sevabının güzelini verdi; nitekim Allâh Muhsinleri seviyor.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Allah da onlara hem dünya nimetini, hem de ahiret sevabının güzelliğini verdi. Allah güzel davrananları sever.

  • 3:149

  • يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓا۟ إِن تُطِيعُوا۟ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ يَرُدُّوكُمْ عَلَىٰٓ أَعْقَٰبِكُمْ فَتَنقَلِبُوا۟ خَٰسِرِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Ey imân etmiş olanlar, eğer yok saymış olanlara itaat ederseniz, sizi topuklarınız üzere geri çevirirler de ziyankarlar olarak devriliverirsiniz!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Ey iman edenler! Siz eğer kâfir olanlara uyarsanız, sizi topuklarınız üstünde gerisin geriye çevirirler. O zaman büsbütün kaybedersiniz.

  • 3:150

  • بَلِ ٱللَّهُ مَوْلَىٰكُمْ ۖ وَهُوَ خَيْرُ ٱلنَّٰصِرِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Hayır! Allâh’tır sizin mevlânız! Hem O yardım edicilerin en hayırlısıdır.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Hayır! Sizin mevlanız Allah'tır. O, yardım edenlerin en hayırlısıdır.

  • 3:151

  • سَنُلْقِى فِى قُلُوبِ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ ٱلرُّعْبَ بِمَآ أَشْرَكُوا۟ بِٱللَّهِ مَا لَمْ يُنَزِّلْ بِهِۦ سُلْطَٰنًۭا ۖ وَمَأْوَىٰهُمُ ٱلنَّارُ ۚ وَبِئْسَ مَثْوَى ٱلظَّٰلِمِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Yok saymış olanların kalplerine dehşeti düşüreceğiz; hakkında herhangi bir sultan indirmediği şeyleri Allâh’a ortak koşmalarından dolayı! Ayrıca onların sığınakları Ateş’tir; hem ne kötüdür zalimlerin yatağı!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Allah'ın, hakkında hiçbir delil indirmediği şeyleri O'na ortak koşmalarından dolayı, inkâr edenlerin kalplerine korku salacağız. Onların yurtları ateştir. Zalimlerin dönüp varacağı yer ne kötüdür!

  • 3:152

  • وَلَقَدْ صَدَقَكُمُ ٱللَّهُ وَعْدَهُۥٓ إِذْ تَحُسُّونَهُم بِإِذْنِهِۦ ۖ حَتَّىٰٓ إِذَا فَشِلْتُمْ وَتَنَٰزَعْتُمْ فِى ٱلْأَمْرِ وَعَصَيْتُم مِّنۢ بَعْدِ مَآ أَرَىٰكُم مَّا تُحِبُّونَ ۚ مِنكُم مَّن يُرِيدُ ٱلدُّنْيَا وَمِنكُم مَّن يُرِيدُ ٱلْءَاخِرَةَ ۚ ثُمَّ صَرَفَكُمْ عَنْهُمْ لِيَبْتَلِيَكُمْ ۖ وَلَقَدْ عَفَا عَنكُمْ ۗ وَٱللَّهُ ذُو فَضْلٍ عَلَى ٱلْمُؤْمِنِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Ve kuşkusuz Allâh, kesinlikle size vadini gerçekleştirdi, hani O’nun izniyle onları doğruyordunuz! Tâ ki çözüldüğünüz ana kadar, ve emir hakkında çekiştiniz, ve isyan ettiniz, sevdiklerinizi size göstermesinden sonra! Sizden dünyayı murat edenler var; yine sizden Ahireti murat edenler var! Sonra sizi onlardan çevirdi, sizi sınasın diye! Ve kuşkusuz ki sizi kesinlikle bağışladı; zaten Allâh müminlere karşı bir fazl sahibidir.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Siz Allah'ın izni ile düşmanlarınızı öldürürken, Allah, size olan vaadini yerine getirmiştir. Allah size sevdiğiniz (galibiyeti) gösterdikten sonra zaafa düştünüz. (Peygamber'in verdiği) emir hakkında tartışmaya kalkıştınız ve isyan ettiniz. Kiminiz dünyayı istiyordu, kiminiz ahireti istiyordu. Sonra Allah sizi, denemek için onlardan geri çevirdi ve sizi bağışladı. Allah müminlere karşı çok lütufkârdır.

  • 3:153

  • ۞ إِذْ تُصْعِدُونَ وَلَا تَلْوُۥنَ عَلَىٰٓ أَحَدٍۢ وَٱلرَّسُولُ يَدْعُوكُمْ فِىٓ أُخْرَىٰكُمْ فَأَثَٰبَكُمْ غَمًّۢا بِغَمٍّۢ لِّكَيْلَا تَحْزَنُوا۟ عَلَىٰ مَا فَاتَكُمْ وَلَا مَآ أَصَٰبَكُمْ ۗ وَٱللَّهُ خَبِيرٌۢ بِمَا تَعْمَلُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Hani tırmanıyordunuz hem de hiç kimseye yönelmeden; halbuki Elçi sizi çağırıyordu, sizin sonlarınızda! Buna rağmen bir gama karşılık başka bir gamla sizi ödüllendirdi ki sizden kaçan şeylere hüzünlenmeyesiniz, ne de size isabet edenlere! Nitekim Allâh her ne yapıyorsanız Habîr’dir.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Peygamber sizi arkanızdan çağırıp dururken, siz boyuna uzaklaşıyor, hiç kimseye dönüp bakmıyordunuz. Bundan dolayı Allah, size gam üstüne gam verdi ki, ne elinizden gidene, ne de başınıza gelene üzülmeyesiniz. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.

  • 3:154

  • ثُمَّ أَنزَلَ عَلَيْكُم مِّنۢ بَعْدِ ٱلْغَمِّ أَمَنَةًۭ نُّعَاسًۭا يَغْشَىٰ طَآئِفَةًۭ مِّنكُمْ ۖ وَطَآئِفَةٌۭ قَدْ أَهَمَّتْهُمْ أَنفُسُهُمْ يَظُنُّونَ بِٱللَّهِ غَيْرَ ٱلْحَقِّ ظَنَّ ٱلْجَٰهِلِيَّةِ ۖ يَقُولُونَ هَل لَّنَا مِنَ ٱلْأَمْرِ مِن شَىْءٍۢ ۗ قُلْ إِنَّ ٱلْأَمْرَ كُلَّهُۥ لِلَّهِ ۗ يُخْفُونَ فِىٓ أَنفُسِهِم مَّا لَا يُبْدُونَ لَكَ ۖ يَقُولُونَ لَوْ كَانَ لَنَا مِنَ ٱلْأَمْرِ شَىْءٌۭ مَّا قُتِلْنَا هَٰهُنَا ۗ قُل لَّوْ كُنتُمْ فِى بُيُوتِكُمْ لَبَرَزَ ٱلَّذِينَ كُتِبَ عَلَيْهِمُ ٱلْقَتْلُ إِلَىٰ مَضَاجِعِهِمْ ۖ وَلِيَبْتَلِىَ ٱللَّهُ مَا فِى صُدُورِكُمْ وَلِيُمَحِّصَ مَا فِى قُلُوبِكُمْ ۗ وَٱللَّهُ عَلِيمٌۢ بِذَاتِ ٱلصُّدُورِ
  • Halis Aydemir Meali

    Sonra, gamın ardından sizin üzerinize bir emniyet indirdi: bir uyuklama ki içinizden bir taifeyi kaplıyor. Bir taife de var ki, kendi canları onlara kesinlikle önemli oluvermiş; Allâh hakkında Hak’tan gayrısını, Cahiliye zannını, zann ediyorlar. Diyorlar ki: emirden bize bir şey var mı? De ki: Muhakkak ki emir, onun hepsi, Allâh’a aittir! Sana açıklamadıklarını içlerinde gizliyorlar; diyorlar ki: emirden bize bir şey olsaydı ha burada katledilmezdik! De ki: şayet evlerinizde olsaydınız, üzerilerine katlin yazılmış olduğu kimseler yatacakları yerlerde kesinlikle beliriverirlerdi! Hem Allâh göğüslerinizdekileri sınasın diye ve kalplerinizdekileri saflaştırsın diye! Nitekim Allâh göğüslerin özünü Alîm’dir.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Sonra o kederin ardından (Allah) üzerinize öyle bir eminlik, öyle bir uyku indirdi ki, o, içinizden bir zümreyi örtüp bürüyordu. Bir zümre de canları sevdasına düşmüştü. Allah'a karşı, cahiliyet zannı gibi, hakka aykırı bir zan besliyorlar ve "Bu işten bize ne?" diyorlardı. De ki: "Bütün iş Allah'ındır". Onlar sana açıklamayacaklarını içlerinde saklıyorlar (ve) diyorlar ki: "Bize bu işten bir şey olsaydı burada öldürülmezdik". Onlara şöyle söyle: "Eğer siz evlerinizde olsaydınız bile, üzerlerine öldürülmesi yazılmış olanlar yine muhakkak yatacakları (öldürülecekleri) yerlere çıkıp gidecekti. Allah (bunu) göğüslerinizin içindekini denemek ve yüreklerinizdekini temizlemek için yaptı. Allah göğüslerin içinde olanı bilir.

  • 3:155

  • إِنَّ ٱلَّذِينَ تَوَلَّوْا۟ مِنكُمْ يَوْمَ ٱلْتَقَى ٱلْجَمْعَانِ إِنَّمَا ٱسْتَزَلَّهُمُ ٱلشَّيْطَٰنُ بِبَعْضِ مَا كَسَبُوا۟ ۖ وَلَقَدْ عَفَا ٱللَّهُ عَنْهُمْ ۗ إِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٌ حَلِيمٌۭ
  • Halis Aydemir Meali

    Muhakkak ki iki topluluğun buluştuğu gün sizden dönüp gidenler.. Onları, Şeytan, ancak bazı kazandıkları dolayısıyla kaydırmak istedi; hem kuşkusuz ki Allâh onları affetti; muhakkak ki Allâh Gafûr’dur; Halîm’dir.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    İki toplumun karşılaştığı gün, içinizden yüz çevirip gidenler var ya, şeytan onların kazandıkları bazı şeylerden dolayı ayaklarını kaydırmak istedi. Ama yine de Allah onları affetti. Kuşkusuz Allah çok bağışlayandır, halim(çok yumuşak)dir.

  • 3:156

  • يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ لَا تَكُونُوا۟ كَٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ وَقَالُوا۟ لِإِخْوَٰنِهِمْ إِذَا ضَرَبُوا۟ فِى ٱلْأَرْضِ أَوْ كَانُوا۟ غُزًّۭى لَّوْ كَانُوا۟ عِندَنَا مَا مَاتُوا۟ وَمَا قُتِلُوا۟ لِيَجْعَلَ ٱللَّهُ ذَٰلِكَ حَسْرَةًۭ فِى قُلُوبِهِمْ ۗ وَٱللَّهُ يُحْىِۦ وَيُمِيتُ ۗ وَٱللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِيرٌۭ
  • Halis Aydemir Meali

    Ey imân etmiş olanlar, yok saymış olanlar gibi olmayın; ve kardeşleri için, yerde dolaştıklarında yahut bir gazaya çıktıklarında, demişlerdi ki: yanımızda olsalardı, ölmezlerdi ve katledilmezlerdi! Allâh bunu onların kalplerinde bir hayıflanma kılsın diye! Hem Allâh’tır hayat veren ve öldüren! Nitekim Allâh her ne yapıyorsanız Basîr’dir.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Ey iman edenler! Sizler inkâr edenler ve yeryüzünde sefere veya savaşa çıkan kardeşleri için: "Eğer bizim yanımızda olsalardı ölmezlerdi ve öldürülmezlerdi." diyenler gibi olmayın. Allah bunu, onların kalplerine bir hasret (yarası) olarak koydu. Allah, diriltir ve öldürür. Allah yaptıklarınızı görmektedir.

  • 3:157

  • وَلَئِن قُتِلْتُمْ فِى سَبِيلِ ٱللَّهِ أَوْ مُتُّمْ لَمَغْفِرَةٌۭ مِّنَ ٱللَّهِ وَرَحْمَةٌ خَيْرٌۭ مِّمَّا يَجْمَعُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Hem Allâh yolunda katledildiyseniz yahut öldüyseniz.. Elbette ki Allâh’tan bir mağfiret ve rahmet onların toplayadurduklarından hayırlıdır!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Eğer Allah yolunda öldürülür veya ölürseniz, Allah'ın bağışlaması ve rahmeti, (sizin için) onların topladıkları (dünyalıkları)ndan daha hayırlıdır.

  • 3:158

  • وَلَئِن مُّتُّمْ أَوْ قُتِلْتُمْ لَإِلَى ٱللَّهِ تُحْشَرُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Hem öldüyseniz yahut katledildiyseniz.. Kesinlikle Allâh’a doğru toplatılmaktasınız!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Andolsun, ölseniz de, öldürülseniz de Allah'ın huzurunda toplanacaksınız.

  • 3:159

  • فَبِمَا رَحْمَةٍۢ مِّنَ ٱللَّهِ لِنتَ لَهُمْ ۖ وَلَوْ كُنتَ فَظًّا غَلِيظَ ٱلْقَلْبِ لَٱنفَضُّوا۟ مِنْ حَوْلِكَ ۖ فَٱعْفُ عَنْهُمْ وَٱسْتَغْفِرْ لَهُمْ وَشَاوِرْهُمْ فِى ٱلْأَمْرِ ۖ فَإِذَا عَزَمْتَ فَتَوَكَّلْ عَلَى ٱللَّهِ ۚ إِنَّ ٱللَّهَ يُحِبُّ ٱلْمُتَوَكِّلِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Nitekim Allâh’tan bir rahmet sayesinde onlara yumuşadın. Ancak, eğer kaba, kalbi sert olsaydın, senin etrafından kesinlikle dağılıverirlerdi. Dolayısıyla, onları affet ve onlar için mağfiret dile ve onlarla emir hakkında istişare et! Ancak azmettiğinde, artık Allâh’a tevekkül et! Muhakkak ki Allâh tevekkül edenleri seviyor.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Sen (o zaman), sırf Allah'ın rahmetiyle onlara karşı yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, onlar senin etrafından dağılıp giderlerdi. Artık onları sen bağışla, onlar için Allah'dan mağfiret dile. (Yapacağın) işlerde onlara da danış, bir kere de azmettin mi, artık Allah'a dayan. Muhakkak ki Allah kendine dayanıp güvenenleri sever.

  • 3:160

  • إِن يَنصُرْكُمُ ٱللَّهُ فَلَا غَالِبَ لَكُمْ ۖ وَإِن يَخْذُلْكُمْ فَمَن ذَا ٱلَّذِى يَنصُرُكُم مِّنۢ بَعْدِهِۦ ۗ وَعَلَى ٱللَّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ ٱلْمُؤْمِنُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Şayet Allâh size yardım ederse, artık size bir galip yoktur! Ancak, eğer sizi yardımsız bırakırsa, o takdirde O’ndan sonra, şu size yardım eden kimmiş? Nitekim, Allâh’a tevekkül etsin artık müminler!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Allah size yardım ederse, sizi yenecek yoktur. Eğer sizi yardımsız bırakırsa, artık ondan sonra size kim yardım edebilir? Müminler ancak Allah'a güvenip dayansınlar.

  • 3:161

  • وَمَا كَانَ لِنَبِىٍّ أَن يَغُلَّ ۚ وَمَن يَغْلُلْ يَأْتِ بِمَا غَلَّ يَوْمَ ٱلْقِيَٰمَةِ ۚ ثُمَّ تُوَفَّىٰ كُلُّ نَفْسٍۢ مَّا كَسَبَتْ وَهُمْ لَا يُظْلَمُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Bir nebî için de Ğulûl yapmak olmaz! Zaten kim Ğulûl yaparsa, Ğulûl yaptığı ile kıyamet günü gelir! Sonra her cana, ne kazandıysa eksiksiz veriliyor ve onlara zulmedilmiyor!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Hiçbir peygambere ganimet malını gizlemesi (devletmillet malını aşırması) yaraşmaz. Kim böyle bir aşırma ve ihanette bulunursa kıyamet günü aşırdığını boynuna yüklenerek getirir. Sonra da herkese kazandığının karşılığı tastamam ödenir, onlar haksızlığa da uğramazlar.

  • 3:162

  • أَفَمَنِ ٱتَّبَعَ رِضْوَٰنَ ٱللَّهِ كَمَنۢ بَآءَ بِسَخَطٍۢ مِّنَ ٱللَّهِ وَمَأْوَىٰهُ جَهَنَّمُ ۚ وَبِئْسَ ٱلْمَصِيرُ
  • Halis Aydemir Meali

    Hiç, Allâh’ın rızasını izleyen kimse, Allâh’tan bir hışımla dönen kimse gibi midir? Ayrıca onun sığınağı Cehennem’dir! Ve ne kötü bir varış yeridir!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Allah'ın rızasına uyan kimse, Allah'ın hışmına uğrayan ve varacağı yer cehennem olan kimse gibi midir? Varış yeri olarak ne kötüdür orası!

  • 3:163

  • هُمْ دَرَجَٰتٌ عِندَ ٱللَّهِ ۗ وَٱللَّهُ بَصِيرٌۢ بِمَا يَعْمَلُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Onlar derece derecedirler Allâh’ın indinde! Nitekim Allâh, ne yapıyorlarsa Basîr’dir.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Onlar (insanlar) Allah katında derece derecedirler. Allah, onların yaptıklarını görmektedir.

  • 3:164

  • لَقَدْ مَنَّ ٱللَّهُ عَلَى ٱلْمُؤْمِنِينَ إِذْ بَعَثَ فِيهِمْ رَسُولًۭا مِّنْ أَنفُسِهِمْ يَتْلُوا۟ عَلَيْهِمْ ءَايَٰتِهِۦ وَيُزَكِّيهِمْ وَيُعَلِّمُهُمُ ٱلْكِتَٰبَ وَٱلْحِكْمَةَ وَإِن كَانُوا۟ مِن قَبْلُ لَفِى ضَلَٰلٍۢ مُّبِينٍ
  • Halis Aydemir Meali

    Andolsun, Allâh müminleri kesinlikle minnet altında bıraktı; hani içlerine kendilerinden bir Resul gönderdi de onlara O’nun âyetlerini tilâvet ediyor ve onları tezkiye ediyor ve onlara Kitab’ı ve hikmeti öğretiyor; önceden kesinlikle apaçık bir dalaletin içinde olmuş olsalar da!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Andolsun ki Allah, müminlere kendilerinden, onlara kendi âyetlerini okuyan, onları arındıran ve onlara kitab ve hikmeti öğreten bir Peygamber göndermekle büyük bir lütufta bulunmuştur. Oysa onlar, daha önce apaçık bir sapıklık içindeydiler.

  • 3:165

  • أَوَلَمَّآ أَصَٰبَتْكُم مُّصِيبَةٌۭ قَدْ أَصَبْتُم مِّثْلَيْهَا قُلْتُمْ أَنَّىٰ هَٰذَا ۖ قُلْ هُوَ مِنْ عِندِ أَنفُسِكُمْ ۗ إِنَّ ٱللَّهَ عَلَىٰ كُلِّ شَىْءٍۢ قَدِيرٌۭ
  • Halis Aydemir Meali

    Ve size bir musibet isabet ettiğinde –onun iki mislini isabet ettirmiştiniz– ‘bu nerden’ mi dediniz? De ki: o sizin kendi tarafınızdandır! Muhakkak ki Allâh her şey üzerine Kadîr’dir.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    (Bedir'de düşmanı) iki katına uğrattığınız bir musibet (Uhud'da) size çarpınca mı: "Bu nereden" dediniz? De ki: "Bu başınıza gelen kendinizdendir". Şüphesiz Allah her şeye kâdirdir.

  • 3:166

  • وَمَآ أَصَٰبَكُمْ يَوْمَ ٱلْتَقَى ٱلْجَمْعَانِ فَبِإِذْنِ ٱللَّهِ وَلِيَعْلَمَ ٱلْمُؤْمِنِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Ve size ne isabet ettiyse, iki topluluğun buluştuğu gün, Ancak Allâh’ın izniyledir; ve müminleri biliyor olsun diyedir.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    İki topluluğun karşılaştığı günde başınıza gelen musibet de Allah'ın izniyledir. Bu da müminleri belirlemesi ve hem de münafıklık yapanları ayırt etmesi içindir. Ve onlara: "Geliniz, Allah yolunda savaşınız veya (hiç olmazsa) savunmaya geçiniz." denilmişti. Onlar ise: "Biz savaşmasını (veya savaş olacağını) bilseydik arkanızdan gelirdik." demişlerdi. Onlar, o gün, imandan çok küfre yakındılar. kalblerinde olmayanı ağızlarıyla söylüyorlardı. Allah neyi gizlediklerini daha iyi bilendir.

  • 3:167

  • وَلِيَعْلَمَ ٱلَّذِينَ نَافَقُوا۟ ۚ وَقِيلَ لَهُمْ تَعَالَوْا۟ قَٰتِلُوا۟ فِى سَبِيلِ ٱللَّهِ أَوِ ٱدْفَعُوا۟ ۖ قَالُوا۟ لَوْ نَعْلَمُ قِتَالًۭا لَّٱتَّبَعْنَٰكُمْ ۗ هُمْ لِلْكُفْرِ يَوْمَئِذٍ أَقْرَبُ مِنْهُمْ لِلْإِيمَٰنِ ۚ يَقُولُونَ بِأَفْوَٰهِهِم مَّا لَيْسَ فِى قُلُوبِهِمْ ۗ وَٱللَّهُ أَعْلَمُ بِمَا يَكْتُمُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Ve münafıklık etmiş olanları biliyor olsun diyedir! Nitekim onlara dendi ki: gelin Allâh’ın yolunda savaşın yahut idfa‘u! Dediler ki: Bir savaş bilsek kesinlikle size tabi olurduk. Onlar o gün, imâna olduklarından, küfre daha yakındırlar. Ağızlarıyla, kalplerinde olmayanları söylüyorlar. Halbuki Allâh ketmettiklerini en iyi bilendir.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    İki topluluğun karşılaştığı günde başınıza gelen musibet de Allah'ın izniyledir. Bu da müminleri belirlemesi ve hem de münafıklık yapanları ayırt etmesi içindir. Ve onlara: "Geliniz, Allah yolunda savaşınız veya (hiç olmazsa) savunmaya geçiniz." denilmişti. Onlar ise: "Biz savaşmasını (veya savaş olacağını) bilseydik arkanızdan gelirdik." demişlerdi. Onlar, o gün, imandan çok küfre yakındılar. kalblerinde olmayanı ağızlarıyla söylüyorlardı. Allah neyi gizlediklerini daha iyi bilendir.

  • 3:168

  • ٱلَّذِينَ قَالُوا۟ لِإِخْوَٰنِهِمْ وَقَعَدُوا۟ لَوْ أَطَاعُونَا مَا قُتِلُوا۟ ۗ قُلْ فَٱدْرَءُوا۟ عَنْ أَنفُسِكُمُ ٱلْمَوْتَ إِن كُنتُمْ صَٰدِقِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Onlar ki oturdukları halde kardeşleri için dediler: bize itaat etmiş olsalardı, katledilmezlerdi! De ki: şu halde defedin kendinizden ölümü, şayet sadıklar idiyseniz!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Kendileri oturup kaldıkları halde kardeşleri için: "Eğer bize uysalardı öldürülmezlerdi" dediler. Onlara de ki: "Eğer iddianızda doğru iseniz, kendinizden ölümü uzaklaştırınız".

  • 3:169

  • وَلَا تَحْسَبَنَّ ٱلَّذِينَ قُتِلُوا۟ فِى سَبِيلِ ٱللَّهِ أَمْوَٰتًۢا ۚ بَلْ أَحْيَآءٌ عِندَ رَبِّهِمْ يُرْزَقُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Ve sakın Allâh’ın yolunda katledilmiş olanları ölüler sanmayasın! Bilakis Rab’leri katında diridirler; rızıklandırılıyorlar!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma. Bilakis onlar diridirler, Rab'leri katında rızıklanmaktadırlar.

  • 3:170

  • فَرِحِينَ بِمَآ ءَاتَىٰهُمُ ٱللَّهُ مِن فَضْلِهِۦ وَيَسْتَبْشِرُونَ بِٱلَّذِينَ لَمْ يَلْحَقُوا۟ بِهِم مِّنْ خَلْفِهِمْ أَلَّا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Sevinçliler, Allâh’ın kendilerine fazlından verdikleriyle! Ve müjde vermek istiyorlar arkalarından onlara iltihak etmemiş olanlara: onlar için herhangi bir korku ve hüzünlenme olmadığına dair!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Allah'ın lütfundan verdiği nimetle sevinçlidirler. Arkalarından kendilerine ulaşamayan kimselere de hiç bir korku olmayacağını ve üzülmeyeceklerini müjdelemek isterler.

  • 3:171

  • ۞ يَسْتَبْشِرُونَ بِنِعْمَةٍۢ مِّنَ ٱللَّهِ وَفَضْلٍۢ وَأَنَّ ٱللَّهَ لَا يُضِيعُ أَجْرَ ٱلْمُؤْمِنِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Allâh’tan bir nimeti ve bir fazlı müjdelemek istiyorlar; Allâh’ın müminlerin ecrini zayi etmediğini de!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Onlar, Allah'ın nimetini, keremini ve Allah'ın, müminlerin ecrini zayi etmeyeceğini müjdelerler.

  • 3:172

  • ٱلَّذِينَ ٱسْتَجَابُوا۟ لِلَّهِ وَٱلرَّسُولِ مِنۢ بَعْدِ مَآ أَصَابَهُمُ ٱلْقَرْحُ ۚ لِلَّذِينَ أَحْسَنُوا۟ مِنْهُمْ وَٱتَّقَوْا۟ أَجْرٌ عَظِيمٌ
  • Halis Aydemir Meali

    Onlar ki Allâh’a ve Resule icabet ettiler, kendilerine yara isabet ettikten sonra! Onlardan güzel davranmış ve sakınmış olanlar için muazzam bir ecir var!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Kendilerine yara dokunduktan sonra da Allah ve Peygamberi'nin davetine uydular. Hele onlardan iyilik edenlere ve gereğince Allah'tan korkanlara büyük bir mükafat vardır.

  • 3:173

  • ٱلَّذِينَ قَالَ لَهُمُ ٱلنَّاسُ إِنَّ ٱلنَّاسَ قَدْ جَمَعُوا۟ لَكُمْ فَٱخْشَوْهُمْ فَزَادَهُمْ إِيمَٰنًۭا وَقَالُوا۟ حَسْبُنَا ٱللَّهُ وَنِعْمَ ٱلْوَكِيلُ
  • Halis Aydemir Meali

    Onlar ki, insanlar kendilerine: muhakkak ki insanlar sizin için kesinlikle toplamışlar, dolayısıyla onlardan çekinin! dedi de onların imânını artırdı ve dediler ki: Allâh bize yeter, hem ne iyi vekîl’dir!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    İnsanlar onlara: "Düşmanlarınız size karşı ordu topladı, onlardan korkun." dediklerinde, bu, onların imanını artırdı ve şöyle dediler: "Allah bize yeter. O ne güzel vekildir".

  • 3:174

  • فَٱنقَلَبُوا۟ بِنِعْمَةٍۢ مِّنَ ٱللَّهِ وَفَضْلٍۢ لَّمْ يَمْسَسْهُمْ سُوٓءٌۭ وَٱتَّبَعُوا۟ رِضْوَٰنَ ٱللَّهِ ۗ وَٱللَّهُ ذُو فَضْلٍ عَظِيمٍ
  • Halis Aydemir Meali

    Böylece Allâh’tan bir nimetle dönüverdiler, bir de fazl ile; onlara herhangi bir kötülük dokunmadı; ve Allâh’ın rızasını izlediler. Nitekim Allâh muazzam bir fazl sahibidir.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Bunun üzerine kendilerine hiç bir kötülük dokunmadan Allah'ın nimeti ve lütfuyla geri döndüler ve Allah'ın rızasına uydular. Allah büyük lütuf sahibidir.

  • 3:175

  • إِنَّمَا ذَٰلِكُمُ ٱلشَّيْطَٰنُ يُخَوِّفُ أَوْلِيَآءَهُۥ فَلَا تَخَافُوهُمْ وَخَافُونِ إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Şu, ancak şeytandır! Dostlarını korkutuyor. Dolayısıyla onlardan korkmayın da Benden korkun; şayet müminler idiyseniz!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    (Size o haberi getiren) ancak şeytandır, (sadece) kendi dostlarını korkutabilir. Onlardan korkmayın, eğer mümin iseniz benden korkun.

  • 3:176

  • وَلَا يَحْزُنكَ ٱلَّذِينَ يُسَٰرِعُونَ فِى ٱلْكُفْرِ ۚ إِنَّهُمْ لَن يَضُرُّوا۟ ٱللَّهَ شَيْـًۭٔا ۗ يُرِيدُ ٱللَّهُ أَلَّا يَجْعَلَ لَهُمْ حَظًّۭا فِى ٱلْءَاخِرَةِ ۖ وَلَهُمْ عَذَابٌ عَظِيمٌ
  • Halis Aydemir Meali

    Hem seni üzmesin, yok saymada koşuşturanlar! Muhakkak ki onlar Allâh’a herhangi bir zarar vermeyecekler! Allâh onlar için Ahirette herhangi bir hazz kılmamayı murat ediyor! Nitekim onlar için muazzam bir azap vardır!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Küfürde yarışanlar seni üzmesin. Onlar, Allah'a hiç bir şekilde zarar veremezler. Allah onlara ahirette bir pay vermemek istiyor. Onlar için büyük bir azap vardır.

  • 3:177

  • إِنَّ ٱلَّذِينَ ٱشْتَرَوُا۟ ٱلْكُفْرَ بِٱلْإِيمَٰنِ لَن يَضُرُّوا۟ ٱللَّهَ شَيْـًۭٔا وَلَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌۭ
  • Halis Aydemir Meali

    Muhakkak ki yok saymayı, imân ile satın almış olanlar, Allâh’a asla herhangi bir zarar vermeyecekler! Nitekim onlar için elîm bir azap vardır.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    İman karşılığında inkarı satın alanlar Allah'a hiç bir zarar veremezler. Onlar için acı bir azap vardır.

  • 3:178

  • وَلَا يَحْسَبَنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوٓا۟ أَنَّمَا نُمْلِى لَهُمْ خَيْرٌۭ لِّأَنفُسِهِمْ ۚ إِنَّمَا نُمْلِى لَهُمْ لِيَزْدَادُوٓا۟ إِثْمًۭا ۚ وَلَهُمْ عَذَابٌۭ مُّهِينٌۭ
  • Halis Aydemir Meali

    Ve yok saymış olanlar, onlara imlada bulunmamızı kendileri için bir hayır sanmasınlar kesinlikle! Onlara, sadece günah bakımından ziyadeleşsinler diye imlada bulunuyoruz! Nitekim onlar için aşağılayıcı bir azap vardır!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Kâfirler, kendilerine mühlet vermemizin, şahısları için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Biz onlara bu mühleti, ancak günahlarını artırsınlar diye veriyoruz. Onlar için alçaltıcı bir azap vardır.

  • 3:179

  • مَّا كَانَ ٱللَّهُ لِيَذَرَ ٱلْمُؤْمِنِينَ عَلَىٰ مَآ أَنتُمْ عَلَيْهِ حَتَّىٰ يَمِيزَ ٱلْخَبِيثَ مِنَ ٱلطَّيِّبِ ۗ وَمَا كَانَ ٱللَّهُ لِيُطْلِعَكُمْ عَلَى ٱلْغَيْبِ وَلَٰكِنَّ ٱللَّهَ يَجْتَبِى مِن رُّسُلِهِۦ مَن يَشَآءُ ۖ فَـَٔامِنُوا۟ بِٱللَّهِ وَرُسُلِهِۦ ۚ وَإِن تُؤْمِنُوا۟ وَتَتَّقُوا۟ فَلَكُمْ أَجْرٌ عَظِيمٌۭ
  • Halis Aydemir Meali

    Allâh müminleri sizin üzerinde bulunduklarınız üzere bırakacak değil idi, tâ ki habis olanı hoş olandan temyiz etsin! Allâh sizi Gayb’a muttali kılacak da değil idi, ancak Allâh Resullerinden dilediğini ictiba eyliyor, dolayısıyla, Allâh’a ve Resullerine imân edin! Ve eğer imân ederseniz ve sakınırsanız o takdirde sizin için muazzam bir ecir vardır.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Allah, müminleri içinde bulunduğunuz şu durumda bırakacak değildir, pisi temizden ayıracaktır. Ve Allah sizi gayba vakıf kılacak da değildir. Fakat Allah, peygamberlerinden dilediğini seçip (gaybı bildirir). O halde Allah'a ve peygamberlerine iman edin. Eğer iman eder ve günahlardan korunursanız, sizin için büyük bir mükafat vardır.

  • 3:180

  • وَلَا يَحْسَبَنَّ ٱلَّذِينَ يَبْخَلُونَ بِمَآ ءَاتَىٰهُمُ ٱللَّهُ مِن فَضْلِهِۦ هُوَ خَيْرًۭا لَّهُم ۖ بَلْ هُوَ شَرٌّۭ لَّهُمْ ۖ سَيُطَوَّقُونَ مَا بَخِلُوا۟ بِهِۦ يَوْمَ ٱلْقِيَٰمَةِ ۗ وَلِلَّهِ مِيرَٰثُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ ۗ وَٱللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ خَبِيرٌۭ
  • Halis Aydemir Meali

    Nitekim, Allâh’ın kendilerine fazlından verdikleriyle cimrilik edenler, onu kendileri için bir hayır sanmasınlar kesinlikle! Bilakis o, onlar için bir şerdir! Kıyamet Günü cimrilik ettikleri şeyler onlara dolandırılacaktır! Zaten Allâh’ındır göklerin ve Yer’in mirası! Hem Allâh ne yapıyorsanız Habîr’dir.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Allah'ın, kendilerine lütfundan verdiği nimetlere karşı cimrilik edenler, bunun, kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Hayır o, kendileri için şerdir. Cimrilik ettikleri şey, kıyamet gününde boyunlarına dolanacaktır. Göklerin ve yerin mirası Allah'a aittir. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.

  • 3:181

  • لَّقَدْ سَمِعَ ٱللَّهُ قَوْلَ ٱلَّذِينَ قَالُوٓا۟ إِنَّ ٱللَّهَ فَقِيرٌۭ وَنَحْنُ أَغْنِيَآءُ ۘ سَنَكْتُبُ مَا قَالُوا۟ وَقَتْلَهُمُ ٱلْأَنۢبِيَآءَ بِغَيْرِ حَقٍّۢ وَنَقُولُ ذُوقُوا۟ عَذَابَ ٱلْحَرِيقِ
  • Halis Aydemir Meali

    ‘Muhakkak ki Allâh fakirdir, halbuki bizler zenginleriz’, demiş olanların sözünü Allâh kesinlikle işitmiştir! Demiş olduklarını yazacağız ve nebileri haksızca katletmelerini de! Ve diyeceğiz ki: tadın yakıcı azabı!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Allah, "Şüphesiz Allah fakirdir, biz zenginiz." diyenlerin lafını elbette duymuştur. Onların söylediklerini ve peygamberleri haksız yere öldürmelerini yazacağız ve şöyle diyeceğiz: "Tadın o yakıcı azabı!".

  • 3:182

  • ذَٰلِكَ بِمَا قَدَّمَتْ أَيْدِيكُمْ وَأَنَّ ٱللَّهَ لَيْسَ بِظَلَّامٍۢ لِّلْعَبِيدِ
  • Halis Aydemir Meali

    Bu, ellerinizin takdim ettikleri sebebiyledir! Zaten Allâh kullara asla zulümkâr değildir!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    "Bu, kendi ellerinizin yapıp öne sürdüğünün karşılığıdır". Allah kullar(ın)a asla zulmetmez.

  • 3:183

  • ٱلَّذِينَ قَالُوٓا۟ إِنَّ ٱللَّهَ عَهِدَ إِلَيْنَآ أَلَّا نُؤْمِنَ لِرَسُولٍ حَتَّىٰ يَأْتِيَنَا بِقُرْبَانٍۢ تَأْكُلُهُ ٱلنَّارُ ۗ قُلْ قَدْ جَآءَكُمْ رُسُلٌۭ مِّن قَبْلِى بِٱلْبَيِّنَٰتِ وَبِٱلَّذِى قُلْتُمْ فَلِمَ قَتَلْتُمُوهُمْ إِن كُنتُمْ صَٰدِقِينَ
  • Halis Aydemir Meali

    Onlar ki şöyle dediler: muhakkak ki Allâh bize herhangi bir elçiye inanmamamızı ahdetti, tâ ki ateşin yediği bir kurban getirinceye kadar! De ki: size benden önce elçiler beyyinelerle ve söylediğiniz ile kesinlikle gelmiştir; peki onları ne için katlettiniz eğer sadıklar idiyseniz?

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    "Ateşin yiyeceği bir kurban getirmedikçe hiç bir peygambere iman etmeyeceğimize dair Allah bize ahidde bulundu." diyenlere de ki: "Benden önce size bazı peygamberler açık belgelerle ve sizin dediğiniz şeyle geldi. Eğer doğru insanlarsanız, ya onlarıniçin öldürdünüz?"

  • 3:184

  • فَإِن كَذَّبُوكَ فَقَدْ كُذِّبَ رُسُلٌۭ مِّن قَبْلِكَ جَآءُو بِٱلْبَيِّنَٰتِ وَٱلزُّبُرِ وَٱلْكِتَٰبِ ٱلْمُنِيرِ
  • Halis Aydemir Meali

    Bu durumda eğer seni yalanladılar ise, muhakkak ki senden önce de resuller yalanlanmıştı; onlar beyyinelerle ve Zeburlarla ve aydınlatıcı kitap ile gelmişlerdi.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Eğer seni yalanladılarsa, senden önce açık deliller, hikmetli sayfalar ve aydınlatıcı kitap getiren peygamberler de yalanlanmıştı.

  • 3:185

  • كُلُّ نَفْسٍۢ ذَآئِقَةُ ٱلْمَوْتِ ۗ وَإِنَّمَا تُوَفَّوْنَ أُجُورَكُمْ يَوْمَ ٱلْقِيَٰمَةِ ۖ فَمَن زُحْزِحَ عَنِ ٱلنَّارِ وَأُدْخِلَ ٱلْجَنَّةَ فَقَدْ فَازَ ۗ وَمَا ٱلْحَيَوٰةُ ٱلدُّنْيَآ إِلَّا مَتَٰعُ ٱلْغُرُورِ
  • Halis Aydemir Meali

    Her can ölümün tadıcısıdır! Ecirleriniz de ancak Kıyamet Günü tastamam verilecektir. Dolayısıyla kim Ateş’ten beri edilir ve Cennet’e sokulursa, artık o kesinlikle kazanmıştır! Nitekim dünya hayatı aldatıcı metadan başkası değildir.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Her canlı ölümü tadacaktır. Kıyamet günü ecirleriniz size eksiksiz olarak verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete konursa o, gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı zevkten başka birşey değildir.

  • 3:186

  • ۞ لَتُبْلَوُنَّ فِىٓ أَمْوَٰلِكُمْ وَأَنفُسِكُمْ وَلَتَسْمَعُنَّ مِنَ ٱلَّذِينَ أُوتُوا۟ ٱلْكِتَٰبَ مِن قَبْلِكُمْ وَمِنَ ٱلَّذِينَ أَشْرَكُوٓا۟ أَذًۭى كَثِيرًۭا ۚ وَإِن تَصْبِرُوا۟ وَتَتَّقُوا۟ فَإِنَّ ذَٰلِكَ مِنْ عَزْمِ ٱلْأُمُورِ
  • Halis Aydemir Meali

    Andolsun, mallarınız ve canlarınız hususunda kesinlikle sınanacaksınız! Yine Andolsun ki, sizden önce kitap verilmiş olanlardan ve şirk koşmuş bulunanlardan kesinlikle çok eziyet işiteceksiniz! Nitekim eğer sabrederseniz ve sakınırsanız şu halde muhakkak ki bunlar, işlerin azimlilerindendir.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Muhakkak siz, mallarınız ve canlarınız hususunda imtihan olunacaksınız. Sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve Allah'a ortak koşanlardan size eziyet verici bir çok söz işiteceksiniz. Eğer sabreder ve Allah'dan gereği gibi korkarsanız, şüphesiz işte bu azmi gerektiren işlerdendir.

  • 3:187

  • وَإِذْ أَخَذَ ٱللَّهُ مِيثَٰقَ ٱلَّذِينَ أُوتُوا۟ ٱلْكِتَٰبَ لَتُبَيِّنُنَّهُۥ لِلنَّاسِ وَلَا تَكْتُمُونَهُۥ فَنَبَذُوهُ وَرَآءَ ظُهُورِهِمْ وَٱشْتَرَوْا۟ بِهِۦ ثَمَنًۭا قَلِيلًۭا ۖ فَبِئْسَ مَا يَشْتَرُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Ve bir vakit Allâh, kendilerine Kitap verilmiş olanların misakını almıştı: onu insanlara kesinlikle apaçık edeceksiniz ve onu ketmetmeyeceksiniz! Buna rağmen onu sırtlarının gerisine attılar ve onunla azıcık bir değeri satın aldılar; dolayısıyla satın aladurdukları ne kötüdür!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Bir zaman Allah, kendilerine kitap verilenlerden, "Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız, onu gizlemiyeceksiniz." diye söz almıştı. Onlar ise bunu kulak ardı ettiler ve onu az bir dünyalığa değiştiler. Yaptıkları bu alışveriş ne kadar kötüdür.

  • 3:188

  • لَا تَحْسَبَنَّ ٱلَّذِينَ يَفْرَحُونَ بِمَآ أَتَوا۟ وَّيُحِبُّونَ أَن يُحْمَدُوا۟ بِمَا لَمْ يَفْعَلُوا۟ فَلَا تَحْسَبَنَّهُم بِمَفَازَةٍۢ مِّنَ ٱلْعَذَابِ ۖ وَلَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌۭ
  • Halis Aydemir Meali

    Sakın sanma, getirdikleriyle sevinenleri ve yapmadıklarıyla övülmeyi sevenleri, işte onları azaptan bir kurtuluş içinde sakın sanma! Halbuki onlar için elîm bir azap vardır!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    O yaptıklarına sevinen ve yapmadıkları şeylerle de övülmek isteyenlerin (onacaklarını) sanma! Onların azaptan kurtulacaklarını da sanma! Onlar için can yakıcı bir azap vardır.

  • 3:189

  • وَلِلَّهِ مُلْكُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ ۗ وَٱللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَىْءٍۢ قَدِيرٌ
  • Halis Aydemir Meali

    Hem Allâh’ındır göklerin ve Yer’in mülkü! Ve Allâh her şey üzerine Kadîr’dir.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. Allah her şeye kâdirdir.

  • 3:190

  • إِنَّ فِى خَلْقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَٱخْتِلَٰفِ ٱلَّيْلِ وَٱلنَّهَارِ لَءَايَٰتٍۢ لِّأُو۟لِى ٱلْأَلْبَٰبِ
  • Halis Aydemir Meali

    Muhakkak ki göklerin ve Yer’in yaratılışında ve gece ile gündüzün ihtilafında kesinlikle âyetler vardır, ulu’l-elbab için!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde selim akıl sahipleri için gerçekten açık, ibretli deliller vardır.

  • 3:191

  • ٱلَّذِينَ يَذْكُرُونَ ٱللَّهَ قِيَٰمًۭا وَقُعُودًۭا وَعَلَىٰ جُنُوبِهِمْ وَيَتَفَكَّرُونَ فِى خَلْقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ رَبَّنَا مَا خَلَقْتَ هَٰذَا بَٰطِلًۭا سُبْحَٰنَكَ فَقِنَا عَذَابَ ٱلنَّارِ
  • Halis Aydemir Meali

    Onlar ki Allâh’ı ayaktayken ve otururken ve yanları üzereyken anıyorlar; ve göklerin ve Yer’in yaratılışı hakkında tefekkür ediyorlar: Rabbimiz! Bunu boşu boşuna yaratmadın! Sübhaneke! Dolayısıyla, bizi Ateş’in azabından koru!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Onlar ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah'ı anarlar; göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler. Ve "Rabbimiz! Sen bunu boş yere yaratmadın, Sen yücesin, bizi ateşin azabından koru." derler.

  • 3:192

  • رَبَّنَآ إِنَّكَ مَن تُدْخِلِ ٱلنَّارَ فَقَدْ أَخْزَيْتَهُۥ ۖ وَمَا لِلظَّٰلِمِينَ مِنْ أَنصَارٍۢ
  • Halis Aydemir Meali

    Rabbimiz! Muhakkak ki Sen kimi Ateş’e sokarsan artık onu rezil-rüsva etmişsindir. Zalimler için herhangi bir yardımcı da yoktur.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    "Rabbimiz! Sen kimi cehennem ateşine sokarsan onu rezil etmişsindir. Zalimlerin hiç yardımcıları yoktur".

  • 3:193

  • رَّبَّنَآ إِنَّنَا سَمِعْنَا مُنَادِيًۭا يُنَادِى لِلْإِيمَٰنِ أَنْ ءَامِنُوا۟ بِرَبِّكُمْ فَـَٔامَنَّا ۚ رَبَّنَا فَٱغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا وَكَفِّرْ عَنَّا سَيِّـَٔاتِنَا وَتَوَفَّنَا مَعَ ٱلْأَبْرَارِ
  • Halis Aydemir Meali

    Rabbimiz! Muhakkak ki biz ‘Rabbinize imân edin’ diye imâna çağıran bir nidâ ediciyi işittik; bunun üzerine imân ettik. Rabbimiz! Bizim için artık günahlarımızı mağfiret eyle ve bizden kötülüklerimizi örtüver ve bizleri el-Ebrar ile birlikte vefat ettir!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    "Rabbimiz! Biz, 'Rabbinize iman edin' diye imana çağıran bir davetçi işittik, hemen iman ettik. Rabbimiz! Günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört, bizleri sana ermiş kullarınla beraber yanına al".

  • 3:194

  • رَبَّنَا وَءَاتِنَا مَا وَعَدتَّنَا عَلَىٰ رُسُلِكَ وَلَا تُخْزِنَا يَوْمَ ٱلْقِيَٰمَةِ ۗ إِنَّكَ لَا تُخْلِفُ ٱلْمِيعَادَ
  • Halis Aydemir Meali

    Rabbimiz! Ve ulaştır bize, Resullerinin üzerine bize vaat ettiklerini! Ve bizi Kıyamet Günü rezil-rüsva eyleme! Muhakkak ki Sen mîâd’a muhalefet etmiyorsun.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    "Rabbimiz! bize peygamberlerine vaad ettiğini ver, kıyamet günü bizi rezil etme. Muhakkak sen verdiğin sözden dönmezsin".

  • 3:195

  • فَٱسْتَجَابَ لَهُمْ رَبُّهُمْ أَنِّى لَآ أُضِيعُ عَمَلَ عَٰمِلٍۢ مِّنكُم مِّن ذَكَرٍ أَوْ أُنثَىٰ ۖ بَعْضُكُم مِّنۢ بَعْضٍۢ ۖ فَٱلَّذِينَ هَاجَرُوا۟ وَأُخْرِجُوا۟ مِن دِيَٰرِهِمْ وَأُوذُوا۟ فِى سَبِيلِى وَقَٰتَلُوا۟ وَقُتِلُوا۟ لَأُكَفِّرَنَّ عَنْهُمْ سَيِّـَٔاتِهِمْ وَلَأُدْخِلَنَّهُمْ جَنَّٰتٍۢ تَجْرِى مِن تَحْتِهَا ٱلْأَنْهَٰرُ ثَوَابًۭا مِّنْ عِندِ ٱللَّهِ ۗ وَٱللَّهُ عِندَهُۥ حُسْنُ ٱلثَّوَابِ
  • Halis Aydemir Meali

    Bunun üzerine Rab’leri onlara icabet etti: muhakkak ki ben, erkek yahut dişi, sizden herhangi bir amel edenin amelini zayi etmiyorum. Bazınız bazınızdansınız. Nitekim, hicret etmiş olanlar ve yurtlarından çıkarılmış olanlar ve benim yolumda eziyet edilmiş olanlar ve savaşmış olanlar ve katledilmiş olanlar, Andolsun onlardan kötülüklerini kesinlikle örteceğim; yine Andolsun onları kesinlikle cennetlere sokacağım, onların altından nehirler akıyor. Allâh’ın katından bir sevap olarak! Nitekim Allâh, O’nun katındadır sevabın güzeli!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Rableri onlara şu karşılığı verdi: "Ben, erkek olsun, kadın olsun, sizden, hiçbir çalışanın amelini zayi etmeyeceğim. Sizler birbirinizdensiniz. Göç edenler, yurtlarından çıkarılanlar, yolumda eziyet edilenler, savaşanlar ve öldürülenler... Onların günahlarını elbette örteceğim ve Allah katından bir mükafat olmak üzere, onları altından ırmaklar akan cennetlere de koyacağım. En güzel mükafat Allah katındadır".

  • 3:196

  • لَا يَغُرَّنَّكَ تَقَلُّبُ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ فِى ٱلْبِلَٰدِ
  • Halis Aydemir Meali

    Yok saymış olanların, ülkelerde devrilmeleri seni kesinlikle aldatmasın!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Kâfirlerin diyar diyar dolaşmaları sakın seni aldatmasın.

  • 3:197

  • مَتَٰعٌۭ قَلِيلٌۭ ثُمَّ مَأْوَىٰهُمْ جَهَنَّمُ ۚ وَبِئْسَ ٱلْمِهَادُ
  • Halis Aydemir Meali

    Az bir eğlencedir! Sonra onların sığınağı Cehennemdir; ve ne kötü beşiktir!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Bu, az bir geçimliktir. Sonra onların varacakları yer cehennemdir. Ne kötü bir yataktır orası!

  • 3:198

  • لَٰكِنِ ٱلَّذِينَ ٱتَّقَوْا۟ رَبَّهُمْ لَهُمْ جَنَّٰتٌۭ تَجْرِى مِن تَحْتِهَا ٱلْأَنْهَٰرُ خَٰلِدِينَ فِيهَا نُزُلًۭا مِّنْ عِندِ ٱللَّهِ ۗ وَمَا عِندَ ٱللَّهِ خَيْرٌۭ لِّلْأَبْرَارِ
  • Halis Aydemir Meali

    Oysaki Rab’lerinden sakınmış olanlar, onlar için cennetler vardır, onların altlarından nehirler akıyor; onların içinde sonsuzdurlar; Allâh’ın katından bir Nuzül olarak! Allâh’ın katındakiler ise el-Ebrar için daha hayırlıdır!

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Fakat Rablerinden gereğince korkanlar için altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. Onlar orada ebedî olarak kalacaklar, Allah katından ağırlanacaklardır. İyiler için Allah katındakiler daha hayırlıdır.

  • 3:199

  • وَإِنَّ مِنْ أَهْلِ ٱلْكِتَٰبِ لَمَن يُؤْمِنُ بِٱللَّهِ وَمَآ أُنزِلَ إِلَيْكُمْ وَمَآ أُنزِلَ إِلَيْهِمْ خَٰشِعِينَ لِلَّهِ لَا يَشْتَرُونَ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ ثَمَنًۭا قَلِيلًا ۗ أُو۟لَٰٓئِكَ لَهُمْ أَجْرُهُمْ عِندَ رَبِّهِمْ ۗ إِنَّ ٱللَّهَ سَرِيعُ ٱلْحِسَابِ
  • Halis Aydemir Meali

    Ve muhakkak ki Ehli Kitap’tan, kesinlikle Allâh’a ve size indirilmiş olanlara ve onlara indirilmiş olanlara imân edenler vardır; Allâh’a karşı huşulu oldukları halde. Allâh’ın âyetleriyle az bir değeri satın almıyorlar! İşte onlar var ya, onlar için Rab’leri katında ecirleri vardır. Muhakkak ki Allâh hesabı hızlı olandır.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Kitap ehlinden öyleleri var ki, Allah'a inanırlar, size indirilene ve kendilerine indirileneAllah'a boyun eğerek inanırlar. Allah'ın âyetlerini az bir değere değişmezler. Onların mükafatı da Allah katındadır. Şüphesiz Allah, hesabı çabuk görendir.

  • 3:200

  • يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ ٱصْبِرُوا۟ وَصَابِرُوا۟ وَرَابِطُوا۟ وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ
  • Halis Aydemir Meali

    Ey imân etmiş olanlar, sabredin ve sabırlaşın ve irtibatlaşın ve Allâh’tan sakının; gerekti ki sizler felaha eresiniz.

  • Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali

    Ey iman edenler! Sabredin, düşmanlarınıza karşı sebat gösterin, nöbet bekleşin, Allah'dan gereğince korkun ki, kurtuluşa eresiniz.

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200